Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü Zeynep Arkan: 'Sakarya Türküsü' ile büyüdüm

Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü, bir, iki, en fazla üç kitabı yayınlanmış yazarlara veriliyor.

Ödülün gayesi, yetenekli yazarlara fark edildiklerini hissettirmek, yola devam etmeleri için cesaret ve güven vermek.

Bir manada, gelecekte edebiyata daha çok katkı sağlayacağına inanılan, kendine özgü üsluplarıyla öne çıkan yazarların takdir ve tebrik edilmesi…

Necip Fazıl üstadın gençlere özel ehemmiyet verdiği göz önüne alınırsa, henüz yolun başındaki yazarlara verilen bu ödülün önemi bir kat daha artıyor.

Geçen yıllarda olduğu gibi bu sene İlk Eserler Ödülü iki yazara verildi: Zeynep Arkan ve Mahmut Coşkun…

Zeynep Arkan şiirinde gösterdiği canlılık ve gündelik hayat unsurlarını yenilikçi bir biçemle yakalama başarısı ile Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü’ne layık görüldü.

Akşam Gazetesi'nden Bedir Acar, Arkan ile Necip Fazıl’ı ve ödülü konuştu.

Necip Fazıl ismi sizin dünyanızda nasıl bir yere tekabül ediyor?

Ben Sakaryalı bir şairim. Çocukluğum ve tüm eğitimimi geçirdiğim Adapazarı’nda Sakarya Türküsü’nü duyup dinleyerek büyüdüm. O şiirdeki coşku ve kararlılık her okuyuşumuzda bizim asli karakterimiz olurdu sanki. Çile’yi liseye başladığımda okumuştum. O’nun şiirlerinde öncelikle berrak bir Türkçe ile inanç ve duygu yoğunluğunun içime işlediğini hissederdim. Bir Adam Yaratmak ve Reis Bey ise bende etkisi çok büyük bir karşılaşma olarak kaldı. O eserlerdeki vicdan, adalet, dürüstlük, merhamet gibi çok önemli insani vasıflara yapılan vurgu çok etkiliydi. Bu vasıfların eksikliğinin meydana getirdiği çürüme ve yıkıcı kötülük, toplumda açılan yaralar, insanın gözünü yaşartacak derecede kalbi işleniyordu. Benim için Necip Fazıl bu kalbi söyleyişi, inci gibi zihnimize dizen bir şairdir.

Necip Fazıl’ın çilesi ve davası hakkında neler söylersiniz?

Necip Fazıl, “Şiir mutlak hakikati arama işidir” derken bile nasıl bir dava güttüğünü bizlere anlatmıştır. Her şair kendi zihni tasarımını şiir tanımıyla da sunar ve Necip Fazıl; “Şiir Allah’ı sır ve güzellik yolundan arama işidir” diyerek hakikat yolundaki amacına hizmet ediyor. Şairin çilesi Büyük Doğu idealiyle açığa çıktığında, gençlere ulaşarak dava yoldaşlığı bulduğunda varlık amacına erişmişti bana göre. Hem duygu hem de düşünceyle harmanlanmış kendi deyimiyle “büyük ve merkezi vahdete doğru…” yol almış ve bu uğurda adeta kalemini kılıç yapıp savaşmıştır.

Necip Fazıl adına ödül verilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Necip Fazıl, öncü bir şairdir. Poetika’sında “Şair; evinin, kılığının, sokağının nizamından, insan, cemiyet ve her türlü dünya nizamına kadar bütün merkezleriyle hayatı kucaklayıcı bir kürsü sahibidir” derken kendi şair personasını da dahil ederek şair olmanın kapsayıcı gücünden bahseder. Şiirde ve hayatta daima sorumlu ve duyarlı hissederek, önce zihnimizden başlayıp dünyayı değiştirme gücüne sahip olduğumuzu bize hatırlatan Şairin adına ödüllerin verilmesi bu vasıfları taşıdığı düşünülen isimler ve izleyicileri adına önemli bir adımdır diye düşünüyorum.

Ödülün size tevdi edilmesi hakkında neler söylersiniz?

İlk gençlik yıllarımın pürüzsüz Türkçesiyle etkili olmuş şairinin adına verilen bu ödülü, şiirim ve şahsım adına mutluluk duyarak öğrendim. Umarım bu ödüller şiirin, edebiyatın hatta sanatın daha geniş alanlarda ses bulmasına vesile olur.

PORTRE: ZEYNEP ARKAN

İstanbul, Adapazarı ve Tokat’ta öğretmenlik yaptı. Lise yıllarında arkadaşlarıyla birlikte Yaklaşım adında tek sayılık bir dergi çıkardı. Çeşitli özel dosyalarda şiir ve eleştirinin yanı sıra dijital kültür, internet, sosyal medya gibi konularda çalışmalar yaptı. Buzdokuz dergisinin yayın kurulunda şiir ve eleştiri çalışmalarına devam ediyor. İlk şiiri ‘Taşınmak’, 2004 yılında Dergâh dergisinde yayımlandı. Daha sonra şiirleri, yazıları ve şiir eleştirileri çeşitli edebiyat dergilerinde yayımlandı. Şiir kitapları: İkrar (2006, Ebabil yay.), Orada Merhamet Varmış (2015, Ebabil yay. Eskader 2015 yılı Şiir Kitabı Ödülü), Söyleşi: Söyleşerek Şiire Varmak (2018).