Taklit etmeyin kendiniz olun!

EKRANLARIN tecrübeli spikeri Defne Sarısoy, kariyerini üç yıldır TRT Haber ekranlarında sürdürüyor. ‘Hayat +’, ‘On’dan Sonra’, ‘Günlük’ ve şimdi ise ‘Ekonomik Tarifler’ programı ile izleyiciyle buluşuyor. ‘’Hayalimde spiker olmak yoktu açıkçası ama dizlerim titreyerek çıktığım ilk canlı yayından bu yana tam on sekiz yıl geçti’’ diyen Sarısoy ile yeni programı hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

-‘Ekonomik Tarifler’ ile para işinin ehil insanlarını mutfağa sokmayı başardınız...

Evet özgün bir iş ortaya koyduk. Ekonomiye yön veren isimlerin hem mutfak becerilerini ölçüyor, hem de iş ve özel yaşamlarına ilişkin merak ettiğimiz soruları yöneltiyoruz. Samimi bir sohbet ortamında hem günlük yaşamlarından kesitler ortaya koyuyor, hem de ekonominin gidişatından bahsediyoruz. Bu arada ünlü işadamlarının yemek kültürü konusunda püf noktalarını ve bilinmeyen yönlerini öğrenme şansımız oluyor.

-Nasıl gidiyor program?

Bu programda piyasa bilgilerini, ekonomik değerlendirmeleri bir ekonomist gözünden aktarmıyoruz, derinlemesine bir analiz söz konusu değil. Günlük hayat içinde bizlere yansıyan konuları bir sohbet içinde ele alıyoruz. Örneğin Suriye’deki gelişmelerin bir işadamının yatırımlarına nasıl etki ettiğini öğrenmeye çalışıyoruz, Türkiye’nin ekonomik gidişatını değerlendirmeye çalışıyoruz. Hepimizin merak ettiği bu konuları mutfakta yemek yaparken çok samimi bir ortamda gerçekleştiriyoruz.

-Uzun yıllardır ekranlardasınız. Hedeflerinize ulaştınız mı?

Hayalimde spiker olmak yoktu açıkçası ama dizlerim titreyerek çıktığım ilk canlı yayından bu yana tam on sekiz yıl geçti. Bu süreçte hem dünyada, hem Türkiye’de çok şey değişti, benim özel yaşantımda da öyle. Medyada yaşadığım deneyimler, iş hayatının getirdikleri ve bir yetişkin olarak sorumluluklarla geçen yıllar insanı hayli olgunlaştırıyor. Zaman çabuk geçiyor, geriye dönüp baktığımda anılar hanemde pek çok şeyin biriktiğini görüyorum. Artık en büyük hedefim; birkaç yıl aynı ekiple tek bir program yapmak ve daha kalıcı işlere imza atmak.

-Özel bir üniversitede eğitmenlik yapıyorsunuz. Mesleğinizi merak eden gençlere özel öğüdünüz ne oldu?

Farklı eğitim merkezlerinde öğrencilerle bir araya geliyorum, değişik ortamlarda seminerler veriyorum. İletişimin bir bütün olarak algılanması gerektiğini anlatıyorum. Her şey güzel konuşmak veya iyi bir diksiyona sahip olmak değil. Yaşama bakışınız, tavırlarınız ve niyetiniz iyi bir iletişimin asıl kaynağını oluşturuyor. Samimiyetle kurduğunuz her iletişim olumlu sonuç veriyor, bu yüzden “kimseyi taklit etmeyin, kendiniz gibi olun ve duygularınızı ifade etmeyi öğrenin” diyorum.

ÖZEL HAYATIM BANA KALSIN

Özel hayatımın işimin önüne geçmesini hiç istemedim. Zaten sade bir yaşantım olduğu için magazine konu olmayı gerektirecek biri değilim.