Son haftalarda pek çok kişi onu konuşuyor. GSTV spikeri Ali Ferahbot’un kendinden geçercesine maç anlatımı herkesin dilinde. İnternetteki videoları tıklanma rekoru kırıyor.
Özellikle Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi maçlarındaki heyecanlı anlatımıyla gündeme gelen Ferahbot, yayın sırasında kan ter içinde kalıyor, hatta stüdyoda oturduğu yerde duramayıp ayağa fırlıyor. Peki kim bu heyecanlı spiker?
Babasının işi dolayısıyla yerleştikleri İran’ın başkenti Tahran’da dünyaya gelmiş Ferahbot. Altı yaşındayken ailesiyle Türkiye’ye geri dönmüş. Ferahbot’un futbol tutkusu ise çocukluğundan geliyor. Dokuz yaşından beri evde kendi kendine maç anlatan ve bu ilgisini fark edip spiker olmaya karar veren Ferahbot, 17 yaşına geldiğinde Ankara’da yerel bir kanalda çalışmaya başlamış: “Bir spikerlik kursunu bitirdim ve Ankara’da tüm yerel kanallarda çalıştım. 2001’den itibaren ise Best FM’de lig maçları, şampiyonlar ligi, tüm takımların Avrupa Kupası maçlarını anlattım, futbol programları yaptım. Sonra ise sırasıyla Lig Radyo, TRT FM ve NTV Radyo’da çalıştım. Yaklaşık dört aydır GSTV’de hem Galatasaray’ın maçlarını anlatıyorum hem de bir iddia programı yapıyorum.”
TRABZONSPORLULAR PANKART AÇTI
33 yaşındaki Ferahbot kariyeri boyunca bin 500’den fazla maç anlatmış. Kendini bildiğinden beri Galatasaraylı olduğunu belirten Ferahbot, şimdiye kadar her maçı coşkuyla anlattığını söylüyor: “Sesimde Allah vergisi bir heyecan var. Zaten normal hayatımda da çok heyecanlıyımdır. Bu coşku işime yansıyor. Ruhumla maç anlatıyorum. Maçlar sırasında kendimden geçiyorum. Hatta yayın sonunda terden gömleğim üstüme yapışıyor. Bu sadece Galatasaraylı olup GSTV’de çalışmamla ilgili değil. Farklı bir takımın taraftarı da olsam yine aynı coşkuyu yaşarım. Yıllardır radyoda diğer takımların maçlarını da coşkuyla anlattım. Bu nedenle taraftarlar beni çok sever.”
Trabzonsporlu taraftarlar Ferahbot için “Ali Ferahbot seni çok seviyoruz” diye statta pankart bile açmış. Bu durumun kendisini çok sevindirdiğini belirten Ferahbot, işini yaparken her zaman tarafsız olduğunu söylüyor: “Bursaspor’un şampiyonluk maçını da radyoda ben anlattım. Taraftarlarla birlikte ağladım. Hiçbir takıma ayrıcalık yapmam. Fenerbahçe’nin Galatasaray’ı 6-0 yendiği maçı da anlattım. O anda taraftar kimliğimi kenara bırakıp sadece işime konsantre oldum. Çünkü milyonlarca taraftar dinliyor. Sahada gördüğümü dinleyiciye en iyi şekilde yansıtmak zorundayım.Heyecanımı iyi yansıtıyorum ki insanlar beni seviyor ve değer veriyor. Beni dinleyenler tarafsızlığımı biliyor. ‘Fenerbahçeliyiz ama ailece keyifle seni dinliyoruz’ diyenler var. Yapmacık bulanlar da oluyor. Daha önce radyoda beni dinleseydiler böyle olmadığımı görürlerdi.”
FUTBOLCU GİBİ KAMPA GİRİYOR
SPİKER Ali Ferahbot maçlardan önce futbolcu gibi kampa girdiğini söylüyor: “Ihlamur, adaçayı gibi sıcak çaylar içerim. Sesimin kısılmamasına özen gösteririm. Birkaç saat öncesinden yemek yemem. Maçtan önce de bir bardak ılık su isterim, kronometremi açarım, bilgilerim önümdedir. Konsantre olur, duamı eder, yayına başlarım.”
FATİH TERİM BENİM CD’LERİ İZLİYORMUŞ
Ali Ferahbot, kendisi maç anlatırken dinleyenleri de heyecanlandırdığını hatta radyoda çalışırken bir derbiyi anlattığı sırada arkadaşının babasının kalp krizi geçirdiğini söylüyor: “Arkadaşım ve babası yolda maçı benden dinliyormuş. Babası birden fenalaşmış. Meğer o sırada kalp krizi geçirmiş ama sonradan iyi haberini aldım. Bir dinleyicim de otomobil kullanırken radyoda benden FB-BJK maçını dinliyormuş. Uzatma dakikalarında atılan golü anons ettiğim sırada direksiyonu bırakmış. Haliç Köprüsü’nden aşağı uçacakmış, son anda direksiyon hakimiyetini sağlamış. Ardından radyoya beni ziyarete geldi, kucaklaştık. Hatta Fatih Terim de GSTV’den zaman zaman benim anlattığım maç CD’lerini isteyip izliyormuş. Çok mutlu oldum bunu öğrenince.”