26 Temmuz 2025 Cumartesi / 1 Safer 1447

Bahçesinde hazine saklanan cami

Sultanahmet Meydanı’nda adına cami olsa da Rumeli Hisarı içindeki küçük camide görev yaptığı bilinir Firuz Ağa’nın. Güvenilirliği nedeniyle, Osmanlı hazinesi de bugüne ulaşamayan o camide saklanırmış.

Belkıs Kamut Aktürk22 Haziran 2014 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Bahçesinde hazine saklanan cami

Tüm karmaşanın, telaşın ve şatafatın içinde sakinliğiyle yerini koruyan bir yapı Firuz Ağa Camii. Ayasofya ve Sultanahmet Camii’nin yanı sıra Topkapı Sarayı ve hipodroma komşu konumuyla zamana eşlik etmekte... Mese Caddesi’nde yani tarihin her aşamasına dahil olmuş bir mekanda konumlanmıştır aynı zamanda.

Bizanslı soylular Antiohos ve Lausos’a ait ve 5’nci yüzyıla tarihlenen bitişik saraylardan günümüze ulaşan sadece kalıntılar olur. Bu saraylar daha sonra önemli bir azizenin mezarına ev sahipliği yapar. Kalkedonlu (Kadıköy) Aya Efimia M.S 300’lü yıllarda pagan tanrılara değil de Hıristiyanlığa inandığı için büyük işkencelerle öldürülür. Saray mezara dönüştürülür ve Aya Efimia’nın mezarı Pers istilası sırasında Kadıköy’den buraya, tarihi yarımadaya taşınır.Kadıköy’de adını taşıyan bir kilisesi olan Aya Efimia’nın röliklerinin (dini kutsal emanetleri) günümüzde Fener Rum Ortadoks Patrikhanesi’nde olduğu söylenmekte.

II.Bayezid’in hazinebaşısı, yani günümüz maliye bakanı Firuz Ağa, adını taşıyan camiyi yaptırırken böylesi özel bir yere seçmenin telaşını taşıdı mı bilinmez ama ortaya farklı bir yapı çıkar. İstanbul’un fethinden sonra yapılan ilk camilerden olan yapı klasik öncesi  dönemde ait az sayıdaki camilerden olduğu için kıymetli.

MİNARESİ CAMİNİN SOLUNDA

Farklı yapı olduğunu söylemiştik. En belirgin fark minarede olur. Minaresi, alışıldığı üzere caminin sağında değil solunda inşa edilir. Bulunduğu yerde Dikilitaş tarafında Rumların diğer tarafta ise Müslümanların çoğunlukta yaşadığı dolayısı ile Rum vatandaşların ezan sesinden rahatsız olmaması için minarenin solda yapıldığı anlatılır. Osmanlı’nın hoşgörüsünü yansıtan bir rivayet midir yoksa amaç Mekke’deki ilk camiye benzemek mi bilinmez ama bu uygulama 14.yüzyılda görülmekte.

Aynı tarihlerde inşa edilen Bostancıbaşı Abdullah Ağa Camii, mimari bakımdan Firuz Ağa Camii’ne benzer. Cadde genişletmek için 1937’de yıktırılan bu cami günümüze ulaşamaz. Aynı akibete uğramasa da Firuz Ağa Camii de imar faaliyetlerinden nasibini alır. Divanyolu’nun genişletilmesi çalışmaları sırasında yanındaki türbe ve sebil yıktırılır.

Sultanahmet Camii ile komşuluğu akşam üstleri özel bir şölene dönüşür. Özellikle ikindi ezanlarının karşılıklı okunduğu, Sultanahmet Camii’nden okunan ezana dahil olarak tekrarlanan ezan dinleyenleri büyüler.

1491 yılına tarihlenen ve Bursa üslubunda inşa edilen Firuz Ağa Camii’nin mimarı bilinmemekte. Son derece sade olan yapı tek mekanlı cami formunda. Yapıyı sekiz köşeli kasnağa oturan, penceresiz bir kubbe örtmekte. Üç kemerli revaklı, dört sütunlu son cemaat yeri tek mekanlı Bursa camilerinin tipik bir uygulaması. Kesme taştan yapılan camiyi iki sıra pencereler aydınlatıyor.

KATİPLERİN KIBLESİ

Firuz Ağa’nın camisini özel kılan bir detay da kapının üzerindeki kitabe. Kapı önemli zira yapının görüntüsünü korurken içerinin ısısını da sabit tutan büyüklükte. Kapı üzerindeki kitabe Şeyh Hamidullah’a ait. Kıbletül Küttap yani katiplerin kıblesi olarak bilinen, kendine has üslubu ile ardından gelen tüm hattatların ulaşmaya çalıştıkları Şeyh Hamidullah, II. Bayezid, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemlerinde eser verir. Celi yazıları Firuz Ağa Camii dışında Davudpaşa Camii ve Bayezid Camii kitabelerinde görülmekte.

Firuz Ağa’nın yaptırdığı aynı tarihli ve aynı adlı cami diğer cami ise Cihangir semtinde. Yokuşun sonundaki küçük meydanda alt katındaki dükkanların üzerinde yükselir fevkani yapı. 1823 yılında çıkan büyük Cihangir yangınında harap olan bu camiyi II. Mahmud hemen o yıl tamir ettirir.

Mutlu, sevinçli, talihli anlamına gelir Firuz. Rumeli Hisarı içindeki-günümüze ulaşmayan- küçük camide görev yaptığı biliniyor Firuz Ağa’nın zira sağlamlığı ve güvenilirliği nedeniyle hazinenin saklandığı yer de burasıymış.1512 yılında vefat eder Firuz Ağa. Caminin bahçesindeki, dört tarafı gül demetleriyle çevrili mermer lahid antikçağ lahitlerini andırmakta.Dengeli oranları ile çok zarif olan Firuz Ağa Camii. Sultanahmet Camii’nin hemen arkasında yer alıyor. Ağaçların arasında Sultanahmet Meydanı’nda tüm mütevazılığıyle duran Firuz Ağa Camii, şehrin en eski camilerinden. Bu toprakların en kıymetli kitabelerinden birini mücevher gibi üstünde taşıyan bu güzel yapının bahçesinde geçireceğiniz zamanlarda huzurun keyfe dönüşüne tanıklık edeceksiniz.