Savaş sahneleri, ses efektleri, özel müziği ve kostümleriyle dikkat çeken yepyeni bir tarihi oyun sahnede: Ömer Bin Hattab. Karart Kültür Sanat’ın sahneye koyduğu oyun, Peygamber Efendimiz’in ölümünden Hz. Ömer’in şehit edilişine kadar geçen dönemi konu alıyor. 40 kişilik büyük bir ekiple sahnelenen oyunda iki de siyahi oyuncu var: Gabonlu Raymond Ndong ve Nijeryalı Chidy Nwachukwu. 5 Kasım’da Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nde sahnelenen oyun, 30 Kasım’da da yine aynı mekanda izleyiciyle buluşacak. Ekiple bir araya geldik, merak ettiklerimizi sorduk. Hepsi Ömer Bin Hattab oyununa çok inanıyor ve azami ölçüde heyecanlı. Sırf bu ekip ruhuna tanık olmak için bile bu oyuna gidilir. Fazla uzatmadan sözü yönetmen ve oyunculara bırakıyoruz...
Duyguları yok eden bir dava
Mehmet Oğuzhan İmert (Hz. Ali): “Toplumun, üzerinde hassasiyet geliştirdiği bir karakteri canlandırmaya çalışıyorum. Zihnimdeki Hz. Ali, oyundan sonra çok değişti. Farklı kaynaklardan araştırma yaptım, kendim de katkıda bulunarak bir karakter ortaya koymaya çalıştım. Bu oyunda beni en çok etkileyen o dönemde yaşayanların duygularına esir olmamaları; İslam bütün duygularını geride bıraktıkları bir dava. Herkes adaletinden bahseder Ömer’in ama beni etkileyen yaşadığı iç çatışma oldu.”
Bilgisini adalete hükmettiren adam
Fevzi Erden (Yönetmen): “Tiyatroda, bu dönemi anlatan profesyonel çalışmalar daha önce yapılmamış. Ben istiyorum ki Türkiye’den çıksın böyle bir eser. İslam tarihiyle ilgili yapılmış en iyi tiyatro oyunu bu iddia ediyorum. Mütevazı değilim. Hayal ettiğimin üstüne çıktı. Çünkü oyuncular işi çok sahiplendi. Ömer Bin Hattab, bir buçuk yıllık bir emeğin sonucu. Her detay üzerine düşündük, titiz çalıştık; kılıç eğitimi bile üç ay sürdü. Herkesin kafasında ezber vardı Ömer, Bilal, Vahşi hakkında... Ama biz bu insanların bilinen yönlerini tekrar etmeyeceğiz, insani yönlerini izleyiciye aktaracağız. Hz. Ömer’in döneminde o kadar önemli kararlar alınmış ki... Ve o aldığı tüm kararları sorgulamış. Bu nedenle sürekli iç çatışma yaşıyor. Bilgisini adalete hükmettiren tek adam benim için Hz. Ömer. Oyunu sadece İstanbul’da oynamayacağız, Türkiye’yi dolaşmak ve hatta dünyaya açılmak niyetindeyiz.”
Vahşi’den çok etkilendim
Nijeryalı Chidy Nwachukwu’yu Vahşi rolünde izliyoruz. Yönetmen Fevzi Erden oyuncu aradıkları dönemde Nwachukwu’nun kendilerine başvurduğunu fakat olumlu düşünmediğini söylüyor. Tam kararını vermişken tanık olduğu bir an, fikrini değiştirmesine sebep olmuş: “Aksesuarların geldiği sırada Chidy’nin mızrağa bakışını gördüm ve o an karar verdim. İyi ki böyle bir karar vermişim. O bizi hep etkiliyor, söyledikleriyle, bakış açısıyla...” Chidy Nwachukwu ise ilk kez böyle bir rolde oynadığını söylüyor: “Ömer Bin Hattab oyunundan önce tanıyordum Vahşi’yi ama bu kadar derin değil. İlk başta zor geldiğini itiraf etmem gerek ama yönetmenim öyle güzel anlattı ki çok severek oynadım. Çok ekilendim oynadığım karakterden. Zorlu bir prova sürecinden geçtik. Ama sonuç çok iyi oldu.” Vahşi’nin özgürlüğünü kazanmak için işlediği cinayetle ilgili yorumu ise hayli ilginç: “Her insan ister özgür olmak. Ama onu Allah verir, yani gelecekse gelir. Bunun için birini öldürmen gerekmiyor.”
Bilal sadece müezzin değildi
Hz. Bilal rolündeki Gabonlu Raymond Ndong, İstanbul’da yaşıyor ve profesyonel oyunculuk yapıyor. Ajans aracılığıyla oyuna dahil olan Ndong, projeyi ilk andan itibaren çok sevdiğini söylüyor: “Daha önce ezan okumamıştım bunu duyunca çok heyecanlandım. Okurken gözlerim doluyor ve ağlıyorum. Çünkü Hz Bilal, Peygamberimiz vefat ettikten sonra uzun süre ezan okuyamıyor çok duygulandığı için.” İlk provaya makamlı ezan okumayı öğrenerek gelmiş Ndong. Yönetmen Fevzi Erden, makamsız okuyacağını anlatmış. Erden, Hz. Bilal deyince akla hemen ezanın gelmesine de tepkili: “O, İslam büyüklerinin yanında çok ciddi çalışmalar yapmış. Vahşi’nin Müslüman olması için çaba sarf etmiş. Bu yönlerini öne çıkarıyoruz oyunda. Hiçbir oyuncuya ‘Ağla’ demedim ama duygu onlara neyi getirirse onu yapıyorlar. Raymond aklına Peygamberimiz geldiği için ezan okurken kendini tutamıyor, ağlıyor.”
Ebu Bekir olarak yaşıyorum
Kıvılcım Kaya (Ebu Bekir): ”Çok heyecanlandım Ömer Bin Hattab oyunu için teklif geldiğinde. Tarihi bir kişiliği canlandıracak olmak çok mutlu etti beni. Çünkü biz oyunda rol yapmıyoruz, rolü adeta yaşıyoruz. Hz. Ebu Bekir çok düşünen, az konuşan tevazu dolu bir insan. Beni bu oyunda en çok sahabilerin birbirlerine olan saygı ve sevgileri etkiledi. Rolümden çıkıp hemen hayatıma dönemiyorum, Ebu Bekir olarak yaşıyorum. Herkesin izleyip ibret alacağı çok şey var oyunda.”
Adl isminin yansıması
Suat Tanır (Ömer Bin Hattab): “Ben bugüne dek hep komedi oynadım. İlk kez böyle bir tarihi karakteri canlandırıyorum. Başta kabul etmek istemedim, başka oyunlarım vardı çünkü. Ama yönetmenimiz zihnindeki rejiyi anlatınca çok heyecanlandım. Her karakterin zorlukları vardır, tarihi karakter canlandırmak daha zordur. İslam tarihine dair okumalar yaptım bu süreçte. Gördüm ki; Allah’ın ‘Adl’ isminin dünyadaki yansıması gibi Hz. Ömer. Bir lokmada, bir buğday tanesi hak geçirmeyen, herkese karşı adil olan biri. Sert mizaçlı görünüyor ama ruhunda çok incelikleri barındırıyor. Bizim bu oyunla bir mesajımız var: Adaleti, her karışı bir bilgelik kitabı olan Anadolu’dan tüm dünyaya anlatmak istiyoruz.”
Kanımız bile aktı
Murat Kocacık (Abdurrahman Bin Avf): “Chidy, WhatsApp grubuna ‘Sizler benim ailemsiniz’ yazmış. Bu ekip dünyaya, ülkeye model teşkil edebilir. Buradaki birliktelik, samimiyet çok değerli. Çok farklı insanlar bir amaç için bir araya geldik. Her şeyi paylaşıyoruz. Yani bir aile olunabiliyor. Oyun, teknik anlamda bir şölen. Oyunculuklar çok iyi, sırf bunu görmek için bile gelinir. Kanımızla çalıştık desem yalan olmaz. Savaş sahnelerinde kılıç kullandık, küçük kazalar oldu.”
Sabrın sembolü
Ayşegül Çakır (Hz. Atike): “Hanım sahabileri tanıyoruz genelde ama Hz. Ömer’in eşi Atike çok bilinen biri değil. Epey bir araştırma yaptım oyundan önce. Güçlü, zeki, iç güzelliğinin yanında dış güzelliğiyle de kendinden söz ettiren bir kadın. Dört eşi şehit olmuş; sabır ve metanetin timsali. Hz. Ömer üzerinde etkili bir karakter. Hz. Atike karakteri bize İslam tarihi içinde kadının etkinliğini ve gücünü göstermesi bakımından önemli.”