‘Aman Aman’la bir anda milyonlara ulaştı Berdan Mardini... Her şarkısı hit olurken bir anda rotasını başka bir yöne çevirdi. Açılım sürecinde elini taşın altına koydu, popülerliğini kaybetmek uğruna bambaşka hamleler yaptı. Şimdi altı yıl aradan sonra Poll Production etiketli ‘Kimim Ben’ isimli bomba gibi bir albümle sevenlerinin karşısına çıkıyor. Başarılı yorumcuyla, son derece içten bir sohbet gerçekleştirdik. Hem müzikal hem siyasi hem de insani konulara girdik...
Öncelikle hayırlı olsun. Neden altı yıl beklediniz?
Malum, ülkemizde bir açılım süreci yaşandı. Ben de TRT Kurdi’de program yapmaya başladım ve hakikaten bir yerlere el atmak lazımdı. Ben de verilen talimatlarla orada dizi ve program yapmaya başlayınca albüm yapmaya çok fırsatım olmadı. Bu süreçte Berdan Mardini’yi Berdan Mardini gibi yansıtacak bir iş çıksın diye uğraştık.
Nasıl bir albüm çıktı ortaya?
Mardin gibi bir albüm oldu. Nasıl Mardin’de farklı kültürler, farklı insanlar yaşar, aynen öyle. Herkesin kendini bulacağı eserleri toplamak istedim. Arabesk de var, pop da... Türkçe de var, Kürtçe de, Arapça da...13 eserlik bir mozaik. Bir kardeşlik albümü.
Sanırım aynı şarkı içinde üç dil kullanmışsınız...
Evet. ‘Sorarım Sorarım’ isimli şarkının sözleri Arapça, Türkçe ve Kürtçe geçişli... En favori şarkılarımızdan biri.
Müzikten bu kadar ayrı kalmak riskli değil miydi?
Evet riskti ama ülkenin huzuru için gerekliydi. Benim şahsi menfaatlerim yerine ülkemin menfaat ve çıkarları benim için her zaman daha önemliydi. Kürt kökenli bir sanatçı olarak ülkedeki birlik beraberliğin önemini anlatmak zorundaydım yeni kuşağa. Yeni kuşağa eskinin değiştiğini, artık ülkedeki hükümetin herkesi sahiplendiğini, benim o yörenin çocuğu olarak onlara anlatmam biraz daha etkili olacak diye düşünüyordum. O yüzden o riski de aldım.
Bugün gelinen noktada içiniz huzurlu mu?
Çok huzurluyum, çok da severek yaptım. Tabii ki madden baktığınızda çok şey kaybettim. ATV’de ‘Kurşun Yarası’nı çekerken para kazanıyordum. TRT Kurdi’ye geçtikten sonra dizi yapamadım. Bazı kanallar almadı. Bunlar bizim için her zaman riskti ama ben bunu yaptığım için huzurluyum. Yine yapın deseler yine yaparım.
Bu zaman içinde şöhretinizi kaybettiğinizi düşündünüz mü?
Evet düşündüm. Yeniden şöhret oluyormuşum gibi geliyor şimdi. Şöhrete ilk adımları attığın zaman tabiri yerindeyse biraz ‘Ne oldum’ durumu oluyor. Bizde de hiç olmadı değil. Ama şu geçen beş yılda, TRT’ye program yaptığımda o kadar halkın içinde olduk ki yörede, sanki hiç şöhret olmamıştım bugüne kadar. O yüzden bu albüm benim için çok önemli. Gerçekten ben şöhreti unuttum artık.
15 Temmuz sonrası birlik durumumuz müzik sektörüne de lazım gibi geliyor, siz ne diyorsunuz?
Kesinlikle. Çok kaygan bir zemin müzik sektörü. Birlikten kuvvet doğar. Herkes el ele tutuşsa, o kaygan zeminde kimse yere düşmeyecek halbuki...
15 Temmuz sonrası sürekli meydanlarda gördük sizi. O ilk gece ve sonrasında neler yaşadınız?
Köprünün kapatıldığını duyduğumda ‘terör eylemidir, önlem alınıyordur’ dedim kendi kendime. Sonra babam aradı köyden “Herhâlde darbe oluyor oğlum” dedi. Bunun gerçekten bir darbe girişimi olduğunu anlayınca çok zoruma gitti. İlk şok sonrası, halkın buna karşı durmak için ne gerekiyorsa yapacağından emindim. ‘Bu halk Cumhurbaşkanı’nı seviyor, ülkesini, toprağını seviyor, bırakmaz’ dedim, öyle de oldu. Bu birlik beraberlik ne kadar gösterilirse temeli o kadar daha sağlamlaşacaktı. Çok şükür öyle oldu. O gün dava, sen-ben değildi. ‘Biz’di. 15 Temmuz’da o hainlik bizi ‘biz’ yaptı. Sonunda ‘biz’ olmayı başardık.
‘Aman Aman’dan bugüne neler değişti?
İnişli çıkışlı bir süreçti bu benim için. TRT Kurdi’ye girdiğimde, kişisel kariyerimde bir yerden iniş başladı. Çok tecrübe edindim. ‘Tecrübe, hayatta yediğin kazıkların bileşkesidir’ derler ya, işte aynen öyle (Gülüyor). Ben de çok kazık yedim ama her biri bana bir şey öğretti.
“Müzik sektörü kaygan zemin. Herkes birlik olur, el ele tutuşursa, kimse yere düşmez.”
Şöhrete ilk adımlarımı attığım zaman ‘ne oldum’ durumu oldu. Ama geçen beş yılda, TRT’ye program yaptığımda o kadar halkın içinde oldum ki bugüne kadar hiç şöhret olmamıştım gibiydim...
Kaliteli iş yapan her zaman değerini bulur
Müzik sektörü artık çok fazla yeni star oluşturamıyor. Oluşturduğu zaman da bunlar çok kısa süreli oluyorlar. Bir dönem parlıyor sonra ikinci proje peşi gelmiyor sizin dönem daha mı şanslıydı
Her dönem geçtiğinde ‘o dönem daha şanslıydı’ diyorlar. Bizim tarzımızda çıkıp da gerçekten tutunabilen, bizden sonra çıkabilen pek bir insan yok. Ama kaliteli iş ve oturaklı düzgün iş, dürüst iş her zaman yolunu bulur ve o markayı oluşturur bana göre. Bu anlamda da böyle bir iki arkadaşımız değerini buldu. Zaman zaman özden uzaklaşıyoruz. Popüler kültür için bir şey yapınca o popülerlik kısa bir dönem sürüyor. Oysa ki kültürümüz öyle mi? Türkülerimizi düşünün. Zaman sınırı yok. Bir dönem popa dönüş vardı, bir dönem arabesk ve türküye dönüş oldu. O yüzden bence şansları yok diye bir şey yok. Kaliteli iş yaparlarsa her zaman yerini bulacaktır.