8 Mayıs 2025 Perşembe / 11 Zilkade 1446

Bekir Ağa Bölüğü

Bugün İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi olan bina, bir zamanların ünlü tevkifhanesi Bekirağa Bölüğü idi. Devrin ünlü politikacı ve askerlerinin tutuklu kaldığı, yatanlara adeta ecel terleri döktüren bir zindandı.

Bilinmeyen Tarih/Murat Kutlu/[email protected]14 Nisan 2013 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Bekir Ağa Bölüğü

Eski zindan bugün fakülte

RESMİ adı İstanbul Muhafızlığı Dairesi iken halk arasında Bekir Ağa Bölüğü olarak ünlenen bu hapishane, ismini ilk müdür ve kumandanı Bekir Ağa’dan almıştı. Binbaşılığa kadar yükselen Bekir Ağa, sinirli ve otoriter yapısı bilindiği için Harbiye Nezareti tarafından askeri hapishane müdürlüğüne tayin edilmişti.

Bekir Ağa bu hapishaneye gönderilen ne kadar belalı, kabadayı, zorba, isyankar ruhlu asker varsa rütbesine bakmadan hepsiyle korkmadan uğraşmış, çoğunu ıslah etmeyi başararak şöhret sahibi olmuştu. Aşırı disiplini karşısında tüm tutukluları muma çevirmeyi başarmıştı. Sarayın hatta padişahın dahi itibar ve takdirini kazanmış olan ağanın karşısında sadrazamlar bile “Belki bir gün Bekir Ağa Bölüğü’ne düşerim” korkusuyla esas duruşa geçmişti.

KİMLER KALMADI Kİ...

Yarım yüzyıl hizmet veren bu hapishane, II. Abdülhamid’in en gözde vezirlerinden İttihat ve Terakki üyelerine devrin en önemli asker ve devlet adamlarına zindan olmuştu. 1912’de partizanlık yaptığı gerekçesiyle tutuklananlar arasında bulunan eski valilerden aynı zamanda büyük edip Süleyman Nazif’in, Divan-ı Harbi Örfî kumandanına yazdığı özel mektup, cezaevinin durumunu anlamak açısından ilginç: “Sabahtan beri Allah’ın rahmeti addolunan yağmur, koğuşumuz içinde seller teşkil etmektedir. Şehremini, koleranın iştidad etmiş olduğunu bilbeyan beyanname-i resmî ile İstanbul halkına tavsiye-i ihtiyat ediyor. Dünyanın hiçbir tarafında kolera olmasa bizim koğuş, her tarafa kolera yetiştirecek kadar vesait-i intanı camidir.”

Burada yatan tutuklular arasında Sadrazam Said Halim Paşa, Şeyhülislâm Musa Kâzım Efendi, Mebusan Meclisi Reisi Halil Menteşe, Âyan Meclisi Reisi Rıfat Bey, Hariciye Nazırı Ahmet Nesimî Bey, Adliye Nazırı İbrahim Bey, Maarif Nazırı Şükrü Bey, mebuslardan Hüseyin Cahit, Hasan Fehmi, Emanuel Karasu, Celâl Nuri, Yunus Nadi, Tevfik Rüştü, Enver Paşa’nın amcası Halil Paşa, Ziya Gökalp ve daha birçok ünlü isim bulunuyordu. Ayrıca Enver, Talât ve Cemal paşaların yurtdışına firarlarına kolaylık sağladığı gerekçesiyle Ali Fethi Okyar da tutuklanarak Bekir Ağa Bölüğüne getirilmişti. Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’ya geçmeden evvel kendisini burada ziyaret etmiş, görüş alışverişinde bulunmuştu.

Bu hapishane idamlara da şahit oluyordu. Gayrimüslimlerin tehciri sırasında yaşanan acı olaylarda ihmali olduğu gerekçesiyle yargılanıp idama mahkum edilen Boğazlıyan Kaymakamı Kemaleddin Bey’in cezası Bekir Ağa Bölüğü’nün karşısında kurulan darağacında infaz edilmişti. Milli mücadele sürecinde İstanbul’daki işgal kuvvetlerine ait askerler tarafından kamyonlara doldurulan, buradan da Tophane’ye getirilerek vapurla Malta’ya gönderilen vekiller de Bekir Ağa Bölüğü’nden alınmıştı.

1922’den sonra boşaltılan bu tarihi hapishane Seraskerlik Dairesi ile birlikte İstanbul Üniversitesi’ne verildi. Bina uzun süre Tıp Fakültesi tarafından kullanıldı. Bir zamanlar devrin üst düzey devlet erkanının tutuklu kaldığı bina, 1979’da Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne tahsis edildi. Bugün hala bir eğitim yuvası olarak hizmet veriyor.