Doç. Dr. Ayşe Gül Bölükbaşı, aralarında İsmail Cem ve Abdi İpekçi gibi isimlerin de yer aldığı dört köklü ailenin iyi eğitimli bir çocuğu. Marmara Üniversitesi’nde öğretim üyesi, başarılı bir aiko sporcusu. Üniversite bahçesinde 120 köpek beslediğini öğrenince, röportaj yapmak için evinde buluşuyoruz. Sabancı Center ve İstanbul Sapphire gibi, 4. Levent’te gökdelenler arasında kalmış tek katlı evini satmamakta direniyor. O evi satarsa, beş köpeği hangi bahçede yaşayacak?
Böyle köklü bir ailenin kariyerli kızı, sokak köpeklerini nasıl keşfetti?
Ben ‘dan’ sahibi aikido sporcusuyum. 2000 yılında İTÜ’den bir akademisyen arkadaş “Bizim kampüsün spor salonuna gelsene” dedi. Oraya giderken bir baktım ki kampüs içinde bir sürü aç köpek var. O günden bugüne 15 yıldır o kampüsteki köpeklerle ilgileniyorum.
- İTÜ’de kaç sokak köpeğiniz var?
120, hepsinin de adını tek tek bilirim.
- Onlara her gün rutin olarak ne yapıyorsunuz? Kariyerinizi etkiliyor mu?
Her gün onlara yemek ve su taşıyorum. Bu her gün en az iki saatimi alıyor. Ama üniversiteyi etkilemiyor çünkü çok sayıda kitap ve makalem var. Sadece yurtdışı konfereransa gidemiyorum.
- 120 köpeğin bakımı masraflı olmalı.
Bütün maaşım onlara gidiyor.
- Marmara’nın bir hocasının, İTÜ’de 120 sokak köpeği beslemesine üniversite sorun çıkarıyor mu? Ya da köpeklerin ısırdığı, şikayet edenler?
Rektörlük bir ara benimle uğraştı: Yok yemek veremezsiniz, kampüse sokmayacağız... “Kapıdan sokmazsanız, havadan atarım yemekleri” dedim. Aslında orada dört hocanın getirdiği cins köpek var, onlar insana saldırıyor.
- Yani kampüs içindeki köpekler arasında da bir sınıf farkı var.
Sınıf farkı var. Millete problem çıkaran o dört torpilli cins köpek, onlar uğruna diğerleri şikayet ediliyor. Tepki gösteren olursa “Bir tane gariban gelip buradaki köpeklere yemek veriyor” diye düşünüyorsanız ben öyle gariban değilim, diyorum. Hayatım sadece köpekler değil ki. Üniversite hocalığım, araştırma kitaplarım, sosyal hayatım, evim var...
CANINI SEVEN KAÇSIN
- Siz kariyerli, köklü bir aileden gelen, sporcu ve güzel bir kadınsınız. Ama sizden hoşlanan bir erkek, evinizin kapısından içeri girip beş köpekle karşılaştığında ilk sözü ne oluyor?
Canını seven kaçsın... Ben bir ara evlendiğimde, üç tane köpek vardı evde. Yok efendim “Oraya girmesin, burada olmasın” İlk başka uyum sağlayacak gibi duruyordu. O da teknik üniversitede profesördü. Herhalde “Evlendikten sonra ben onu değiştiririm” diye düşündü. “Bak Tayfun, şu kapıyı görüyor musun? Sen bu kapıdan yavaş yavaş annene doğru bir gidiyorsun”
- “Ya köpekler ya da ben” dedi ve siz köpekleri seçtiniz.
Evet, “Ya köpekler ya ben” dedi ben de “Köpeklerim” dedim. O da kaçtı gitti, annesinin yanına sığındı. Hem birbirinizi sevecek ve siyasi görüşünüz aynı olacak hem o da köpek sevecek. Böyle birisini bulmanız zor oluyor ve tam bulduğunuzu düşünürken size diyor ki “Bahçeye bir yer çevirsen, köpeklerin orada mutlu mesut yaşar” Ben de diyorum ki “Sana bir yer çevirelim. Sen izole ol bahçede, öyle otur”
KAMPÜSÜN MUHTEŞEMİ
- Evliliğiniz ne kadar sürdü?
Kısaydı ama boşanmak bir sene sürdü. Boşanmak istemedi.
- Misafirlikleriniz nasıl oluyor? Ya da tatile çıkabiliyor musunuz?
Evde beş köpeğim var: Bambam, Zühtü, Zeytin, Boncuk, Tarçın Ece. Hava soğuksa ayaklarını silip eve alıyorum yoksa bahçedeler. Misafir de köpeğiyle geliyor. Yıllardır sadece üç gün tatile çıkabildim. Yemeklerini de bırakıp, köpeklerimi dört arkadaşa devrettim.
- Bir üniversite kampüsünde 120 köpek nasıl bir araya gelir? İçlerinde sizin için özel olanları var mı?
Bu bölgede yeşil kalan tek yer bu üniversitenin iki bin dönümlük arazisi. O yüzden buraya geliyorlar. Muhteşem Süleyman var. Muhteşem çünkü kampüsteki köpeklerin büyük bir çoğunluğunun babası. Yakalanıp kısırlaştırılana kadar sayı 120’ye ulaştı.
KADINLAR ÇOK YAYGARACI
- Neden sokak köpekleriyle ilgilenen insan profilinde kadınlar öne çıkıyor?
Kadınlar daha ön planda görülüyor çünkü çok yaygaracılar. “Ooo, şurada şöyle köpek bakıyorum, köpeğe yemeği götürüyorum”
- Köpekler ile yaşamak insana ne katıyor?
Bir kere vicdanlı olmayı ve sevgiyi öğreniyorsunuz. Her ne olursa olsun, size karşılıksız bir sevgi var. En yakınlarınızı düşünün, kardeşlerinize kadar, iş hayatınızdaki insanlar. Yüzünüze gülüp arkanızdan iş çeviriyor.