25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü sahibi Mahmut Coşkun: Binlerce genç için umut oluyor

Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü sahibi Mahmut Coşkun, 'Necip Fazıl adına ödül verilmesinde geç bile kalındığını düşünüyorum. 7 yıl önce atılmış bu adım, lise sıralarında gözleri çakmak gibi bakan binlerce gence de umut olacaktır.” diye konuştu.

11 Aralık 2020 Cuma 08:27 - Güncelleme:
Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü sahibi Mahmut Coşkun: Binlerce genç için umut oluyor

Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü, bir, iki, en fazla üç kitabı yayınlanmış yazarlara veriliyor.

Ödülün gayesi, yetenekli yazarlara fark edildiklerini hissettirmek, yola devam etmeleri için cesaret ve güven vermek.

Bir manada, gelecekte edebiyata daha çok katkı sağlayacağına inanılan, kendine özgü üsluplarıyla öne çıkan yazarların takdir ve tebrik edilmesi…

Mahmut Coşkun da bu yıl Necip Fazıl İlk Eserler ödülüne layık görülen isimlerden bir diğeri oldu.

Coşkun’un yayınlanmış iki romanı var. İz Yayıncılık’tan çıkan romanların ilki ‘Yakarım Gül Satanlar Bahçesini’, ikincisi ise ‘Başka Biri Olmanın Romanı’ adını taşıyor.

Coşkun; modern hayatın açmazlarını, insan ruhunun karmaşıklığını anlattığı eserlerindeki yüksek gözlem gücü, derinlikli çözümlemeleri ve insan doğasına ilişkin sırları aktarmadaki başarısı ile Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü’ne layık görüldü.

Akşam Gazetesi'nden Bedir Acar, Coşkun ile Necip Fazıl’ı ve ödülü konuştu.

Necip Fazıl ismi sizin dünyanızda nasıl bir yere tekabül ediyor?

Mücadele etmek için adım atmış herhangi birinin Necip Fazıl’ı anmadan yoluna devam edebileceğini sanmıyorum. Ben henüz lisedeyken Kaldırımlar şiirini ezberden okumuştum bir edebiyat dersinde, arkadaşlarım ikiye bölünmüştü; şiiri çok duygusal okuduğumu düşünenler ve hakkını verdiğimi söyleyenler olarak. Ben bütün bu düşüncelerden bağımsız o zaman tıpkı Kaldırımlar şiirindeki gibi bir yol ayrımına girmiştim. Sokak kimsesizdi, karanlıktı ve ardına bakmaya korkuyordu insan, fakat yumuşak bir yastıkta can verme düşüncesini o an, tâ lise sıralarında terk etmiştim.

Necip Fazıl’ın çilesi ve davası hakkında neler söylersiniz?

Dedim ya, henüz gözleri kurşun gibi bakan bir delikanlıyken tesir etmişti bize Necip Fazıl. Herkesle aynı şeye inanmak zorunda değiliz, hepimiz aynı düşünmek zorunda da değiliz fakat dört inanmış adama tabut sırtında layık olmak için inandığı gibi yaşamayı bilmek zorundayız. Necip Fazıl inandığı gibi yaşamanın çilesini de onurunu da geride kalanlara gösterdi. Bundan sonrası neyi göze alabildiğinizle ilgili. O suru da gösterdi, gediği de açtı… Durmak olur mu!

Necip Fazıl adına ödül verilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Son yolculuğunda binlerce kişiyle uğurlanmış şair, dava adamı ve mütefekkir adına ödül verilmesinin geç bile kalındığını düşünüyorum. Nihayet ki yedi yıl önce atılmış bu adımın lise sıralarında gözleri çakmak gibi bakan binlerce gence de umut olacağı kanaatindeyim.

Ödülün size tevdi edilmesi hakkında neler söylersiniz?

Ne söylesem yavan kalır gibi, teşekkür ediyorum, mümtaz bir bahtiyarlık tattım. Ben çalışmaya iman etmiş bir insanım, bundan önce de dileğim çalışıp üretirken ebediyete ermekti, bundan sonra da öyle olacak. Tıpkı surda gedik açanların daha evvel yaptıkları gibi.

PORTRE: MAHMUT COŞKUN

1989’da Yozgat’ta doğdu. Türk Edebiyatı alanında yaptığı yüksek lisansın ardından halen İstanbul İletişim Fakültesi ve Felsefe bölümlerinde eğitimine devam etmekte. Kısa filmlere de imza atan Coşkun’un öyküleri çeşitli dergilerde yer aldı. İlk romanı ‘Yakarım Gül Satanlar Bahçesini’ 2019’da, ikinci eseri ‘Başka Biri Olmanın Romanı’ ise 2020’de İz Yayıncılık’tan çıktı.