Cem Yılmaz’ın sosyal medya konusunda paranoya yapan kişilere ithafen yaptığı meşhur bir espri vardır: CIA peşimizde! Son günlerde gündeme oturan Facebook skandalından sonra kim yalan olduğunu iddia edebilir ki? Belki de CIA gerçekten peşimizdedir… Baksanıza, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in ‘hiç haberi olmadan’ 50 milyon kullanıcının kişisel bilgileri Cambridge Analytica adlı veri toplama firması aracılığı ile satılmış. Hem de siyasi propagandalarda kullanılmak üzere. Öyle ki bu bilgiler ABD Başkanı Donald Trump’ın başa geçmesinden İngiltere’nin Brexit kararına kadar etkili olmuş. Başka hangi amaçlar için kullanıldığını ya da kullanılma potansiyeli olduğunu ancak hayal gücümüz yettiğince bilebiliyoruz. Son bir haftadır sosyal medya kullanıcıların gündeminde neler var, bilmeden nelere alet oluyoruz, nasıl kandırılıyoruz, kime nasıl güveneceğiz derleyip toparladık.
BİR TIK NELERE KADİR
Sosyal medya vazgeçilmezimiz ancak ondan çekindiğimiz de bir gerçek. Hayatımızın her anını paylaşmayı huy edindiğimiz sosyal ağların masum olduğuna kendimizi inandırmayı seçiyoruz. Çoğu zaman aksini iddia edenleri de ‘paranoyak’ olmakla suçluyoruz. Ancak son günlerde ayyuka çıkan olaylar o ‘paranoyak’ların haklı olduklarını kanıtladı. Hakkında günlerdir yazılıp çizilen Facebook-Cambridge Analytica olayını kısa bir özet geçelim önce dilerseniz: 2014 yılında Londra merkezli Cambridge Analytica adlı veri toplama şirketi, bir aracı kullanarak, Facebook kullanıcılarına bir anket uygulaması sundu. Uygulamanın profiline erişimine izin veren ve bu ankete katılan kullanıcıların hesaplarına da 1-2 dolar gibi para yatırıldı. Bilindiği gibi Facebook aracılığı ile herhangi bir uygulamaya girdiğinizde ya da oyun açtığınızda dahi sizden profile erişim izni isteniyor. Yani her türlü profil bilgileri zaten alınıyor, herkesin de bildiği ve kabul ettiği bir şey. Ancak o erişim iznini onayladıktan sonra nerelerde kullanılabilir, kullanılır mı bunu pek düşünmüyoruz. Sonuç olarak arkadaşlarınızla yemek yerken çektiğiniz bir fotoğraf ya da yüklediğiniz bir şarkının bilgisini paylaşmak sizden bir şey götürmez. Ancak tabii ki öyle değil. Onay veren kişilerin profiline erişen ve bunun için yaklaşık 300 bin dolar harcayan Cambridge Analytica şirketi, erişimi kabul edenlerin yanı sıra onların arkadaşlarının bilgilerine de ulaşmış oldu. Yaklaşık 50 milyon kullanıcı. Yani bir arkadaşınız verdiği yetki, sizin tüm kişisel bilgilerinizin yanında arama geçmişiniz, ilgi alanlarınız, beğenileriniz, ziyaret ettiğiniz internet siteleri, zaaflarınız, siyasi görüşünüz gibi pek çok özel bilgiyi şirkete aktarmış oldu.
DÜNYACA ŞAŞKINIZ
Peki aldıkları bu bilgiler ile ne yaptılar? Bu konu nasıl gündeme geldi? Kişisel bilgiler ne işe yaradı? Eğlenmek için kullanılan bir anket dünyanın süper gücü olarak gösterilen ABD’nin yeni başkanını belirledi. Cambridge Analytica, topladığı bilgiler ile kullanıcıların davranışlarını inceleyip siyasi reklam modelleri oluşturmuş. İddiaya göre Facebook o noktada Cambridge Analytica’dan toplanılan bilgilerin silinmesini talep etmiş. Ancak bununla ilgili açılan tek bir dava bile yok. Dostane bir rica anlayacağınız. Bu dostane ricaya Cambridge Analytica’da sözde icabet ediyor ve bilgileri sildiklerini söylüyorlar. Geri dönüşe inandığını iddia eden Facebook bir kanıt talep etmiyor. Ancak tabii ki şirket bilgilerin hepsini datasında saklıyor. Peki dünya bunu nasıl öğrendi? Etik kurallarını bir an için görmezden gelirseniz eğer; çok başarılı bir gazetecilik örneği ile. İngiliz Channel 4 News televizyonunun yayınladığı gizli çekim görüntüsünde İngiliz şirket Cambridge Analytica’nın Yönetim Kurulu Başkanı Alexander Nix’i izledik. Nix, Kasım 2016’da gerçekleşen Donald Trump’ın zaferiyle sonuçlanan ABD seçim öncesinde o zaman Cumhuriyetçilerin başkan adayı olan Trump ile çok defa buluştuğunu, Cambridge Analytica’nın Trump’ın seçim kampanyasının son aylarında büyük rol oynadığını anlatıyordu. “Bütün araştırmayı yaptık. Verileri elde ettik, analizi gerçekleştirdik, hedeflemeyi yaptık. Bütün dijital kampanyayı, televizyon kampanyasını biz yönettik ve bizim verilerimiz stratejilerini belirledi” diyen Nix ayrıca Trump’ın seçim kampanyasında ‘kendi kendini imha eden’ e-postalar kullandıklarını böylece geride bir kanıt yok, resmi bir belge bırakmadıklarını da anlatıyor. Nix, gizli kamerayla kaydedilen bu sözleri, kendine Sri Lanka’daki seçimleri etkilemek istediğini söyleyen potansiyel bir müşteri olarak tanıştığı Channel 4 News muhabirine anlatıyor.
Onay veren kişilerin profiline erişmek için 300 bin dolar harcayan Cambridge Analytica, erişimi kabul edenlerin ve arkadaşlarının bilgilerine de ulaştı.
İngiliz Channel 4 News televizyonunun yayınladığı gizli çekim görüntüsünde İngiliz şirket Cambridge Analytica’nın Yönetim Kurulu Başkanı Alexander Nix’i izledik.
TİTİZLİKLE ÇALIŞTILAR
Peki bu kampanyaları nasıl yönettiler? Halihazırda halka açık olan başka sosyal medya bilgilerini, erişim izni aldıklarını ve gerçek dünyadaki kredi skoru, kulüp üyelikleri, kurumsal bağlantılar gibi offline bilgilerle harmanladılar. Böylece seçmen modelleri oluşturdular. Bu model sayesinde, anahtar seçim bölgelerinde, kişiye özel seçim propagandaları yaptılar. Örneğin muhafazakar, az eğitimli, paralı ve aşırı aktif bir grup belirlendi. Bu kişilere rahatsız olabilecekleri türden reklam sunuldu. Bu reklamlar o kişilerin hassasiyetlerinin daha da tetiklenmesine neden oldu. Çünkü karşı oldukları görüşün güçlendiğine inandılar. Bu tarz bir yöntemle kişisel hassasiyetler uyarıldı. Bu kişilerin panik haliyle etraflarını örgütlemeleri sağlandı. Öte yandan karşıt gruplara motivasyon düşürecek içerikler gönderildi. Örneğin yüzde 100 demokrat bir siyahiye fikirlerinden vazgeçirecek ya da demokrasiye olan inancını zedeleyecek reklamlar gönderildi. Özetle kişileri inandıklarından vazgeçirmek yerine bakış açılarını zedelediler. Yani ikna ve propaganda yapmak yerine bilinçaltında kişilerin kendi inançlarını sorgulamalarına neden oldular, sistemden topyekün koparmayı hedeflediler. Ve bunu iz sürülemez bir şekilde, şahıslara özel yaptılar. Üstelik yalnızca ABD seçimlerinde de değil. Cambridge Analytica Yönetim Kurulu Başkanı Nix sözlerinden hareketle bu sistemi pek çok ülkenin seçiminde kullandıkları anlaşılıyor. Bunlardan biri de Avrupa için önemli bir karar olan İngiltere’nin Brexit uygulaması. Bunun yanında yolsuzluk suçlamaları, karalama kampanyaları, rüşvet olayları gibi türlü manipülasyonların da benzer yöntemlerle yönetildiği itiraf edildi.
TEPKİLER PAHALIYA PATLADI
Ortaya çıkan bu gerçekler yine sosyal medya kullanıcıları başta olmak üzere tüm dünyada büyük tepkilere yol açtı. Akabinde Cambridge Analytica Yönetim Kurulu Başkanı Alexander Nix görevden alındı. Facebook, Cambridge Analytica’nın faaliyetlerinin incelenmesi için kendi dijital adli bilişim uzmanlarından oluşan bir ekip görevlendirdi. İngiltere Bilgi Komisyonu (ICO), iddialar ile ilgili soruşturma başlattı. İngiltere Parlamentosu›nun Dijital, Kültür, Medya ve Spor (DCMS) Komisyonu, iddialarla ilgili ifade vermek üzere Facebook’un kurucusu ve CEO’su Mark Zuckerberg’i oturuma katılmaya çağırdı. Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Antonio Tajani, sosyal medya hesabından, Zuckerberg’in, kişisel verilerin kötü amaçlı kullanıldığına yönelik iddialara açıklık getirmek için AP’de konuşma yapmaya çağrıldığını açıkladı. ICO’nun yanı sıra ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC) da konu ile ilgili inceleme başlattığını duyrdu. FTC’nin, Facebook ile 2011’de vardığı uzlaşmadaki kuralların ihlal edildiği sonucuna varması durumunda, şirkete günlük 40 bin dolar ceza verme hakkı bulunduğu belirtiliyor. Resmi kurumlarda bunlar olurken sosyal medyanın bir başka favorisi olan Twitter’da kullanıcılar #facebook, #FacebookuSil ve #FacebookuBoykotEt etiketlerini Trend Topic haline getirdiler. Bu gelişmelerin ardından Facebook, 70 milyar dolar değer kaybetti. Ayrıca, yaklaşık yüzde 6.5’lik oranla hisseleri düşen Facebook hisseleri, Temmuz 2017’den bu yana ilk defa 150 doların altında seyir aldı. Zuckerberg’in geçtiğimiz cuma günü 74,5 milyar dolar olan kişisel servetinin 67,7 milyar dolara inmesine yol açtı. Zuckerberg, Kayıp nedeniyle, Forbes’in “Gerçek Zamanlı Dünyanın Milyarderleri Listesinde” 5. sıradan 7. sıraya geriledi.