2 Ağustos 2025 Cumartesi / 8 Safer 1447

Hangi padişahlar mumyalandı?

Mumyalama işleminin İslami açıdan uygulanabilirliği tartışma konusu olsa da bazı sultanların mumyalandığı tarihi bir gerçek. Peki onlar kimdi?

Murat Kutlu6 Ekim 2013 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Hangi padişahlar mumyalandı?

Ölülerin bozulmadan saklanabilmesi için birtakım ilaçlarla mumyalanması çok eski dönemlerden kalma bir adettir. Hem çoktanrılı hem de tektanrılı dini inanışlarda var olan bu geleneğin geçmişi M. Ö. 3000’e kadar dayanmakta. İlk örneklerine Mısır’da rastladığımız mumyalama işleminin Türklerde de görüldüğü bugün birçok tarihçi ve arkeolog tarafından dile getiriliyor.

Mumya kelimesinin Türkçe bir ifade olduğu ve içeriğinde bulunan maddenin mum yağına benzetilmesinden dolayı bu adla anıldığı söylense de kelime aslında Farşçadan Arapçaya oradan da Yunancaya geçerek dünya dillerindeki yerini almıştır. Ünlü Türk alimi Biruni Kitabü’l-Cemâhir fi Ma’rifet-i Cevâhir adlı eserinde mumyanın içerdiği maddelerin iç hastalıklarına, kırığa, yara ve bereye karşı çok faydalı olduğunu anlatıyor. Yapılan çalışmalar, Orta Asya’da yaşayan Türk boylarının bir kısmında kutsal sayılan mumyalama işleminin bu boyların Anadolu’ya yerleşmelerinden sonra da devam ettiğini gösteriyor. Buna örnek olarak II. Kılıçaslan’ın Konya’da Alâeddin Cami’nin avlusunda yaptırdığı türbenin içindeki Selçuklu hükümdarlarına ait altı adet mumyayı göstermek mümkün. Bu değerli emanetler, maalesef gereken ilgi gösterilmediğinden kaybolup gitmiştir.

Anadolu’da sadece hükümdarlara değil önemli devlet adamlarına ait mumyalar da var. Türk veziri Konyalı Sahip Ata’ya ait bir mumyanın var olduğu yakın tarihimize ait kaynaklarda geçse de bugüne kadar bulunamadı. Anadolu’daki mumyalar üzerine çalışmaları olan büyük tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı, arkadaşı Alman Profesör Schneider’in kaybolan mumyalar ile ilgili kendisine; “Türkiye’deki Selçuklu mumyalarını Berlin Müzeleri birer milyon liraya satın alır. Çürüteceğinize satsanız olmaz mı?” söylediğini naklediyor.

KANUNİ’NİN BEDENİ TAHNİT EDİLDİ

Türkiye’de bazı akademisyenler Osmanlı sultanlarından birkaçının mumyalandığı görüşünde. Bazıları da pay-i taht dışında vefat eden padişahların mumyalanmadığı sadece tahnit edildiği fikrini taşımaktadır. Tahnit ve mumyalama işlemlerinin ayrı ayrı uygulamalar olup olmadığı hususu da hep tartışma konusu olmuştur. Tahnit, ölünün bozulmaması için belirli bir formül dahilinde ilaçlama demek. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, 70’li yıllarda yayımladığı bir belgeyle Fatih Sultan Mehmet’in mumyalandığını ileri sürmüş ve şu bilgileri vermişti: “Osmanlı padişahlarından Osman Gazi, Murat Hüdâvendigâr, Yıldırım Bayezid, Çelebi Sultan Mehmet, İkinci Murad’ın cesetleri muhtelif sebeplerle mumyalıdır. Emir Süleyman Çelebi ile Musa Çelebi ve Kanuni Sultan Süleyman’ın cesetleri de mumyalıdır.” Bir dönem Fatih Sultan Mehmet’in cenazesine mumyalama işleminin yapılıp yapılmadığını anlamak için kabrinin açılması meselesi tartışılmış ancak İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın “Mezarın açılması Fatih’e saygısızlık olur” görüşü sonunda bu karardan vazgeçilmiştir.

Uzunçarşılı, Sultan I. Murat’ın Kosova’da şehit düşmesinden sonra bedeninin tahnit edilerek Bursa’ya getirildiği, Yıldırım Bayezid’in vefatının ardından cesedinin tahnit edildiği, Edirne sarayında vefat eden Sultan Mehmet’in cenazesinin oğlu Sultan Murat’ın Bursa’ya gelişine kadar (yaklaşık 40 gün) bekletildiği ve bu süre zarfında da mumyalandığı gibi bilgiler de veriyor. Tarihçi Selanikî, Kanuni Sultan Süleyman’ın cenazesiyle ilgili olarak da “İç organları çadırında yatağının bulunduğu yere gömülerek cesedi tahnit edildi. Tahnit işlemi türlü ilaçlar, misk ve amberlerle yapılıp ceset sımsıkı muşambalara sarılarak bir tabuta yerleştirildi” diyor.

ÖNERİLEN VİDEO

Cinayet zanlısı kümesten çıktı

Kapat
Video yükleniyor...