Şevval Sam, 2012 Avm’deki Media Mark’ta düzenlenen imza gününde hayranlarıyla buluştu. Yeni bir albüm hazırlığında olan ünlü şarkıcı STAR’ın sorularını cevapladı.
-Birçok hayranınız burada neler hissediyorsunuz?
Dostlarla bir araya gelebilmek için fırsatları değerlendiriyorum. Çünkü müzik paylaşıldıkça büyür. Daha çok kitleye ulaştıkça bana duygusal olarak geri dönüşü oluyor. Bu da büyük bir enerji kaynağı. Beni uzak bir gezegen gibi görmelerini istemem doğrusu.
-Yeni albümünüzde sadık dinleyicileriniz için sürprizler var mı?
Bütün kaygım, hiçbir zaman modası geçmeyecek albümler yapabilmek. Müziğin farklı renklerini yaşama arzum bu sefer de ‘Tango’ albümümde kendini gösterecek. Bu topraklardan geçmiş farklı tarzları bir şekilde müzik hikayemde bir yerlere oturtmayı seviyorum. Geçen sene Harbiye Açık Hava konserimin konsepti de böyleydi. Toprak kokuyordu. Ben bu topraklardan geçmiş bütün sesleri kendime yakın hissediyorum. Bunları bedenimde de hissetiğim için insanlarla da paylaşmayı seviyorum. Bu anlamda Kalan Müzik Hasan Saltık benim için büyük bir şahıstır. Her prodüktör sanatçısını bu doğrultuda desteklemeyebilir. Bir tarza odaklayabilir ya da önünü kapayabilir. Hayat benim için müzikle doğru orantılı bir keşif süreci. Yine de konsept albümler içerisinde Tango son konsept albümüm olacak.
-Tango çok geniş bir coğrafya...
Evet tango gerçekten farklı dilleri, farklı müzik anlayışlarını kucaklayan büyük bir gelenek. Benim albümüm, klasik tangolardan daha yerli alaturka tangolara oradan çağdaş sound tangolara kadar doygun bir repartuar içeriyor. 17 şarkı var içerisinde. Mayıs ayının sonuna doğru çıkarmayı düşünüyoruz. Farklı aranjörlerle çalışıyorum. Farklı müzisyenler faklı anlayışlar da var. Albümü çıkardıktan sonra biraz kendi içime dönüp içerde neler birikmiş onu görmek istiyorum...
Dizi enflasyonu hikayeleri tüketti
-Yeniden sizi ekranlarda görecek miyiz?
Ben televizyonun şanslı döneminde ekranlarda yer aldım. Gülbeyaz çok iyi bir kesişmeydi. Belki 10 yıl sonra nostalji olarak yeniden çekilebilir. O zamanlarda sektörde büyük bir enflasyon yoktu. Çok tüketilmemiş hikayeler vardı. ‘Aşkın Dağlarda Gezer’ doğu dizilerinin yolunu açtı diyebilirim. Yer alacağım proje beni tatmin etmesi gerekiyor. Yapmış olmak için dizi yapmak istemiyorum.