24 TV'nin her bölümü merakla beklenen programı Arafta Sorular'ın bu haftaki konuğu, Yazar Altay Cem Meriç oldu.
'BİZ DİNE GİRİŞİN AKILLA OLMASI GEREKTİĞİNE İNANIRIZ"
'Benim bildiğim kadarıyla bilim adamlarıyla normal insanlar arasında haftalık ibadete katılma oranı eşit. Aslında felsefi olarak bu çok kolay anlatılır. Yani bilimin nesnesi maddedir. Yani bilim maddeyi inceler. Maddesel olmayan hiçbir şeyi inceleyemez. Çünkü niceldir ve sayılara dökülebilir şeyleri inceler. İnanç, imam böyle bir şey değil. Din telakkisi de böyle bir şey değil. Birbirleriyle ilişkilendikleri noktalar var ama birbirlerini yerine alacak durumda değiller. Felsefe de böyledir. Yani felsefe de sadece maddesel olanla ilgilenmediği için bilim onun yerini dolduramaz. Basit bir mantık söyleyeyim. Bilim bilimsel olmayan hiçbir şeyi kabul etmez. Mesela bu bilimsel bir cümle değildir. Çünkü nicel değildir. Deneyini gösteremezsiniz. Bizim klasik geleneğimizde yani Kelam geleneğine hakim İslami gelenekte tarih boyunca olan da şudur; Biz dine girişin akılla olması gerektiğine inanırız. Yani klasik metinde, 'Akıl nakle mukaddemdir' diye geçer. Akıl nakilden önce gelir. Çünkü akılla dine girebilmen lazım. Dine girdikten sonra insan duygularıyla veya sezgileriyle hareket edebilir. Ama dine girişin akıllı olması gerekir. Akılla bu yolun temin edilmesi gerekir.
Diyelim 1975'lerdeyiz. Bir insanın komünist olması için ne gerekir? Toplumsal bir yön var. Buraya doğru gidişte kim fikir değiştirir. 50 yaşında insanlar fikir değiştirmez. Gençler fikir değiştirir. Tarih boyunca her zaman böyledir. Bugün bizim aslında ateizm dediğimiz şey ateizm de değildir. Normalde klasik literatürde bu benim uydurduğum bir tabir. Sana bu bayağı literatürde olan bir tabiri yeni ateizm denir. Saldırgan ateizm. Dinler yok edilmeli din kötülüklerin kaynağıdır, buna saldırmalıyız gibi bir mantalite bu şeyden sonra yani doksanlardan sonra popüler oldu dünyada.'
"5 MİLYON YAPILAN BİR "TAG" ÇALIŞMASINI TÜRKİYE'DEKİ HERKES GÖRÜYORDUR"
'Bu belki altıncı Tag çalışmamızdı. Hepsinde hedef dünya gündemine konuyu sokmak ve insanların görmesini sağlamak. Allah'a şükür oldukça fazla katılım oluyor. Yani bu oluyor, yapılabiliyor ve her biri daha büyük oluyor diğerinden. Sonuncusu bizim umduğumuzun çok üzerinde etkili olduğu sanıyorum. Yani 5 milyon benim Twitter'da gördüğüm en yüksek hashtag sayısı. Ben daha önce daha yüksek görmedim. 3 buçuk milyon görmüştüm. 5 milyon şey gibi geliyor, insanlar olabilir falan hiç öyle bir sayı değil. Normalde biz açarken 1milyon olsa herkes görür dedik. Allah'a şükür herkes katıldı. Türkiye'de çok hoş bir şey oldu bence. Bir de tavsiyelerle insanlarda o an lazım olan hisler de uyanıyor. Yaptığınız işin ertesi gün Batı medyasında etkisi oluyor. Söylemlerde etkisi oluyor. Mesela tag yapıyorsun ertesi gün Abdülfettah es-Sisi açıklama yapmak zorunda kalıyor. Bir kaç kere Elon Musk'a yaptık. O zaman Twitter'a sansür yapacaktı ve haber akışını sadece Twitter'dan aldığımız tweeti attığınız anda direkt hesabı kapatıyorlardı. Biz twitter'dan haber akışı kesilmesin diye Elon Musk'la ilgili 2 kere yaptık. İkincisinde bu şey rest çektiğinde bayağı bizim tag'den etkilenmiş gibi cümle aralarında onu hissetmiştik. Faydası oluyor. Sosyal medyada insanların hisleri diriliyor. 5 milyon yapılan bir "Tag" çalışmasını Türkiye'deki herkes görüyordur. Boykota da faydası oluyor, Gazze ile ilgili haber akışına da. Twitter hacmi belli. 5 milyon bunun çok üzerinde ve herkes görüyor. O hissi sönmüş olan insanlarda tekrar diriliyor. Boykota da faydası oluyor. Gazze ile ilgili diğer araştırmalara, haberlere ve haber akışına hepsine faydası oluyor. Yapıldığı zaman aslında bir böyle enerji vermiş gibi oluyorsun.'