25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Güzel ağladığımı söylüyorlar

Duygusal filmlerde görmeye alışık olduğumuz Başak Parlak, Şevkat Yerimdar serisi ile komediye adım attı. Genç oyuncu, “İzleyiciler kamera karşısında güzel ağladığımı söylüyor ama gerçek hayatta beni kolay kolay ağlatamazsınız. Aslında çok eğlenceli bir tipim” diyor.

Nil Özer31 Ocak 2016 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Güzel ağladığımı söylüyorlar

Ekranın ve beyazperdenin parlayan yüzü Başak Parlak bu aralar tatlı bir telaş içinde.

Şevkat Yerimdar 2 filmiyle sinemaseverlerle buluşan güzel oyuncu, bir yandan şubat ayında ekrana gelecek Kış Güneşi adlı dizi için gece gündüz sette. Papatyam, Fatih Harbiye, Sevdam Alabora, Neva, Süpür ve Bana Adını Sor gibi projelerinden tanıdığımız oyuncu bu kadar yoğunluğuna rağmen tiyatro sahnesinden de vazgeçmiyor.

Her çarşamba Cihangir’de Tatavla sahnesinde Siz Tek Ben Hepiniz adlı oyunla sevenleriyle buluşan güzel oyuncu ile keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik...

- Yeni film, yeni dizi... Başka neler var?

Tiyatro da var. Benim için yoğun bir dönem ve bu yoğunluktan mutluyum.

- En sevdiğiniz, koşarak gittiğiniz proje hangisi ne peki?

Vallahi hepsine koşarak ve mutlulukla gidiyorum. Çalışmayı ve üretmeyi seviyorum. Beraber oynadığınız ekipler iyi olunca, her şey olumlu gidince sıkıntı yaşamıyorsunuz, gözünüze hiçbir şey batmıyor, zaten ayaklarınız sizi ister istemez götürüyor.

- Sizi hep dram ağırlıklı yapımlarda gördük...

Oyunculuğa başladığım zamandan beri, tipim dramatik bir kadına daha iyi gittiği için hep öyle roller karşıma çıktı. Dram oynamaya çok alıştım ama Şevkat Yerimdar da güzel geldi bana.

- Bence güzel ağlıyorsunuz...

Evet güzel ağladığımı söylüyorlar. Günlük hayatımda çok sinirlenince gözlerim dolar ama kolay ağlayan biri değilim. Aslında çok eğlenceli bir tipim. Enerjim yüksektir. Her şeyle eğlenirim, gülerim. Hayatımdaki dramayı sette buluyorum desem yalan olmaz. Stresimi oynadığım karakterlerle atıyorum.

- Güzelliğiniz nereden geliyor?

Teşekkür ederim ilk önce.  Bir göçmenlik durumu var. Şarköy’de doğdum, babamın babası Bulgaristan’dan gelmiş, anne tarafım da Edirneli. Onlar da Yunanistan’dan göç etmiş.

- Soğuk bir yapınız var gibi...

Evet öyleyim. Olaylara da soğukkanlı yaklaşırım. Beni tanımayanlar zor iletişim kurar. Yeni tanıştığım insanlarla hemen samimi olamam. O nedenle çevremde az ama hep kalan insanlar oluyor. Burnu havada biri gibi görüyorlar ama hiç alakası yok. Yapamıyorum öyle bir kabilliyetim yok. Sosyal yeteneklerim biraz az. (Gülüyor)

- Şöhret olunca hayat biraz zorlamıyor mu? Selfie çektirmek, sarılmak isteyen hayranlar gibi...

Soğuğum derken özel hayatımdan bahsediyorum. Fotoğraf çektirmekte bir sıkıntı yok. Sevgiden ilgiden çok mutluyum özellikle tatlı karakterler oynadığınız zaman size ekstra bir ilgi gösteriyorlar. Tanımadığım birinin dokunması beni geren bir şey ama bu konuda ilerleme kaydediyorum.

- Oyunculuk ne zaman kanınıza girdi?

Ailem çok istedi oyuncu olmamı. Ortaokulda hiçbir şeyin farkında değildim. Bir ara psikolog olmak istedim. Oyunculuk bir anda hayatıma girdi ve ilk kez Zalim adlı dizide oynadım. O gün bugün mesleğim oyunculuk oldu.

Artık ofiste oturamam

- Oyunculuk sürerken üniversite okudunuz, neden?

Uluslararası İlişkiler Avrupa Birliği bölümünü bitirdim. Oyunculuk mesleğim ama dünyanın bin türlü hali var. Altın bir bileziğim daha olsun istedim. Bu saatten sonra kendimi bir ofiste düşünemem ama yine de büyük konuşmamak lazım.

- Magazinle aranız nasıl?

İyi  ve mesafeli. Magazincilere rastlayacağın yerler belli oralara gitmeyi tercih etmiyorum. Kimseden bir şey saklamam. Ama magazinde yer almak işinize, alacağınız ücrete kadar yansıyor.

- Yeni diziniz Kış Güneşi’ne gelirsek...

Orada Seda adında bir kadını canlandırıyorum. Benim için çok farklı bir tip. Seda moda tasarımcısı kendi kariyerinde çok yükselmiş bir karakter.  Maddi ve manevi yönden güçlü bir kadın. Ben sevdim ama izleyenler Seda’yı sevmeyebilir. Sette herkes çok iyi keyifli ve anlayışlı. Şükrü Özyıldız zaten çok sevdiğim bir arkadaşım, Aslı Enver ile yeni tanıştık ama enerjisi  yüksek ve çok tatlı. Teknik ekip çok iyi. Huzurlu bir set. Yolu açık olur inşallah.

Herkes çok güzel

- Peki dizi sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bir de ben söyleyeyim. Diziler çok uzun, olacak gibi değil. Herkese katılıyorum, çok çalışıyoruz. Çalışmaktan şikayet etmiyorum sadece bu kadar uzun olunca tadı kaçıyor. Kalitede sorun oluyor. Hiçbir şeyi ön göremiyoruz artık, kesin tutar dediğimiz işler bir anda bitiyor.

- Genç oyuncular güzel ve yakışıklı...Kıskançlık ve rakabet oluyor mu içten içe...

Herkes çok güzel gerçekten olacak gibi değil (gülüyor). Öyle bir hissiyatım yok. Ben erkek arkadaşımı da kıskanmam mesela. Dolayısıyla herkesin ışığı farklı o nedenle rekabet ya da kıskançlık gibi düşüncelerim hiç olmadı. İyi yapılan işleri, iyi kalpli insanları çok beğeniyorum.

- Bundan sonra neler yapmak istiyorsunuz?

İyi karakterler oynamaya devam etmek istiyorum. Son birkaç yıldır iyi projelerde yer aldım. Üstüne çalışabileceğim alt yapısı olan kızları oynadım bu beni çok sevindiriyor. Şurada başrol oynamak istiyorum, burada yer almak istiyorum diyemem ama çalışıyorum. Çalışınca da karşılığını alıyorsunuz zaten. Her şeyin daha güzel olacağına inanıyorum ama şu anda da olduğum yerden çok mutluyum. Genel olarak hayatımın iyi bir dönemindeyim. 10 yıl sonra hayat neler getirir, götürür, kendimi nerelerde bulurum bilemem.  

Temizlik hastalığına yakalandım

- Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Resim yapmayı seviyorum. Gerçi bu aralar tuvalle görüşemiyoruz ama yağlı boya ve kübik tarzında yapıyorum. Özellikle sevdiğim insanlara resim yapıyorum hediye etmeyi daha çok seviyorum. Hayatımda onu koyduğum yerle ilgili özel bir şey yapmış oluyorum. Bunun dışında iyi müzik dinlenirim beni çok rahatlatır. Bir de temizlik hastalığına yakalandım. Bugün nereyi silsem diye uyanıyorum. Yeni çıkan bütün temizlik ürünlerini takip ederim elimde sürekli bez durumu var anlayacağınız. (Gülüyor) Bazen deliriyorum eskiden böyle değildim hatta umurum olmazdı .Ne oldu bir anda anlamıyorum.

Pelin eski Pelin değil artık

- Şevkat Yerimdar 2 filminde bu kez Pelin’i nasıl bir macera bekliyor?

Şevkat Yerimdar’ın ilkini seyredenler Pelin’le Şevkat’in tanışıp birbirlerine aşık olma hikayesini izlediler. İkincisinde de aşıklar evlenmeye karar veriyorlar. Bir düğün maceralarını izleyeceğiz.  Pelin , Şevkat’le beraber olmaya başladığından beri çok değişiyor. Daha oturaklı ayakları yere basan bir kız oldu.  Çünkü para içinde büyümüş , tek çocuk olduğu için şımarık,  aldığı şeylerin fiyatlarını bilmeyen bir kızdı.  Biraz da Pelin’in değişimini izleyeceğiz bu filmde.