Dünyanın en iyi terzisinin sergisi

Metropolitan Müzesi’nin kostüm sergisi küratörü Harold Koda, yaşadığı dönemde kendi adına bir marka oluşturamayan Charles James’i yeniden hatırlatmak için Charles James: Modanın Ötesinde adlı ekspozisyon ile 100’e yakın eserinin mercek altına alınacağını söylüyor. Ayrıca günümüzde hala örneklenen dikiş tekniklerinin yanı sıra formlara getirdiği yenilikler ve ömrünün son döneminde çalıştığı Chelsea Hotel’den çıkan arşivlik eşyaları, eskizleri bu sergide gözler önüne serilecek. Başka bir moda dehası Balenciaga onun için ‘Yalnızca Amerika’nın en iyi modacısı değil, aynı zamanda haute couture’ü uygulamalı sanat olmaktan çıkarıp gerçek bir sanat haline dönüştüren, dünyanın en iyi terzisi ve tek tasarımcısı’ diyor. Met sergisi ile James’in tasarım yolcuğuna tüm modaseverlerin tanıklık edeceği kesin... 

OKULDAN KOVULDU

1906 yılında İngiltere’de dünyaya gelen Charles James, ülkenin en prestijli okullarından Harrow’a gönderilmesine rağmen bu okuldan kovulan dikbaşlı bir çocuktu. Ailesi okulda başarılı olamayacağı kanaatine vararak onu Chicago’ya çalışmaya gönderdi. Öncelikle modayla ilgili görünmeyen bir mimari departmanda ve başka yerlerde çalışsa da hep kısa süreli oldu ‘iş hayatı’. Zira içinde dolup taşan tasarlama yetisi ona başka çare bırakmıyordu. Modaya 1926 yılında bir şapka dükkanı açarak girdi (O dönem şapka, sosyal hayattaki en önemli aksesuardı) ve 1930’lardan sonra şapkacılıkta kullandığı teknikleri kıyafetlerde kullanmaya başladı.

Charles James’in popüler olduğu dönemde onun imzasını taşıyan kostümlerden giyebilmek için estetik algısına, asalete ve her şeyden önemlisi hatırı sayılır bir sosyal statüye mensup olmanız şarttı! Müşterileri onun elbiselerine, kumaş parçalarının oluşturduğu harika kıyafetler olarak değil, adeta değerli birer mücevher gibi özen gösterirdi. James’in kostümlerinin en önemli özelliği, heykelsi formalarının yanı sıra birer sanat eseri niteliğinde olmalarıydı. Her sezon orijinal tasarımlar üzerinde yeniden çalışıyordu James... Ve her tasarımdan başka bir tasarım daha çıkıyordu. ABD’nin en güçlü ailelerinden medya devi Hearts’lerden Austine Hearts için yaptığı dört yapraklı yonca modeli unutulmazlar arasında. Tam 30 kalıptan oluşan elbise, dört yapraklı yonca ismini dört köşeye doğru açılan eteğinden alıyor. İlham verici bu kostüm 2009’da John Galliano tarafından Dior modaevi için revize edilmişti.

BİR DİKİŞ İÇİN AYLARINI VERİRDİ

Charles James’in çizimleri moda eskizlerinden ziyade ayrıntılı krokilere benzer. Yonca elbisesinde istediği şekli oluşturabilmek için plastik çubukları farklı boyutlara getirip bir iskelet tasarlamıştı. Bu iskeletlerle beraber kostümlerinin ağırlığı 10 kiloyu bulsa da James’in elbiselerini giyen kadınlar muhteşem göründükleri için hiçbir zaman şikayetçi olmadılar. Tek bir kol için yıllar, tek bir dikiş için aylar harcayan ve yüzyılın en karmaşık kıyafetlerini tasarlayan modanın yapı dehası Charles James, uçsuz bucaksız yeteneğine rağmen ticaretten anlamaması ve mükemmeliyetçi tavrından ödün vermemesinden ötürü defalarca iflasın eşiğine geldi. Finansal sıkıntıları nedeniyle markalaşamayan moda dehası, 10 Ağustos’a kadar sürecek olan sergi sayesinde yeniden hatırlanacak şimdi... Yolu New York’a düşen moda tutkunları, gezmeden dönmemeli! Biz şimdilik sergiden fotoğraflarla yetineceğiz.