- Sigara içtiniz mi hiç?
17 yaşımdan 32’ime kadar içtim. Günde bir-bir buçuk paket içiyordum. Birkaç kez bırakmayı denedim ama hep geri döndüm. Sonra 10 küsur sene önce iki Alman arkadaşımdan duydum Allen Carr (İngiliz Allen Carr, 33 yıl sigara içti ve sigarayı kendi yöntemiyle bıraktı. Sonra bu yöntemi anlattığı kitaplar yazıp eğitimler verdi. 2006’da akciğer kanserinden vefat etti) yöntemini ve İngiltere’de bunun bir seminerine katıldım. O günden beri sigara içmiyorum. Bana ‘Çıkacaksın ve canın çekmeyecek’ demişlerdi ve benim için mucizevi bir laftı bu.
- Sizin için seminerdeki kilit neydi?
Bu yöntemde sigaranın zararlarını hiç anlatmamaları hoşuma gitti. Akciğer resmi göstermediler! Tiryakiler ‘Katran, zararlı, öldürüyor, kanser yapıyor’ gibi şeyler duymak istemiyor. Bunu zaten biliyoruz. Orada ne olduğunu anlatamam ama seminerden çıktığınızda canınız sigara çekmiyor.
- Bu yöntemi Türkiye’ye getirdiniz ve kaç kişinin sigarayı bırakmasına vesile oldunuz?
Allen Carr yöntemiyle dünyada 30 yıldır, 11 milyon kişiden fazla insan bıraktı. Türkiye’de 10 bine yakın kişiyle çalıştım; her yaştan, her meslekten, az ya da çok içen, çok kez bırakmış, hiç bırakmamış gibi... Bana hep sorarlar ‘Kaçı bıraktı?’ diye, bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki dediklerimi yapanlar bıraktı.
- Sigaraya başlayan geri aramıyor mu?
Yok, bazıları destek almak için arıyorlar. Çünkü tekrar başlayanlar için destek seanslarımız var. Söylediklerimi yüzde 100 yapanlar bırakmaktan öte kurtuluyor, ‘Ah bir tane olsa da içsem’ demiyor, gerçekten canı istemiyor. Hatta ‘Gerçekten canım istemiyor, umrumda değil’ diyor. Bizim için önemli olan ‘mutlu içmeyen’ olmak. ‘Bıraktım ama yas tutuyorum, canım istiyor, saçımı başımı yoluyorum’ değil istediğimiz. Bunu söyleyen kişi bırakmıyor, ara veriyor. Yemekten sonra içen birini kıskanıyorsanız veya stresteyken içmemek için kendinizi zor tutuyorsanız ara vermişsiniz demektir. Sigaradan kurtulmak şöyle bir şey: İçen birini gördüğünüzde ‘İnşallah o da kurtulur’ demek. Biz bu insana ‘mutlu içmeyen’ diyoruz. Filmle insanların ‘mutlu içmeyen’ olmasını hedefliyoruz.
- Filmin sloganı çok iddialı değil mi: “Dünyada sigarayı bıraktıran ilk ve tek film.”
Dünyada ilk ve tek! Araştırdık, hiçbir sinema filmi insanlara sigarayı bıraktırmayı hedeflememiş. Şunda iddialıyım: Eğer o filmde söylenenleri yüzde 100 yaparsanız, bırakırsınız.
- Peki tiryakilerden yapılması zor şeyler mi istiyorsunuz?
Hayır. Çoğu filme kalsın ama bir-ikisini söyleyebilirim. Mesela azaltma. Sakın azaltmayın! Azaltırsanız kıymeti artar ve daha çok bağlanırsınız. Aklına sigara gelince sakın düşünmemeye çalışma! Aksi takdirde daha çok düşünmene sebep olur, gerginlik yaratır gibi onlara ne yapmaları gerektiğini anlatıyorum. Bu filmin tek amacı var, sigaradan nasıl kurtulunacağını göstermek.
- Peki sigarayı bırakmak istemiyorsa...
Ben eski bir içici olduğum için tiryaki ne hisseder iyi biliyorum. Bu filmi izlemeye gelenlerin bazılarının bir ayağı geri gidecek onu da biliyorum. Ama bunlara rağmen gelirse büyük bir sürprizle karşılaşabilir. Ayrıca kaybedecek neyi var ki? En fazla bir paket sigara parası. Peki bu filmi izleyen bir kişinin başına gelecek en kötü şey nedir? Çıkınca bir sigara içmek! Filmin yan etkisi yok! Popcorn yerken film izleyeceksiniz, size özel perdede terapi vereceğim.
KAYBEDECEK NEYİNİZ VAR Kİ?
- Film 95 dakika ama bu terapi normalde ne kadar sürüyor?
Altı saat sürüyor. Film için 10-15 kişilik bir grup terapisini kamerayla çektik ve hiçbir şeyi dışarıda bırakmadan 95 dakika olarak montajladık. Ne öğrendiysem 10 yılda, hepsini filmde veriyorum.
- Neden film yaptınız?
Binlerce insana ulaşmak istiyorum. Terapi yaparak binlerce kişiye yardım ettim ama her gün birisi sigaraya başlıyor, her gün birisi ölüyor. Gözümün önünde gırtlağı delinmiş, bacağı kesilmiş ama hala sigara içen birçok insan vardı. Dolayısıyla daha çok kişiye ulaşmak isterdiniz.
- Sizce tiryakilerin ilgisi nasıl olacak?
Son bir-iki yıl içinde 6-7 milyon kişi 171 Sigara Bırakma Hattı’nı arayıp yardım istemiş. Demek ki 6-7 milyon insan bırakmak istiyor. Türkiye’de 20 milyon kişi sigara içiyormuş, herkesin filmi görmesini istiyorum. Sigaranın nasıl bir kandırmaca olduğunu, insanları nasıl aptal yerine koyduğunu duysun, görsün. Çünkü şu an sadece zararlı olduğunu biliyor, sigaranın karanlık tarafıyla, neden içtiğiyle ilgili hiçbir şey bilmiyor.
NikotiNDEN KURTULMAK ÜÇ GÜN SÜRÜYOR
- Sigara içen aileler çocuklarını nasıl etkiliyor?
Anne ve babaları çocuklarını sigaraya itiyor bilmeden. Örneğin balkona çıkıp içiyorlar. Zannediyor ki balkona çıkınca çocuğu zarar görmeyecek, halbuki çocuk daha çok merak ediyor. O yüzden bu hastalığın görerek bulaştığını söylüyoruz.
- Bu bir hastalık mı?
Dünya Sağlık Örgütü’nün kabul ettiği, kendi başına bir hastalık. Birçok hastalığa sebep olur ama aynı zamanda kendisi AIDS gibi bağışıklık sistemini çökerten bir hastalıktır. Birinin ağzında sigara varsa onu hasta görürüz.
- Herhalde en büyük sorun psikolojik bağımlılık. Değil mi?
Kesinlikle! Bağımlılığın yüzde 5’i fiziksel, nikotin bağımlılığından kurtulmak üç gün sürüyor. Yüzde 95’i zihinsel, bu filmin amacı psikolojik bağımlılıktan kurtarmak. Bir kişinin önce psikolojik bağımlılıktan kurtulması gerekiyor. Ama genelde sıra yanlış gidiyor. Önce fizikseli halledip psikolojik bağımlılıkla savaşmak zorunda kalıyorlar.
- Tiryakiler arasında “Yıllardır sigara içiyorum, 90 dakikada mı bırakacağım” diyen olacaktır. İnanmama durumu var. Onları nasıl ikna edeceksiniz filmi izlemeye?
Birincisi 10 yıldır binlerce insanla çalıştım, o 90 dakikada 10 yılımı anlatıyorum. İkincisi kaybedecek hiçbir şeyi yok. En kötüsü filmden çıktığında yine içecek. Kendine bu şansı versin. ‘Filmle sigara bırakılacağına inanmıyorum. Kimse de bana bıraktıramaz ama şu filmi izleyeyim’ derse kaybedecek bir şeyi yok. Belki de ömür boyu özgür olabilir! Mesela Müjde Ar’ın kardeşi Mehtap Ar yıllar önce benimle bıraktı. Hiç istemeyerek ve inanmayarak geldi çünkü Müjde Hanım onu zorla göndermişti. Seansta yüzüme bile bakmıyordu. O da bıraktı ve beş yıldır herhalde bana 50-60 kişiyi göndermiştir.
Bahanelerin anlamı: Bırakmaktan çok korkuyorum
- Tiryakilerin söylediği “Sigara beni bırakmıyor” aslında ne demek?
‘Nasıl bırakacağımı bilmiyorum, beceremiyorum’ demek. Sigara bir madde sonuçta; canı yok, ruhu yok, içinde bağımlılık yapan bir madde var o da topu topu üç gün sürüyor.
- Bir de “Sigara içmeyi seviyorum” diyenler var.
Bunun anlamı şu: ‘Bırakmaktan çok korkuyorum. Sigarasız hayata hiç hazır değilim, bırakırsam elim ayağım birbirine dolanır.’
- “Gelecekte bir gün bırakacağım, şimdi doğru zaman değil ne demek?
Bırakmaktan korkuyorum. Zaten ortak nokta bırakmaktan korkmak.
- “Daha önce bıraktım, istesem bırakırım?” ne anlama geliyor?
Bırak o zaman! 3-5 yıl bırakıp da tekrar başlamışsa ‘Asıl kararım bırakmaktı, onu hayata geçiremediğim için başladım. Bırakan herkes ‘Oleyyy bıraktım’ ama yeniden içmeye başlayan ‘Allah kahretsin’ der. Geri dönmek tercih değildir, becerememektir. Bunun da tek sebebi psikolojik bağımlılığı bitirememek.
- Bir de sigarayı bırakınca kilo alma söz konusu. Bunu önlemek için neler öneriyorsunuz?
Psikolojik bağımlılığı bitirmeden bırakırsa kilo alır. Sigaranın bir keyif olduğuna inanırken bırakırsa yerine başka bir keyif arar. Sorun yok olmaz, yer değiştirir. Sonra tekrar geri döner.