14 Aralık 2024 Cumartesi / 13 CemaziyelAhir 1446

Robert Redford: Gençken otostop ile seyahat ediyordum

Dünyaca ünlü Amerikalı oyuncu, aynı zamanda yapımcı, model ve iş adamı olan Robert Redford, kurucusu olduğu Sundance Chancel’ın Türkiye Lansmanı için dün Four Seasons Otel’de basın toplantısı düzenledi.

NİL ÖZER / STAR MAGAZİN29 Kasım 2012 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Robert Redford: Gençken otostop ile seyahat ediyordum
Basın toplantısına Robert Redford, Digitürk Kurumsal İletişim Direktörü Murat Yağcı, Digitürk İçerik ve Alımlar Direktörü Esra Özaral Altop ve Amc/ Sundance Channel Global Başkanı Bruce Tuchman katıldı. Sözlerine katılan basın mensupları için teşekkür ederek başlayan, “Öncellikle şunu söylemek istiyorum. Önemli değil ama önemli şeylerden birisi... Türkiye’ye ve İstanbul’a ilk kez geliyorum. Çok heyecan duyuyuroum. İki sene önce Fransa’nın güneyinde Sundance kanalını konuşuyorduk. O zaman Sundance kanalı iki ülkede vardı. O dönem Esra Hanım ile tanıştım. Esra Hanım, bizi Türkiye’ye davet etti. Ben de ‘Bizi Türkiye’ye taşırsanız gelirim’ dedim. Bugün Türkiye’deyim” dedi.

Sundance kanalını anlatan Redford, “Sundance kanalına 1980 yılında başladık. Amacımız yeni sanatçılara ve seslere yardımcı olmaktı. O dönemde bağımsız film kategorisi yoktu. Belki de bunu besleyebiliriz diye düşündük. Ana akımdan bahsetmiyoruz. Aksiyon anlamında ve gişe filmleri gibi bir takım gibi filmlerden söz ediyoruz. Daha insancı ve belgesellerden bahsediyoruz. Yeni yeteneklerden bahsediyoruz. Benim gibi deneyimli insalar ve editörler bir araya geliyoruz yeni yetenekleri geliştiriyoruz. Sundance kanalının ilk atılımını benim yaşadığı yer olan Amerikan’ın Utah şehrinde kurduk... Merkezin dışında kurmak istedik. Doğa ile birleşince daha olumlu olacağını düşündük. Daha da iyi oldu. Bunun sonunca bir film festivali başlatmak zorunda kaldık. Utah eyaletinin Park City’de festival başladı. Bu 1986 yılındaydı. İlk başlattığımda işe yarayacağından emin değildim. Risk almıştım. Aradan bir kaç sene geçtiğinde gördük ki; hayatta kalmayı başaracağız. Bütün dünya ile küreselleştiğini gördük. Bu arada Sundeace laboratuvarlarında büyümeye devam etti. Bundan bir kaç sene önce Türkiye’de senaristler laburotuvarları kurduk. Aslında Sundance kanalından önce buraya geldik. Zaten Sundance ile de bir ilişkimiz vardı Türkiye ile...” diye konuştu.



“Neden Türkiye bugüne kadar hiç dikkatinizi çekmedi?” sorusuna Redford, “Güzel bir soru... Ama iyi bir cevabım yok. Bir şekilde olmadı. Bir genç olarak ilk kez seyahat etmeye başladığımda 18 yaşındaydım. Sanatçı olarak ise 50’li yaşlarda başladım. Gençken param yoktu otostop ile seyahat ediyordum. Daha sonra aile kurdum ama seyahat etme fırsatım yine olmadı. Sonra Sundance için seyahet ettim. Sundance için 25 ülkeye gittik. Türkiye’ye gelmemem için başka nedenim yoktu ama iyiki geldim” şeklinde konuştu.

“Sundance kanalının yayınlaması için hangi kriteleri arıyorsunuz?” sorusuna Redford, “Çok katı kurallarımız yok. Bizim o ülkeye ne vermek istediğimiz önemli. O ülkedeki sanatçılara katkı sağlamak üzere gidiyoruz. Türkiye’de canlı sanat çevresi var. Bizim için Türkiye uygun ülke... Biz çalışmaları alıp çok geniş izleyeci kitlesine sunabiliyoruz. Mümkün olan en geniş kitleye ulaşmak istiyoruz. Biz her şeyden önce sanatçılara destek veriyoruz” dedi. Digitürk İçerik ve Alımlar Direktörü Esra Özaral Altop, “Sundance kanalı için Digitürk olarak ekstra ücret talep etmiyoruz” diye belirtti. İlk başlangıçtaki ile şuan daki vizyon arasındaki farkın ne olduğu sorusuna Redford, “Bana hayalci diyebilirsiniz. Hayal kurmasaydım büyüyemezdik. Başlangıç da ki amaçtan değişmedik. Yoksa hiç büyüyemezdik. Amaç sadece yeni sesler, fikir ve sanatçılara destek vermektir. Kişsel olarak bütün hayatım boyunca bağımzsım. Bağımsız düşünce taraftarıyım. Sanata bağımsız düşünce olması gerekiyor. Benimde bu yüzden zamanında başım belaya girdi. İlk önce laboratuvar daha sonra festival kurduk. Festival dağlık bölgede 10 gün sürüyor. Baktık festival alanına 60 bin kişi geliyor, bizde büyümek istedik. Ne kadar büyürsek büyüyelim başlangıçtaki vizyonumuz ile aynıyız” dedi.

Bir gazetecinin, “Türk sanatçıları arasında tanıdığız var mı? Hiç Türk filmlerini izlediniz mi?” sorusuna Redford cevap vermedi. Türkiye’de kimseyi tanımadığı anlaşılan Redford’un yardımına Altop yetişerek, “İsim vereceğini tahmin etmyiroum. Tamamen bağımsız filmleri destekleyen bir kanal olduğu için bir kaç gün önce başladık. Bundan sonra Redford daha çok ilgilenecektir. Biz Dünya sinemasını Türkiye’ye tanıtıyoruz. Türk sinemasnı neden dünyaya tanıtmıyoruz” dedi. Ayrıca, Redford iki gün sonra İstanbul’dan ayrılcağı öğrenildi.