Yıllar sonra Kehribar sayesinde tekrar bir araya geldiğimiz Ayça Varlıer’le çok keyifli bir söyleyişi yaptık. Zaman geçse de hiç değişmeyen güzelliğine güzellik katan Varlier’e sırrını sordum. Büyük bir heyecanla başladıkları Kehribar’ın üç hafta sonra final yapacağını öğrenen oyuncu biraz buruktu. “Eskiden olsa çok ağlardım şimdi alıştım” diyor bu vedalara.
Leyla’nın Evi oyunu, Fosforlu Cevriye’de Leyla derken yine Leyla isimli bir karakterle karşımıza çıktınız. Nedir bu Leyla olma durumu?
Vallahi aynen Leyla’nın bir uğuru var benim üstümde. Leyla’nın Evi’yle başladı, Fosforlu Cevriye’de de polislerden kaçmak için Leyla ismini kullanıyorum, Kehribar’da da Leyla oldum. Bakalım bir Leyla’dır gidiyor.
Belki ileride bir kızınız olur adını Leyla koyarsınız?
Olabilir. Çok severim bu ismi. Bir büyüsü olduğuna inanıyorum. Bir şey olmalı ki karşıma sürekli çıkıyor.
Gelelim Kehribar ve Leyla’ya nasıl bir kadın?
Sakin görünen içinde fırtınalar esen bir karakter. Çünkü yarım kalmışların öyküsü aslında Kehribar. 20 senede herkes bir takım şeyleri içine gömmüş. Olaylar çözüldükçe sakinlik hesaplaşmaya dönüşüyor.
Sevdiği adamı 20 sene bekliyor. Siz bekler miydiniz?
Ben yapamazdım vallahi. 20 yıl bekleyemem dünyaya bir kere gelmişim. Hayat çok güzel (Gülüyor).Tabii benim başıma böyle bir şey gelmedi farklı şeyler geldi. Leyla için farklı bir durum. Bir çocuğu olduğu ve hala aşık olduğu için belki olabilir. Çok değişik bir hikaye. Eminim bu diziyi seyrederken kendisiyle özdeşleşen insanlar vardır. Kiminle konuşsam ucundan kıyısından buna benzer öyküler anlatıyorlar.
Sert bir dizi aslında, siz nasıl kabul ettiniz?
Evet gerçekten öyle. Ben böyle bir projede daha önce yer almamıştım. Aşktan doğan bir öyküsü var. Klişe bir hikaye gibi görünse de farklı doneleri var. Bunun dışında çok iyi bir cast, yapım, yönetim ve kanal bir araya gelince inanmak istiyor ve inanıyor.
Yıllar geçiyor ben değişmiyorum
20 yaşında bir erkek evlat sahibi olmak nasıl bir duygu?
Yıllardır bütün projelerde anne rolünü canlandırdım. İlk kez 20 yaşında bir delikanlının annesini oynuyorum. Aslında çok tercih ettiğim bir şey değildi. Fakat hikaye güçlü olunca kabul ettim. Seneler geçiyor değişiyor, dizide ki çocuklar büyüyor ama ben hiç değişmiyorum
Formülünüz nedir?
Mutluyum çünkü. Kendime iyi bakıyorum sevdiğim işi yapıyorum. Çok şükür sağlıklıyım. Bu sene çok yoruldum ama bunu bilerek kabul ettim. Koşuşturmak beni besliyor ama bir yerlere yetişme durumu beni çok yordu. Gerçekten bana bir helikopter lazım o derece yani.
Evliya Çelebi gibiyim
Dizilere ara veriyorsunuz, sinema istediğiniz proje olursa kabul ediyorsunuz.
Tiyatro benim için bir aşk. Sahnede var olmak gerçekten çok mutlu eden bir şey. Sahne evim. Leyla ‘nın Evi yedinci sezonu oynuyor. Fosforlu’nun Hikayesi adlı müzikalde bu sene Tiyatro Kare bünyesinde sahnelenecek. Beş ay provalarda geçti. Mavi Gece adlı bir sinema filminde oynadım. Hiç durmaksızın çalıştığım için galiba biraz yoruldum. Bu sene hem Mudanya Kehribar hem provalar hem turneler derken Evliya Çelebi’nin kadın versiyonu oldum. Sabah uyandığım yerle akşam yattığım yer farklı oluyordu. Gözümü açıyordum neredeyim ben bugün diyordum (Gülüyor).
Size tiyatro sinema veya dizi... Hangisi daha ağır basıyor diye sorsam?
Hiçbir tiyatro oyuncusuna sinema mı tiyatro mu diyemezsiniz. Eğitimimiz başlangıç amacımız zaten sahnede olmak. Bir dizi ya da sinemada oynamak hem maddi açıdan rahatlatıyor hem de oynayabileceğimiz her platformda oynuyoruz. Sonuçta doğru bir proje geldiği zaman insan 45 yaşında öyle bir patlar ki bu tamamen ona uygun karakterle orantılıdır.
Seyircinin kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tiyatro seyircisi de farklıdır. Çünkü para verip geliyor izliyor seni beğenmezse yuhalar. Ama televizyon izleyicisi farklıdır. Bir düğmeye basar beğenmezse. Televizyon için çok iyi bir oyuncu olmanıza da gerek yok. İyi bir yönetim doğru bir ışıkla parlayabilirsin. Ama tiyatro sahnesi çok farklı bir şey. O yüzden de ben yıllardır dizilerde oynarım ama her dizide de oynamam.
Neden?
Sadece dizide oynamış olmak için sadece para kazanmak için kabul etmiyorum. Zaten sahnedeyim, konserler veriyorum. İlla bir dizi olsun da ne olursa olsun mantığını kabul etmiyorum. Şart değil. Ta ki Kehribar’a kadar iki sene bekledim içime sinmesi için. Aslında bu işler çok hesap kitap işi değil. Bir proje gelir ben beş sene aynı dizide de oynayabilirim.
Projeleri kabul etme kriteriniz nedir?
Rol rol rol. Sevmem lazım. Her seferinde farklı karakter canlandırmayı seviyorum. Çünkü başka türlü beslenemem.
Kıvanç Tatlıtuğ ile ‘Gümüş’ dizisinde rol aldık. Projeden en büyük kazancım dostluk oldu.
Asla oynamam dediğiniz bir tipleme olabilir mi?
Hiç düşünmedim böyle bir şeyi. Hep şu rolü oynamak istiyorum demişimdir. Senaryoya hiçbir anlam kazandırmayan abuk sabuk gibi açık sahneler sadece böyle bir projede olmak istemem.
Dramlardan sonra Mavi Gece’de komedi oynadınız.
Bizim ülkemizde maalesef böyle. Bu kız drama oyuncusu diyorlar üstünüze yapışıyor. Kendi kendime bunu yıkıyorum. Evet Mavi Gece adlı bir sinema filminde ilk kez başrolde yer aldım ve komedi oynadım. Çünkü sahnede komedi oynadığım için bu teklif geldi. Yapımcıların sadece dizilerde gördüğü oyuncuların kapasitelerine göre tercih etmemeleri muhakkak sahnede görmeleri gerektiğine inanıyorum. Müthiş yetenekli oyuncularımız var çünkü.
Eskiden çok ağlardım
Zaman ve tecrübeler ruhunuzda ne gibi değişiklik gösterdi?
Büyüdüm. Eskiden bir proje bittiğinde ağlardım şimdi olaylara büyük bakabiliyorum.
Gümüş dizisi sizin için önemli bir proje... Kıvanç Tatlıtuğ, Songül Öden ile bir araya gelmek ister misiniz?
Ne şahane olur. Keşke öyle bir şey olsa. Kıvanç gerçekten çok başarılı çok yol katetti. Yer aldığım her proje sonunda çok iyi dostluklar kazancım oldu.
Elif adında bir albüm yaptınız, devamı gelecek mi?
Elif enteresan bir albüm. İki sene önce çıkardığım, fazla tanıtımını yapamadığımın albümüm son beş aydır keşfedildi. Yeni şarkılar peşindeyim.
Yurt dışında da projeleriniz olabilir mi?
Sahne ya da sinema üzerinde olacak herhalde.
Oyuncuyum doğal olmak zorundayım
Fiziksel olarak değişiklikten yana değilsiniz herhalde.
Hiç değilim hiç de düşünmüyorum. ‘Bugün sarışın yarın esmer olayım’ diyorlar. Yapamıyorum. Sadece şarkı söyleseydim değiştirirdim ama oyuncuyum. Rol için yaparım ama günlük hayatımda doğallıktan yanayım.
Güzellik sırrım ayran! Bu koşuşturma içinde nasıl dinleniyorsunuz?
Uyuyarak dinleniyorum. Beslenmeme dikkat ediyorum. Ayran ve suyu çok içerim. Yoğunluktan spora ara verdim ama kısa sürede başlayacağım.
Pırıl pırıl bir cildiniz var. Sırınız nedir?
En başta mutluyum. Hayata olumlu bakıyorum. Buna ek olarak özel kremlerim, serumlarım var. Çok iyi bakıyorum gerçekten. Hatta yeni bir krem keşfettim müthiş.
Bu sene ünlülerin evlilik yılı gibi. Sizde bir sürpriz yapabilir misiniz?
Kısmet. Evliliğe ve çocuğa çok sıcak bakıyorum. İnşallah diyelim.
Araplar beni seviyor
Çok Arap hayranım var. İnanılmaz seviyorlar. Dubai’ye gittim konser vermek için ben bile inanamadım bu kadar ilgi ve sevgiye...
Seyirciyi kandıramazsın
Seyirciyi küstürmeyeceksin aptal yerine koymayacaksın. Matematiği doğru kurduğunuz zaman seyirci bunu anlar. Türk halkımızın sağduyusu çok gelişmiş durumda. Duygusal ve saf insanlarız. ‘Olur mu canım’ diye hemen tepki veriyorlar. Çok hakimler olup bitene özellikle diyaloglara.
Şanslı değil istekliyim
Tiyatro sahnesi, albüm çalışmaları, diziler sinema hiçbiri benim için farklı değil. 16 yaşımdan beri hepsini bir arada yapıyorum. Şanslı değil istekli bir oyuncuyum. Çünkü kendime yatırım yapıyorum.
Acının ilacı spor
Zaman zaman her insan gibi ben de sıkılıyorum kısa da sürse depresyona giriyorum. Eğer spor yapıyorsam sporla, yapmıyorsam ağlayarak atıyorum.