4 Temmuz 2025 Cuma / 9 Muharrem 1447

Dört mevsimde de Kaz Dağı’na gidilir

2014 yılında seyahat öncesi uçuş aramalarının gözdesi Kaz Dağı’nın bulunduğu Edremit oldu. Hala keşfetmeyenlerdenseniz, doğa harikası ormanları ve su kaynaklarıyla oksijen deposu Kaz Dağı’na gitmenin şimdi tam zamanı.

Büşra UĞRAŞ28 Aralık 2014 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Dört mevsimde de Kaz Dağı’na gidilir

SKYCANNER 2014 Seyahat Alışkanlıkları raporuna göre, arama artışında yüzde 187 ile Kaz Dağı’nın bulunduğu Edremit zirvede yer aldı. Kaz Dağı’nın dört mevsim bir turizm cennetine dönüşmesi, bölgenin yıldızını parlamasının başlıca nedeni. Oksijen deposu ormanıyla doğa turizmine, Assos’taki mekanlarıyla eğlenceye, plajlarıyla denize, 10 bin yıllık tarihiyle kültür turizmine ev sahipliği yapan Kaz Dağı bölgesi, her mevsim tatil cenneti.

Efsanelere konu olan bu doğa harikasına bu mevsimde gitmek istiyorsanız, ziyaret etmeniz gereken çok nokta, kamp kurmaktan otelde kalmaya kadar ajandanıza not almanız gereken kabarık bir ‘yapılacaklar’ listesi var. Kaz Dağı büyük ölçüde Biga Yarımadası’nda uzanan batıda Dede Dağı, ortada esas Kaz Dağı ve üç tepesi, doğuda Eybek Dağı, kuzey doğuda Gürgen Dağı ve Kocakatran Dağı’ndan oluşuyor. Bu nedenle Kaz Dağları olarak da anılıyor. Ana dağ olarak kabul edilen Kaz Dağı’nda Koca Çayı, Manastır Çayı, Fırıldaklı Çayı ve Akçadere vadileri bulunuyor. Botaniğe meraklıysanız dünyada sadece Kaz Dağı’nda görebileceğiniz, boyu 30 metreyi aşan göknar ağaçlarının arasında yürümekten ya da jeep safari veya off road yapmaktan büyük keyif alacaksınız. Meşe, kestane, kızılçam, gürgen, dişbudak, zeytin ve palamut meşesiyle dolu Kaz Dağı Milli Parkı’nı keşfetmeyi de unutmayın.

800 YILLIK ÇINARLAR

Bölgedeki bereketli topraklar, sulak alanları ve yer altı zenginliklerinden dolayı tarih boyunca medeniyetlerin gözdesi olmuş. Savaşlar tanık olan bu tarihi yer, birçok kültüre de ev sahipliği yapmış. Kültürel açıdan zengin bölgede çok sayıda küçük köy de var. Kaz Dağı’na 23 km uzaklıktaki Antandros kentini mutlaka görmenizi öneririz. Altınoluk’a yakın bir tepeye kurulmuş kent, tepenin üzerinde bir kale ve batı yamaçlarında bir mezarlıkla çevrili. Kentteki kazı çalışmaları hala sürüyor. Burada Şahin Deresi’ni de ziyaret edebilirisiniz. Temiz kaynak suyu olan bol yeşillikli bir piknik alanı. Ünlü 800 yıllık çınar ağacı da Kaz Dağı’na 9 km uzaklıktaki Çağlayan’da bulunuyor, görülmeye değer. 10 km uzaklıktaki Tahtakuşlar Etnografya Müzesi’ni ziyaret etmenizi de öneririz. Türkiye’de ilk kez bir köyde kurulan sanat galerisi olma özelliğine sahip. Müzede Orta Asya’dan Türkiye’ye gelen konar-göçer Türk boylarına ait ilginç eşyaları görebilirsiniz. Mıhlı ve Sütüven şelalelerini de keşfedilmesi gereken doğa harikalarından.

EFSANELERLE DOLU ORMANLAR

Assos’a uğrarsanız Aristo’nun felsefe okulunu da görebilirsiniz. Adatepe Zeus Altarı da bölgenin tarihi zenginliklerinden. Antik dönem insanları kuraklık, hastalık ve savaşlardan korunmak için burada tanrıları Zeus için kurban verirmiş. Altarın,  Zeus ve Hera’nın aşkına da şahit olduğu söylenir.

Homeros’un ünlü İlyada’da ‘Bol pınarlı vahşi hayvanların anası’ olarak tanımladığı Kaz Dağı, heybetli görünümüyle sizi kendine hayran bırakacak. Yunan mitolojisindeki adıyla İda Dağı’na geldiğinizde efsanelerde söz edilen tepeleri ve vadileri görmek hoşunuza gidebilir. Mitolojiye göre,  Zeus burada doğmuş. Tarihteki ilk güzellik yarışmasının da burada yapıldığı söyleniyor. Türkmen köylüleri arasında sıkça anlatılan Sarıkız efsanesi de yine burada geçiyor.

BUNLARI YAPMADAN DÖNMEYİN

Kaz Dağı’na gittiğinizde Akropol üzerinden şafağın doğuşunu izlemeyi, Assos’u görmeyi, yüzlerce yıllık zeytin ağaçlarının zeytinini ve zeytinyağının tadına bakmayı, kekik almayı, yöresel yemekleri denemeyi, Ege’nin kenarında balık yemeyi, tertemiz havada yürüyüş yapmayı, köyleri ziyaret etmeyi ve efsaneleri halktan dinlemeyi unutmayın.