Paris, şık butikleri, geniş caddeleri, gurme restoranları, seçkin mutfağı, kültürü, moda dünyası ile dünyaya kendini ispatlamış bir şehir. Her yıl milyonlarca turiste ev sahipliği yapıyor. Kapısında kuyruklar oluşan dünyaca ünlü markalar ise her köşebaşında. Paris, yürüyerek keşfedilecek şehirlerden biri. Her sokağı farklı bir sanat eserine ya da farklı bir dünyaya açılıyor. Metrosu dünyanın en eski metrolarından. Yapımı 1900’lü yıllara kadar dayanıyor. Diğer ülkelerin metrolarına göre biraz daha karışık. Bundan neredeyse 35 yıl öncesinde ilk Paris metrosunu kullandığımda bana çok komplike gelmişti. Bir keresinde arkadaşımla sohbete dalmıştık ve yanlış bir trene binip farklı bir banliyöden çıkmıştık. Yani biraz dikkatli olmakta fayda var.
En iyi Makaron nerede
St. Germain bölgesi bistroların olduğu bölge. Boulavard Saint Germain’de bulunan Ralph’s en keyif aldığım restoranlardan. İçeri girer girmez avlunun güzelliği adeta büyülüyor. Ralph’s Steak ise favorim. ‘Makaron’ denildiğinde sizin aklınıza Laduree mi yoksa Pierre Herme mi gelir? Champ de Elysee caddesinde bulunan Laduree’de yer bulmak çoğu zaman imkansız. İçeriye girdiğinizde uzun kuyrukları görünce bana hak vereceğinizden eminim. Bana göre makaron denildiğinde lezzet açısından Pierre Herme bir adım önde.
Berthillonise ise dondurma severlerin en uğrak yeri. Mekanın ağustos ayında Parislilerin tatil tutkuları nedeniyle kapalı olduğunu biliyor muydunuz? Onlar rahatlarına çok düşkün olurlar ve özel hayatlarından ödün vermezler.
Champs Elysee caddesinde Nespressobar’ın leziz tatlılarından ve kahvelerinden mutlaka tadın. Champs Elysee üzerindeki Le Bistro 25, Galeries La Fayette’e yakın Triadou Haussmann, Brasserie Printemps, StGermain de Cafe Pouckine, Dorr Paris ise balık ve deniz mahsülleri konusunda kendinizi şımartabileceğiniz harika restoranlardan.
Paris de farklı gastronomi deneyimleri yaşamak istiyorsanız, Alain Ducasseau Plaza Athenee, Le Meurice, L’ Atelier de JoelRobuchon, L’Arpage tercihleriniz arasında olmalı.
“Ağustos ayında Parislilerin tatil tutkuları nedeniyle neredeyse her yerin kapalı olduğunu biliyor muydunuz?”
Paris dolmuşuçözüm ortağınız
Disneyland’a çocuklarınızı mı götürmek istiyorsunuz? Şehrin altını üstünü karıştırmak, sokaklarda alışveriş yaparken özel arabanızda alışveriş torbalarınızı bırakarak tatilinizi keyifle mi geçirmek istiyorsunuz? Paris’in sıra dışı bölgelerinde rahatça dolaşıp, size rehberlik eden bir yol arkadaşına mı ihtiyacınız var? İşte Paris Dolmuşu sizin Paris’de çözüm ortağınız. İki kardeş olan Aydın ve Mustafa Dinç, Paris’de büyüyen, okumuş kültürlü iki Türk vatandaşı. Mustafa Bey Paris’e fuara gelen kişilerin transfer sıkıntısı çektiğini görür. Bu da onlara yeni bir iş kapısı açar ve 2010 yılında Paris Dolmuşunu kurmaya karar verirler. Yıllar önce Paris Dolmuşu kurulduğunda çok sevinmiştim. Başka bir ülkeyi ziyaret ederken etrafınızda Türklerin olması size ayrı bir huzur veriyor. Elimden geldiği kadar yurt dışındaki Türklerin başarılarını sizlere tanıtmaya çalışıyorum. Paris’e giden ünlü ünsüz kim varsa onları tercih ediyor. Paris Dolmuşu’nun Türkiye’de de şubesi bulunuyor.
Paris Dolmuşu:T 00 90 530 350 79 08 M: 00 33 68465 24 03
Le Jardin de Tulleries’in neşeli ortamında çimlere uzanın... Sandviçlerinizi ve içeceklerinizi alın ve Parizyen gibi Paris’in tadını çıkarın.
Nerede kalınır?
- The Peninsula Paris: Paris gerçekten de yaşanması gereken şehirlerden biri. Geçen sene açılan The Peninsula Paris Hotel’in ihtişamını duymuştum ve deneyimlemek istedim. Şık odaları, lokasyonu, seçkin restoranları ve neşeli ekibiyle gerçekten de dünyanın en keyifli otellerinden biri. Otelin kapısından girerken ihtişamı hissedebiliyorsunuz. Otel personelinin profesyonelliği ise anında gözünüze yansıyor. Arc de Triomphe’a çok yakın konumda olan otel ChampElysee’yede çok yakın. Odaların hepsi adeta bir sanat eseri. Şık mobilyalar ve sanat eserleri sizi adeta büyülüyor. Geniş mermer banyolarından inanın çıkmak istemiyorsunuz. The Peninsula Paris’i misafirperverlik ve eğitim konusunda bazı otel genel müdürlerinin incelemesini öneririm. Peninsula Paris’in en üs katından Paris’i 360 dereceden izleyebileceğiniz, Kleber Terrace, Paris sosyetesinin gözdesi. Misafirlerinin her türlü konforunu düşünen otel yönetimi hanımların ojelerini rahatça kurutmaları için çare bile bulmuş.
The 0Peninsula Paris 19 Avenue Kléber, T: 33 1 58 12 28 88
- Paris’in seçkin otelleri arasında FourSeasons Hotel George V, Le RoyalMonceau, Shangri-la, Le Meurice, Hotel Plaza Athenee, Park Hyatt Paris, FraserSuites Le Claridge, Regina, RadissonBluChampElysee, Sofitel, Le BurgundyParis,Buddha Bar Hotel De Louvre, Belami, W Paris, Hotel St. Regis otelleri yer alıyor.
Aslında Paris’e gittiğinizde yapılması gerekenler saymakla bitmez. Ben size biraz özet geçeyim...
Paris’te yapılması gerekenler
- Paris’e gitmişken, Louvre Müzesi’nde yıllardır oturan, yerinden kalkamayan Leonardo da Vinci’nin Mona Lisası’nı mutlaka ziyaret edin. Biletleri önceden almakta fayda var. Çünkü uzun kuyruklara şahit olabilirsiniz.
- Museed’Orsay’da empresyonizm ve post empresyonizm akımının eşsiz eserleri görülmeye değer.
- MuseeRodin, gül bahçelerinin arasına gizlenmiş harika bir müze’de Auguste Rodin’in eserleri görülebilir.
- Monet, Picasso gibi empresyonist sanatçıların eserleri için istikamet Musee de l’Orangerie.
- 30 hektar arazi üzerinde kurulan bana göre büyülü bir bahçe olan ‘Jardin de Luxembourg’un’ etrafındaki banklarda oturup, güzel ambiyansta hayaller kurun.
-Printemps ve GallerieLafayette Paris’in alışveriş cennetleri. Her gittiğimde ayrı bir güzelliğe bürünüyor.
- Champ de Ellysee caddesinde üzerindeki dünyaca ünlü markaların vitrinlerine bir göz atmanızı öneririm. Japonların Louis Vouitton mağazası için kuyruklarda nasıl beklediğine şahit olun!
- Bir de Disneyland yakınlarında bulunan La ValleeOutlet Türkler için keyif noktası. Mutlaka kendinize uygun bir şeyler bulabilirsiniz. Paris merkeze neredeyse trenle 35 dakika uzaklıkta.
- Seine Nehri üzerinde 37 adet köprü olduğunu ve hepsinden de farklı kareler yakalayacağınızı biliyor musunuz?
Seyahat Acentesi Önerisi
- Travel Industry: Geçen gün bir arkadaşım yıllardır birlikte çalıştığı seyahat acentesinden artık hizmet alamayacağını söyleyip bilet konusunda önerebileceğim bir acente ismi isteyince, uzun zamandır sektöre hakim olan ve Fransa seyahatim konusunda bana da destek veren Travel Industry’i önerdim. Bu sıralarda güvenilir firmalar bulmak ne yazık ki biraz zor. Kurumsal ve münferit çalışmalar düzenleyen Travel Industry, şirketlere motivasyon programları da hazırlıyor. Sahibi Selim Başaran ise turizme gönül vermiş insanlardan.
Nasıl gidilir?
Paris’de iki havaalanı bulunuyor. Charles de Gaulle ve Orly havaalanları. Şehre Thy, Pegasus ve Air France havayolları ile uçabilirsiniz.
Vize durumu:
Paris için Shengen vizesi geçerli.