15 Aralık 2024 Pazar / 14 CemaziyelAhir 1446

Nuh Albayrak: Başkanlık için en kritik eşik...

24'te Moderatör Yasin Erçağlayan'ın konuğu olan Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, Başkanlık sistemine geçişte en önemli eşiğin 7 Haziran seçimleri olduğunu söyledi.

29 Ocak 2015 Perşembe 07:00 - Güncelleme:
Nuh Albayrak: Başkanlık için en kritik eşik...
İşte Nuh Albayrak'ın açıklamaları:
 
BAŞKANLIK İÇİN EN KRİTİK EŞİK 7 HAZİRAN SEÇİMLERİ
 
Başkanlık sistemi için en kritik eşik Haziran ayındaki seçimler çünkü ön hazırlık çalışmaları yapılsa da bunların tescil edileceği, uygulanabilir hale geleceği nokta yeni anayasa çalışmaları olacak. O bakımdan tüm siyasileri ve siyasi partileri bana göre o partilerin tarihinde olmadığı kadar ciddi bir sınav bekliyor 7 Haziran'da. Muhtemelen şu anda Türkiye'nin en büyük sorunu bu ve sanıyorum bütün siyasi partiler bunu ön plana çıkaracak.
 
BAŞLAMIŞ OLAN AMELİYAT BİTİRİLMELİDİR
 
Biz daha önceki seçimler öncesinde bu seçimde olduğundan çok daha farklı şeyleri konuştuk çözüm ve vaadler bakımından. Bugün Yunanistan'da izliyoruz. Yunanistan'da çok kolay bir kazanım oldu çünkü ben o seçimle ilgili argümanlar konuşulurken Türkiye'nin 80'lerdeki halini hatırladım. Biz onları aştık çok şükür. Elbette Türkiye'nin daha ekonomik anlamda yapacağı çok şey var ama diğer bir noktadan baktığınız zaman onların da gelip kilitlendiği nokta siyasi istikrardır. Dolayısıyla Türkiye'nin önündeki en önemli mesele başlanmış olan ameliyatın (Yeni anayasa) bitirilmesidir. Hasta masada bekliyor şu anda.
 
MADEM Kİ HALKA BU YETKİ VERİLDİ...
 
Bir parlementer sistemimiz vardı. Eksikleri ile, meclis'teki kavgalarla, gürültülerle devam ediyordu. Birileri tamamen suni krizler üretmeye çalışırken Türkiye'nin önüne getirdiği müthiş bir açılım oldu ve şu anda Türkiye'de Cumhurbaşkanını halk seçiyor. Ameliyatın başladığı nokta orası. Fakat madem ki halka böyle bir yetki verildi bunun gerekli alt yapısını, düzenlemelerini de yine bu halkın vekalet verdiği milletvekillerinin hazırlaması gerekiyordu. Bunu yapmadılar şu ana kadar. Bu dönemin en önemli meselesi bu. 
 
SEÇİMLER AYNI ZAMANDA 'BAŞKANLIK' İÇİN BİR HALK OYLAMASIYDI..
 
Erdoğan seçim öncesinde meydanlarda 'Ben koşan, terleyen Cumhurbaşkanı olacağım. Öncekilere benzemeyeceğim' demişti. Bir diğer aday da bunların yanlış olduğunu, Türkiye'de uygulanan parlementer sistem olduğunu anlattı. Dolayısıyla biz bu seçime Cumhurbaşkanını halkın seçmesinin ötesinde neticeleri itibarıyla yönetim biçimi konusunda bir halk oylaması olarak da bakabiliriz. Madem ki halk yüzde 52'lik oranla 'Ben Başkanlıkla yönetilmek istiyorum' gibi bir düşünceyi benimsemişse bu seçim halkın da bu sisteme onay verdiği anlamına gelir.