İlk nesil 8 Serisi satıldığı dönemde beklenen başarıyı gösterememiş ve Almanlar otomobilin devamını getirmemişti. Aradan geçen zaman, E31 kasa kodlu 8 Serisi’ne oldukça iyi davrandı ve 90’ların Alman GT’si günümüzde dünya çapında saygı gören, giderek kıymeti artan bir modern klasik halini aldı. E31’in vedasından onlarca sene sonra BMW, 2017’de Pebble Beach Klasik Otomobil Zerafet Yarışması’nda konsept 8 Serisi’ni tanıtarak yakın zamanda modeli geri getireceğini müjdelemişti.
15 Haziran günü 24 Saat Le Mans Yarışı’nda tanıtılan yeni 8 Serisi Coupe büyük vaatlerle geldi. BMW 90’larda orijinal 8 ile yapamadıklarını bu otomobille yapmaya niyetli gibi görünüyor. Alman markayayınladığı basın bülteninde yeni 8’in öncelikli hedefinin heyecan verici sürüş dinamikleri olduğunu belirtiyor. BMW bu amaç doğrultusunda otomobilin gövdesini, aktarma organlarını ve süspansiyonunu sürekli olarak geliştirip üst seviye bir performans ve kıvraklığa ulaştıklarını iddia ediyor. Temelinde lüks bir GT olan bir otomobil için bunlar iddialı cümleler. Ancak otomobilin dünyaca ünlü Le Mans organizasyonunda tanıtılması, belki de markanın sporcu kişiliğine daha çok önem verdiğini gösteriyor.
Daha büyük böbrekler, daha ince farlar
Otomobilin ön tasarımında ilk dikkati çeken detaylar ince LED ön farlar ve ebadı her yeni modelde daha da büyüyen böbrek ızgaralar. Böbrekler artık tek parçalı bir çerçeve içerisinde kendilerine yer bulurken, LED farlar ise BMW’nin bugüne kadar seri ürettiği en ince farlar.
Markaya göre 8’in 4843 mm uzunluğu, 1902 mm genişliği ve 1341 mm yüksekliği, yolda güçlü bir duruşa sahip olmasını sağlıyor. Arka taraftaki tasarımdetayları ve yine ince stop lambaları, 8’in alçak ağırlık merkezini ve genişliğini pekiştiriyor.
Otomobilin altı ise neredeyse tamamen kapalı olarak tasarlanmış. Tabandaki aktif hava flap’leri ve Hava Perdesi, aerodinami konusunda gövdedeki detaylara yardımcı oluyor. Taban gibi otomobilin tavanı da aerodinami göz önünde bulundurularak tasarlanmış: Ortası biraz daha alçak tasarlanan tavan hem havanın akışını kolaylaştırıyor, hem de klasik yarış otomobillerine küçük bir gönderme yapıyor.
BMW ilk kez M departmanı tarafından geliştirilmemiş bir modelde opsiyonel olarak da olsa karbon fiber bir tavan sunuyor. Ayrıca yeni 8’de yine opsiyonel olarak sunulan Carbon paketiyle ön hava girişleri, dış ayna kapakları, arka spoyleri ve difüzörü karbon fiber olanlarla değiştirilebiliyor.
“Rahatlatıcı ve lüks” iç mekan
Otomobilin dışındaki modern ve minimalist tasarım içeride de devam ediyor. “Rahatlatıcı ve lüks” bir ortam sunan kabin, aynı zamanda sportif sürüşe de odaklanan bir tasarıma sahip. Yeni tasarlanan spor koltuklar standart olarak Vernasca deri döşemeyle geliyor. Ayrıca alçak pozisyonları sayesinde arka koltuklar da öndekiler gibi sırtlığa entegre kafalıklara sahip.
İç mekanda dikkat çeken detaylar ise ekranlar. Ekranlardan soldaki 12.3 inç ebadında ve otomobilin gösterge tablosu görevini üstleniyor, ortadaki ekran ise 10.25 inç boyunda ve bilgi ve eğlence görevini üstleniyor. BMW’nin yeni “İşletim Sistemi 7.0 Görüntü ve Kontrol Konsepti” ise yeni 8 Serisi’nde standart olarak sunuluyor. Orta konsoldaki bizce en dikkat çekici detay ise, opsiyonel sunulan ve camdan yapılan vites topuzu.
Bir dizel bir de benzinli motor
Otomobil lansmanla birlikte iki motor seçeneğiyle satışa sunuluyor. İlk seçenek, M850i xDrive olarak adlandırılan modeldeki yeni geliştirilen aşırı beslemeli 4.4 litrelik V8 benzinli ünite. TwinPower Turbo teknolojisine sahip olan motor 530 HP güç ve 750 Nm tork sunuyor. Sekiz ileri otomatik şanzıman ve dört tekerlekten çekiş sunan otomobilin 0’dan 100’e hızlanması 3.7 saniye sürüyor.
İkinci seçenek ise 840d xDrive. Adından da anlaşıldığı üzere dizel olan ünite, 3.0 litre hacme sahip ve 320 HP güç ile 680 Nm tork sunuyor. Yine sekiz ileri otomatik şanzıman ve dört tekerlekten çekiş sistemine sahip olan model 0-100 km/s hızlanmasını 4.9 saniyede tamamlıyor.
Yeni 8 Serisi standart olarak akıllı dört tekerlekten çekiş sistemiyle geliyor, ancak BMW güç dağılımının arka aksa ağırlık verdiğini dolayısıyla yeni 8’in BMW otomobillerinden beklenen sürüş deneyimini yaşatacağını belirtiyor.
Dört tekerlekten yönlendirme standart
Otomobilin şasisinde de bir çok yenilik standart olarak sunuluyor. Bunlardan ilki M Adaptif Süspansiyon sistemi. Elektronik olarak kontrol edilen amortisörlere sahip olan sistem, markanın iddiasına göre sürücüye yeterli geribildirimi sağlıyor. Alt takımdaki diğer bir standart özellik ise Integral Active Steering isimli dört tekerlekten yönlendirme sistemi. Sistem hem otomobilin çevikliğine katkıda bulunuyor, hem de kullanımı kolaylaştırıyor.
Aktif viraj demirleri ise M850i xDrive modelinde opsiyonel olarak satın alınabiliyor. Aktif viraj demirleri, yeni 8‘in daha çevik ve stabil olmasını sağlayarak otomobile daha sportif bir sürüş karakteri katıyor. Sportifliğin yanı sıra yeni viraj demirleri yol bozukluklarından kaynaklı titreşimleri de engelleyerek konfora da katkı sağlıyor.