Türkiye’de sayıları giderek artan girişimci iş kadınlarından biri olan Tuğba Döner, geçen yılın eylül ayında kurduğu ‘Çocuk Filozoflar Akademisi’ ile emin ve sağlam adımlarla ilerliyor. Mutlu, kendini tanıyan, ilgi alanlarını keşfetmiş, farklı düşünce becerilerini öğrenmiş ve belirli bir entelektüel olgunluğa ulaşmış çocuklar yetiştirmeyi hedefliyor. Akademinin eğitim koordinatörü Tuğba Döner ile konuştuk.
Girişimci bir iş kadını olarak bu işe girmeye nasıl karar verdiniz?
9 Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden 2005 yılında mezun oldum. Mezun olduktan sonra da dikkat eksikliği, hiperaktivite, okul fobisi, disleksi olan çeşitli yaş aralıklarındaki çocuklarla bireysel olarak çalıştım. Çocuklarla birlikte çalıştığım 11 senelik deneyimimde; eğitim sistemi sınav odaklı olduğundan içinde cevher taşıyan çocukların kişilik gelişimlerini yeterli etkilemediğini gördüm. Çocukların bu gelişimi sağlayabilmeleri için, bunun okuldan ayrı bir kurs olarak küçük gruplar halinde yapılabileceğini hayal ettim.
Akademinin amacı nedir? Hangi yaş grubunukapsıyor?
Programının temel amacı; mutlu, kendini tanıyan, ilgi alanlarını keşfetmiş, farklı düşünce becerilerini öğrenmiş ve belirli bir entelektüel olgunluğa ulaşmış çocuklar yetiştirmek. Çocuğa bir kapı açarsanız o kapıdan yürümek zorunda hisseder kendini, iki kapı açarsanız ikisinden birini seçmek zorunda kalır. Akademi olarak biz bu sınırı ve zorunluluğu ortadan kaldırarak çocuğa birçok kapı açtık. Birkaç alanla sınırlı tutmayıp her alanı gösterme ve öğretme yoluna girdik. Her dalı öğretip, bilmesini sağlayıp ileriki hayatı için seçimi ona bıraktık. Örneğin, sadece müziği öğretip müzisyen olmasını değil, resmi, sinemayı, tarihi, bilimi her şeyi öğretip öyle müzisyen olmasını hedefledik. Programımız da 4-12 yaş arası çocuklar için uygundur.
Sistem nasıl işliyor?
Fiziksel farkındalık; çocuğun bedeninin farkında, bedeniyle barışık sağlıklı bir yaşam geçirmesini hedefler. Zaman yönetimi programında ise çocuğun hayatına mecburi girmiş ve özellikle dikkat eksikliğine, anti sosyalliğe yol açan telefon tablet gibi cihazları bilinçli kullanmasına yönelik bir modül olup, kendine günlük, aylık, yıllık hedefler koyabilmesi ve bunları bir plan doğrultusunda uygulamasını amaçlar. Kendini tanıma modülünde de çocuğun kendi kişisel özelliklerini kendisinin keşfederek, hiçbir yönlendirme olmaksızın öz bilinç edinmesi amaçlanır.
Kurları tamamlayan bir çocuk neler kazanmış olur?
Belirli bir entelektüel birikime ulaşmış, analitik/eleştirel düşünebilen, kendini özgürce ifade edebilen ve tanıyan, fiziksel farkındalığı yüksek, ne yapmak ve ne olmak istediğini bilen mutlu bir birey olarak ayrılıyor.
Önümüzdeki yıllara yönelik hedefleriniz, planlarınız neler?
Öncelikli hedefimiz Anadolu Yakası’nda bir şube daha açmak. Orta ve uzun vadede ise hedefimiz şube sayımızı artırmayı ve Türkiye genelinde hizmet veren bir Akademi olmayı istiyoruz.
Sizi diğer kurslardan ayıran özellikler nelerdir?
Türkiye’de ilk ve tek olan kişilik gelişim programımız bizi ayıran en önemli özellik. Önemli olan çocuğun kendini keşfetmesi. Bunun için de çocuğun birçok bilgiye ihtiyacı vardır. Çocuk donanımlı hale getirilmeli ve ne yapmak ne olmak istediğine kendi özgür iradesiyle karar vermelidir. Örneğin, bir çocuğa sadece piyano ve gitar gösterirsek, çocuk onlardan biri arasında seçim yapmak zorunda kalacak, bu seçime yönlendirilmiş olacaktır. Çocuğa tüm müzik aletlerini gösterdiğimizde, onlara dokunarak, sesini dinleyerek bir seçim yapacak ve bu da çocuğun seçimini özgün kılacaktır. Çocuk Filozoflar Eğitim Programı çocuğun bu seçimleri yapmasına kılavuzluk edecek şekilde düzenlenerek, çocuğun kendi ilgi alanını birçok seçeneği görerek seçmesini sağlıyor.