Türk Halk Müziği’nin ünlü yorumcusu Yudum, genç kuşağın türkülere yabancı yetiştiğine dikkati çekti. Müzik kariyerine 5 yaşındayken babasının hediye ettiği cura ile başlayan Yudum, müzik kariyerinin ilk yıllarını şöyle anlatıyor:
Çocukken sıkılmıştım
“dededen babaya, babadan da biz 3 kız kardeşe intikal eden bir süreçte müzik hayatımın en önemli parçası oldu. Çocuk yaşta arkadaşlarım dışarıda oynarken ben bağlama çalıyordum. Başta çok sıkılsam da o uğraş beni konservatuvara taşıdı.
Ustalar unutulur mu
‘Bir Yudum Sevgi’ albümüyle profesyonel müziğe adımını atan Yudum, Nejat Alp düetinden sonra Erol Parlak, Musa Eroğlu, Arif Sağ ve Özay Gönlüm gibi sanatçıların ışığını gözünden hiç uzak tutmadığını anlattı. Yeni albüm hazırlıklarını sürdüren ve Alişan, Cansever, Kader gibi isimlere besteler veren Yudum, yedi albüm çıkardığını ifade etti.
Eskinin güzelliği zor
Yudum Müzik Okulları’nda birçok öğrenci yetiştiren Yudum, eski dönem eserlerindeki anonim güzelliklerin şimdilerde yakalanamayışını ise “Üretkenlikten yanayım ama eskinin o anonim havasını hiçbirimiz yakalayamıyoruz. Belki eskilerdeki o duygu günümüzde olmadığı için günümüz türkülerinde bir tahribat var” diyerek açıklıyor.
BAĞLAMAMLA ALAY EDERLERDİ
Yudum gençlerin türkülere yabancılaşmasını ise şöyle anlattı: “Çocuk yaşta okula sırtımda bağlama taşıyarak gittiğimde, çoğu gencin sırtında gitar vardı. Bana dalga geçer nidayla bakarlardı ve bu beni rahatsız ederdi. Bu gidişat iyi değil. Bir genç arkadaşı pop dinliyorsa ortama kendini kabul ettirmek için o da pop dinliyor. Ve tamamen türkülerden, bağlamadan uzaklaşıyor. Aslında kültürümüz yok edilmeye çalışılıyor.”