26 Temmuz 2025 Cumartesi / 1 Safer 1447

Avusturya ordusuyla tek başına savaşan sadrazam

Petervaradin Savaşı’nda bozguna uğrayan Yeniçeriler kaçınca, Sancak’ı Şerif’i korumak Sadrazam Ali Paşa’ya kaldı. Sancağı alıp atına binerek, düşman saflarına tek başına taarruz etti...

Murat Kutlu18 Mayıs 2014 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Avusturya ordusuyla tek başına savaşan sadrazam

İ’lâ-yı Kelimetullah’ı (Allah’ın kelamını) dünyanın dört bir yanına yaymak için yola çıkmış olan Osmanlıların savaş tarihi, hepsi birbirinden değerli, hepsi gerçekten yaşanmış pek çok kahramanlık destanı ile doludur. Savaş meydanlarında şehit olma arzusuyla yanıp tutuşan askerlerden mürekkep bir orduya sahip devletin mazisi elbette sıradan değildir. Bu şanlı maziye adını altın harflerle yazdıran, vatanı ve milleti için ölüme bu kadar rahat ve yiğitçe gidebilen şehitlerimizden biri de Sadrazam Damat Ali Paşa’dır...

Osmanlı Devleti, 1714 yılı Aralık ayında Karlofça Antlaşması’yla Venedik’e bırakmak zorunda kaldığı Mora topraklarını yerli halkın da yardımlarıyla geri almaya başlamıştı. Lakin Venedik ile ittifak anlaşması olan Avusturya, Mora’daki Osmanlı müdahalesinin sonlandırılması adına baskı yapıyordu. Osmanlı Devleti bu baskıya savaş ilan ederek cevap verdi. Üç yıl sürecek Osmanlı-Avusturya-Venedik Savaşı’nın en kritik noktası ise Petervaradin Muharebesi idi. 

Osmanlı ordusu 2 Ağustos 1716 yılında Karlofça önlerinden hareket ederek Varadin’e kadar ilerledi. Avusturya ordusunu Prens Eugen komuta ederken, Osmanlı ordusunun başında Sadrazam Damat Ali Paşa vardı. 3 Ağustos’ta iki ordu da savaşın yapılacağı yere ulaştı. Damat Ali Paşa, Sancak-ı Şerif’in önünde atından üç saat boyunca inmeyerek düşmanın yayılışını izledi. O gün herhangi bir çatışma olmamış, gece karanlığından istifade eden Osmanlı topçuları müstahkem yerlere topları yerleştirmişti. 5 Ağustos günü artık taraflar savaş için tüm hazırlıklarını tamamladı. Bütün kuvvetleri 64 bin olan Avusturya ordusu sol kanadını bataklığa, sağ kanadını da sarp tepelere yaslayarak avantajlı bir konuma sahip oldu. Osmanlı ordusu mevcudu ise 120 bin civarındaydı.

Gün ağarıp hava aydınlanınca ordunun sağ kolunu idare eden Anadolu Beylerbeyi Ahmet Paşa aldığı emirle saldırıya geçti. Bu kolda düşman kuvvetlerine epey zayiat verdirmiş , iki önemli Avusturya generali de hayatını kaybetmişti. Tehlikeyi fark eden Prens Eugen, tüm süvari ve ihtiyat kuvvetlerini zor durumdaki bu kanada gönderdi. Yeniçerileri geri püskürtmeyi başaran Avusturyalılar, genel taarruza geçti...

Ordudaki bozgun karşısında şaşıran Damat Ali Paşa, olduğu yerde kıpırdamadan düşmanın vaziyetini izliyor, devlet erkanı da sadrazamın bu hareketsiz halinin sebebini merak ediyordu. Bu sırada Anadolu Valisi Ahmet Paşa ve Adana Valisi Hüseyin Paşa da şehit düşmüştü. Şok halini üzerinden atan Damat Ali Paşa, dağılan askerlerini yeniden toparlamak için tek başına var gücüyle mücadele ediyor lakin başarılı olamıyordu. Avusturya ordusu Osmanlı saflarına hâkim olmuştu. Yanında sadece birkaç adamıyla savaş alanında yapayalnız kalan Sadrazam Ali Paşa, çaresiz gözlerle etrafına bakınırken “Allah’tan korkmaz mısınız, Sancak-ı Şerifi nereye bırakıp kaçarsınız” diyecek ama sesini hiç kimseye duyuramayacaktı. 49 yaşındaki bu yiğit adam tek başına atına bindi, sancağı aldı ve geriye kaçan yeniçerilerin şaşkın bakışları arasında hiç düşünmeden düşmanın üzerine doğru atıldı. Bu kutlu yürüyüşünü, alnının tam ortasına isabet eden hain bir kurşun durdurabildi. Damat Ali Paşa artık Şehit Ali Paşa olmuştu.

Cansız bedeni bir cephane arabasıyla Belgrad Kalesi’ne götürüldü ve Sultan     Süleyman Camii haziresine defnedildi, üzerine bir türbe yaptırıldı. Osmanlılar Petervaradin Savaşı’nı kaybetmiş, yedi bin şehit vermişti. Tüm şehit olan  vatan evlatlarına Allah’tan rahmet diliyoruz...