11 Mayıs 2025 Pazar / 14 Zilkade 1446

Alman kuşatması ve fare yiyen Fransızların çaresizliği

Almanların 1871 Paris kuşatması, Fransızlar’da Almanlara karşı zaten var olan bir nefretin daha da artmasına neden olmuş, yaşanan acılar bugün dahi unutulmamıştır.

Bilinmeyen Tarih/Murat Kutlu/[email protected]24 Mart 2013 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Alman kuşatması ve fare yiyen Fransızların çaresizliği

Prusya ve Fransa arasında 1870-1871 yılları içerisinde gerçekleşen savaşta Paris, Prusya ordusu tarafından kuşatma altına alınmıştı. Sadece birkaç aylık erzağa sahip olan Parislilerin, kuşatma uzadıkça gıda sıkıntısı had safhaya ulaşmış, açlık Fransızlara akıl almaz şeyler yaptırmaya başlamıştı.

Alman Kuşatması Fransızlara acı günler yaşatıyordu. Savaş kışa denk geldiği için gıda sıkıntısının yanında bir de ısınma problemi ortaya çıkmış, yakacak bir şey bulamayanlar Boulogne ve Vincennes ormanlarını baştan aşağı baltadan geçirmişlerdi. Kuşatma sürecinde insanlar dükkanların önünde yüzlerce metrelik kuyruklar oluşturuyor, evlerine yiyecek bir şeyler götürebilmek için sabahtan akşama kadar bekliyorlardı. Ancak hali vakti yerinde olan Parisliler avuç dolusu paralar harcayarak istediklerini alabiliyordu. Zamanla karaborsacılık artmış, yoksul ailelerin durumu daha da kötüye gitmeye başlamıştı. Bu konuda Fransız hükümetinin aldığı tedbirler de bir işe yaramıyordu. Tuileries Sarayı’nın bahçesinde bulunan havuzdaki balıklara bile dadanan yoksul Fransızlar artık pazarlarda açık açık satılan at ve eşek etlerini alıp sofralarına koyuyor, çocuklarına yediriyorlardı. Bilhassa sıpalar sığır eti olarak halka satılıyor ve inanılmaz rağbet görüyordu. 2 Ocak 1871 tarihinde Paris’te kesilen atların sayısı günde 650 adetti. Sadece binek hayvanlarının değil saraya hediye edilen cins atların dahi bir müddet daha tüketilmeye devam ettiği Paris’te Rochechouart bulvarındaki bir kasap; yoksul aileler için gizli gizli kedi, köpek ve fare eti satmaya başladı. Ardından bu durum o kadar aleni yapılmaya başladı ki belediye meydanında bir fare pazarı kuruldu. Hatta Paris’in en meşhur lokantalarından biri, şampanya ve bol baharatla bir fare yemeği pişirme usulü keşfetmiş, bu mönü ile müşterilerine yetişemez olmuştu. Yakın zamana kadar böyle bir sıkıntı ile karşılaşmamış olan Fransızlar, içine düştükleri bu acıklı durumun vahametini yeni yeni anlıyorlardı.

Alman muhasarasının başlamasından bu yana iki ay geçmiş şehirde sığır eti bulmak imkansız, at eti bulmak ise ancak geliri yüksek ailelerin alıp yiyebileceği bir gıda haline gelmişti. Köpek, kedi ve fare etini bile artık sadece orta halli aileler alabiliyordu. Sıra hayvanat bahçesinde yaşayan hayvanlara gelmişti. Eskiden çocukların eğlencesi olan bu hayvanlar şimdi sofralara birer yiyecek olarak konuyordu. Paris’te yavaş yavaş yağma olayları da başlamış, karaborsacılık yaptığı düşünülen dükkanlara saldıran gençlerin cezasını kolluk kuvvetleri değil, halk vermeye başlamıştı.

HAVYARI ALMANLAR YEDİ

5 Ocak sabahı şiddetli bir Alman bombardımanı başladı. Halk sığınaklarda toplanmış, ölen ve yaralıların sayısı giderek artmıştı. Yirmi üç gün sonra 28 Ocak 1871 tarihinde Paris, güçlü Alman ordusu karşısında daha fazla dayanamadı ve teslim oldu. Muhasara boyunca her türlü sıkıntıyı yaşayan halk, Alman tarafı ile mütarekelere başlandığı haberi üzerine Paris sokaklarına dökülmüş ancak gördükleri karşısında şaşkına dönmüştü. Aylarca kedi, köpek ve fare eti yemek zorunda kalan Parisliler, kuşatma bitiminden sadece birkaç gün sonra mağaza ve dükkanların vitrinlerinde, peynirinden havyarına kadar envai çeşit yiyecek ve içecekleri görmüş, hayretler içinde kalmıştı. Yollar kapalı olduğu için Paris’e hiçbir taraftan gıda maddesi gelmesine imkan yoktu. Ancak fırsatçı esnafın gizli depolardan çıkardığı anlaşılan bu yiyecek ve içecekler yine Fransızlara değil, Alman subaylarına nasip oldu.

1871 Paris kuşatması Fransızlarda Almanlara karşı zaten var olan bir nefretin daha da artmasına neden olmuş, yaşanan acılar bugün dahi unutulmamıştır.