26 Haziran 2025 Perşembe / 1 Muharrem 1447

AK Parti MKYK Üyesi Ayvalı: Cumhurbaşkanımızın en kötü anketlerde %52 bandında olduğunu görüyoruz

24 TV Arafta Sorular programında Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sorularını cevaplayan AK Parti MKYK Üyesi Araştırmacı Yazar Emre Cemil Ayvalı, “Göreceksiniz bu seçimleri Allah'ın izniyle rahat bir şekilde alacağız. Cumhurbaşkanımızın en kötü anketlerde %52 bandında olduğunu görüyoruz. ” ifadelerini kullandı.

12 Aralık 2022 Pazartesi 11:41 - Güncelleme:
AK Parti MKYK Üyesi Ayvalı: Cumhurbaşkanımızın en kötü anketlerde %52 bandında olduğunu görüyoruz

Star Gazetesi Yazarı Esra Elönü'nün sunduğu 24 TV ekranlarında yayınlanan Arafta Sorular'ın bu haftaki konuğu AK Parti MKYK Üyesi Araştırmacı Yazar Emre Cemil Ayvalı, gündeme dair açıklamlarda bulundu.

Ayvalı'nın açıklamaları şöyle;

"Göreceksiniz bu seçimleri Allah'ın izniyle rahat bir şekilde alacağız. Cumhurbaşkanı'mızın en kötü anketlerde %52 bandında olduğunu görüyoruz. "

Göreceksiniz bu seçimleri Allah'ın izniyle rahat bir şekilde alacağız. Siyasette bu kadar erken konuşmak kolay değildir ama hem veriler anlamında hem atmosferi okuduğumuzda hemde diğer seçimler ile beraber kıyasladığımızda bu seçimi Cumhurbaşkanımız ve Cumhur İttifakı ile rahat bir şekilde alabileceğimizi düşünüyorum. İnşallah bunu Haziran'da teyit edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın en kötü anketlerde %52 bandında olduğunu görüyoruz. Biz millet olarak Cumhurbaşkanımızı tartabiliyoruz. Karşı tarafı tartamıyoruz. Çünkü karşı taraf aday çıkaramadı, seçimden sonra hükümeti nasıl oluşturacağına dair bir denklem çıkaramadı. Cumhurbaşkanımızın rakipsiz olduğu ve rakibi çıktığında daha pozitif ayrışacağı bir süreç içindeyiz. Ben %55 bandında rekor kıracağına inanıyorum. Verilere bakıldığında son anketlerde Cumhur İttifakı'nın %47 bandında oyu çıktı. Bize çok muhalif takılan anketörler bile son zamanlarda kaygılarını dile getirmeye başladılar.

"Gençler AK Parti'ye ve Sayın Erdoğan'a destek vermiyor" yalanı, tamamen bir propaganda malzemesinden ibaret. Geçmişi iyi bilen belli bir yaş grubunu muhalefet kandıramayacağını biliyor.'

Son dönemde Z kuşağı AK Parti'ye mesafeli yalanını özellikle Gençlik Kolları ve Cumhurbaşkanımızın koordinatörlüğünde yapılan programlar ile tarumar ettiler. Zaten varolan bir gerçekliği önümüze koydular. Hakikat yalanı ezmiş oldu. Bu ülkede %53 nüfus 35 yaşın altında ve biz hep genç nüfusumuz ile övünürüz. Her seçim milyonlarca genç yeni seçmen olarak sandığa katılır. 2002 yılında 10 milyon ile siyasi yolculuğa başlamış bir lider ve parti var. 2018'de bu oy oranı Recep Tayyip Erdoğan noktasında 28 milyona ulaşmış. Nüfusunun bu kadar yoğun bir kısmı genç seçmen olan bir ülkede oy oranını %50 bandına nasıl koyacaksınız? Matematiğe aykırı. Bütün 35 yaş üstünün bize oy vermesi lazım ki gençlerden destek alamadığımız noktada dengelensin. 20 yıldır iktidarsınız ve genelde gençler içinde bulundukları çağ itibari ile muhalif kimliği barındırır. Buna rağmen Sayın Erdoğan'a yönelik müthiş bir teveccühleri var. Belki onun dünyaya muhalif kişiliği, belli değerleri, Avrupa'nın onlarca yıl evrensel değerler diye propagandasını yaptığı meselelerde iki yüzlü tavrına ragmen bizim bu noktada pozitif ayrışmamız etkili olabilir. Gençler AK Parti'ye ve Sayın Erdoğan'a destek vermiyor" yalanı, tamamen bir propaganda malzemesinden ibaret. Geçmişi iyi bilen belli bir yaş grubunu muhalefet kandıramayacağını biliyor. Aşağıdan gelen ve bu noktada geçmişi bilmeyen insanların hafızasına güvenerek bu yalanlarla siyaset yapmaya çalışıyorlar. Bugün AK Parti'nin Gençlik Kolları üye sayısı 1,5 milyon.

'CHP gerek İslamofobik siyasi pratikle, gerek başörtüsü meselesi, gerekse bu milletin tek parti döneminde ötekileştirilmiş tüm toplumsal kesimleriyle veya söylemlerinde bir özeleştiriye hiçbir zaman gitmedi.'

CHP gerek İslamofobik siyasi pratikle, gerek başörtüsü meselesi, gerekse bu milletin tek parti döneminde ötekileştirilmiş tüm toplumsal kesimleriyle veya söylemlerinde bir özeleştiriye hiçbir zaman gitmedi. AK Parti üst üste 20 yıldır seçimleri kazanınca ve her seçimde vesayeti geriye götürünce artık siyaset yapmak için devletteki uzantıları kaybolan ve milltetten başka gideceği yeri olmayan CHP yapay bir değişim yaşadı. Başörtülüleri vitrin mankeni noktasında gördü. Bunu bir siyasal istismar alanı olarak gördü. Bu meselelerle ilgili hakiki sınamalarda hep arıza verdi. Şuan Sayın Mustafa Şentop'un kanun teklifine verdiği imza üzerinden hamaset yapanların, kanunu eğip büküp bir milletvekilinin asli unsuru olan kanun teklifi verme faaliyetini yok saymalarını ve bu anlamda meclis başkanının tarafsızlığına gölge düşürecek açıklamalar yapmalarının nedeni bu. Milletvekilinin en temel görevini yok sayacak bir yaklaşımda bulunduğunuzda bu anayasa teklifinde olduğu zaman; akla, maddenin içeriğine dönük doğrudan itiraz edemeyeceğiniz için meseleleri buraya taşıyıp manipüle etmek istemeniz geliyor. Sayın Özlem Zengin'in özellikle basın açıklamasında işaret ettiği bir husus var. CHP bugün başörtüsü konusunda belli bir söylem değişikliğine gidiyorsa, süreci manipüle de etse geçmişteki marjinal yanlarını törpülemek zorunda kaldıysa bu %50 + 1'in sayesindedir.

  • 24 TV
  • Arafta Sorular
  • AK Parti MKYK Üyesi Araştırmacı Yazar Emre Cemil Ayvalı

ÖNERİLEN VİDEO

AK Parti'den Babalar Günü'ne özel video

Kapat
Video yükleniyor...