Kaçırılan Türk gazeteci kurtarıldı

A Haber tarafından ilk görüntüleri yayınlanan Cüneyt Ünal, yaptığı basın toplantısında Suriye'de yaşadıklarını ve serbest bırakılma sürecini anlattı.

Cüneyt Ünal, milletvekillerine ve serbest bırakılmasında emeği geçenlere teşekkür etti. "87 gün boyunca Halep'te bir hapishanede kaldım. Herhangi bir şekilde şiddete uğramadım" diyen Ünal, kendisine mantıklı davranıldığını belirtti.

Suriye halkının bayramı nasıl geçirdiğini haber yapmak için gazeteci arkadaşı Başar Fehmi Kaddumi ile Suriye'ye geldiklerini anlatan Ünal, 20 Ağustos akşamı Suriye askerleri ile muhalifler arasındaki çatışmanın ortasında kaldıklarını belirtti.

Çatışmada Kaddumi'nin vurulduğunu ve kendisinin yarasına müdahale ettiğini anlatan Ünal, Kaddumi'nin yarasının ağır olduğunu ve onun için yardım isterken rejim yanlıları tarafından etraflarının çevrildiğini kaydetti. Ünal, vücudundaki yaralanmaların da o sırada rejim yanlıları tarafından kendisine yapılan darptan kaynaklandığını, daha sonra yaralanmalarıyla ilgili herhangi bir tedavi görmediğini anlattı.

'87 GÜN BOYUNCA PATATES VE EKMEK YEDİM'

Üç gün önce Şam'a getirildiğini belirten Ünal, "Sayın milletvekillerini karşımda görünceye kadar hiçkimse bana birşey söylemedi" dedi.

Milletvekillerini karşısında görünce ağladığını ifade eden Ünal, Halep'teki hapishanede tek başına kaldığını da söyledi.

Bir an önce ailesine kavuşmak istediğini belirten Ünal "87 gün boyunca patates ve ekmek yedim" dedi.



'CHP HEYETİ TESLİM ALDI'

CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, Mevlüt Dudu, Hasan Akgöl ile Ankara Milletvekili Levent Gök'ün de aralarında bulunduğu 9 kişilik heyetle, Cüneyt Ünal'ı teslim almak için Suriye'ye gitmişti. Karayoluyla Yayladağı Sınır Kapısı'ndan geçen CHP heyeti bu sabah Şam'a ulaştı.

Suriye hükümet yetkilileriyle görüşmeler yapan CHP heyeti saat 11.00 sıralarında tutuklu bulunan gazeteci Cüneyt Ünal'ı teslim aldı.

Bu arada tutuklu diğer gazeteci Filistinli Bashar Fehmi Kadumi'nin başka bir yerde tutulduğu, onun da kurtarılması için görüşmelerin sürdürüldüğü bildirildi.

BABAEVİNDE SEVİNÇ VE GÖZYAŞI

Suriye'de yaklaşık 87 gündür tutuklu bulunan gazeteci Cüneyt Ünal'ın CHP heyetine teslim edilmesinin ardından, Ankara'daki baba evinde büyük mutluluk yaşandı. Anne Arife Ünal sevinçten fenalaştı. Baba Hikmet Ünal ise çok mutlu olduklarını, daha az önce oğlu ile telefonda konuştuğunu belirterek, "Baba nasılsın, iyi misin? İnşallah kavuşacağız' dedi. İnşallah dedim. Annesi de duydu sesini, dayanamadı bayıldı." ifadelerini kullandı.

Yaklaşık 90 gündür Suriye'de tutuklu bulunan gazeteci Cüneyt Ünal, bu ülkeye giden Türk heyetine teslim edilmesinin ardından, başta ailesi ve meslektaşları haberi büyük sevinçle karşıladı. Durumun öğrenilmesinin hemen ardından basın mensupları da Ünal'ın Ankara Dikmen'deki baba evine gitti. Ailenin oldukça mutlu olduğu gözlenirken, özellikle anne ve babanın sevinçten gözyaşlarını tutamadıkları dikkat çekti. Bu arada Cüneyt Ünal, telefonla arayarak baba ve annesi ile görüştü. Anne Arife Ünal, oğlunun sesini duyduktan sonra fenalaşarak, ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Oğlu ile konuşan baba Hikmet Ünal da çok mutlu ve çok duygulu olduklarını vurgulayarak, Allah'a şükrettiklerini dile getirdi. 90 günün kendileri için zehir zindan olduğunu belirten baba Ünal, şöyle konuştu: "Çok mutluyum, basından aldım bu sevinçli haberi. Telefondan az önce görüştüm, 'Baba nasılsın, iyi misin? İnşallah kavuşacağız' dedi. İnşallah dedim. Annesi de duydu sesini, dayanamadı bayıldı. Ondan sonra da kapandı telefon."

"YERDE SÜRÜNDÜRÜLÜRKEN Kİ GÖRÜNTÜLERİNDEN BERİ ANNESİ RAHATSIZ"

Oğlunun durumunun iyi olduğunu söylediğini bildiren baba Ünal, "90 gün bize zehir zindan oldu. Orada ne yedi, ne içti, nerede kaldı diye düşündük. Onu bir Allah bilir bir de biz biliriz. Bazı televizyonlarda gördük mesela o hadiseleri, yerde süründürmeleri. Hemen yayından çektiler, annesi o andan beri rahatsız. Şimdi çok mutluyuz Allah'a çok şükür." ifadelerini kullandı. Annenin rahatsızlığından dolayı Cüneyt Ünal'ın Ankara'ya getirileceği belirtildi.

"ABİMİN KURTARILIŞINDA DESTEĞİ OLAN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Cüneyt Ünal'ın ablası Canan Ünal Akdere ise çok mutlu olduğunu, 90 gündür kavuşmayı beklediklerini, söyledi. Ünal'ın az önce aradığını aktaran abla Ünal Akdere, ancak kendisi, rahatsızlanan annesiyle ilgilendiği için konuşamadığını belirtti. 90 günün kendileri için umutlu bekleyiş içerisinde geçtiğini ifade eden Akdere, "Bir haber alamamak bizi çok üzmüştü, ama beklemekten başka da bir şey yapamıyorduk. Bugüne kadar çeşitli girişimler oldu. Çok fazla bir cevap alamıyorduk. Sadece bekliyorduk. Bunun dışında hiçbir şey yapamadık. Abimin kurtarılışı için desteği bulunan herkese çok teşekkür ediyorum. Gerçekten bazı vatandaşların çok ilgisini gördük." diye konuştu. Abla Ünal Akdere, şu an itibariyle yetkililerden arayan olmadığını sözlerine ekledi.

HEYET GÜVENLİK GEREKÇESİYLE GÖNDERİLMEDİ

CHP Hatay Milletvekili Hasan Akgöl, gazeteci Cüneyt Ünal'ın da aralarında bulunduğu heyetle, güvenlik gerekçesiyle Türkiye'ye yarın giriş yapacaklarını bildirdi.

AA muhabirinin telefonla görüştüğü Akgöl, Suriye'de gazeteci Ünal'ı yanlarına alarak uçakla Şam'dan Lazkiye kentine geldiklerini bildirdi.

Türkiye'ye yarın giriş yapmayı planladıklarını ifade eden Akgöl, 'Cüneyt'in de bulunduğu heyetle birlikte uçakla Şam'dan Lazkiye'ye geldik. Güvenlik gerekçesiyle akşam saatlerinde Türkiye'ye girişimize izin verilmiyor. Muhtemelen sabah saatlerini bekleyip karayoluyla Yayladağı Gümrük Kapısı'ndan Türkiye'ye giriş yapacağız' dedi.

CHP Hatay Milletvekilleri Hasan Akgöl, Mevlüt Dudu, Refik Eryılmaz ve Ankara Milletvekili Levent Gök'ün de yer aldığı 9 kişilik heyetin, Şam'da Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed ve diğer yetkililerle görüşmeler yaptığı, gazeteci Cüneyt Ünal'ın serbest bırakıldığı açıklanmıştı.


EVİN PENCERESİNE TÜRK BAYRAĞI VE CÜNEYT ÜNAL'IN FOTOĞRAFLARI ASILDI

Bu arada basın mensuplarının evin dışına alınmasının ardından baba Ünal'ın evin penceresine Türk bayrağı ile oğlunun fotoğraflarını astığı gözlendi. Aile artık bir an önce oğulları Cüneyt Ünal'a kavuşmak için sabırsızlıkla bekliyor.