9 Mayıs 2025 Cuma / 12 Zilkade 1446

İslam gençleri Kudüs’e sahip çıkıyor

Kudüs’ün 2018 Yılı Gençlik Başkenti Açılış Programı 6 Şubat’ta Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın ev sahipliğinde, 30’u aşkın İİT ülkesinin katılımıyla Ramallah’da yapılacak. İKGF-Dİ Başkanı Büyükelçi Elşad İskandarov, program çerçevesinde gerçekleşecek somut projeler ile Filistin gençliğinin sosyal ve kültürel gelişmesine katkı sağlanmasını amaçladıklarını kaydetti.

FATMA ERSOY 4 Şubat 2018 Pazar 07:00 - Güncelleme:
İslam gençleri Kudüs’e sahip çıkıyor

İsrail’in işgal ettiği, ilk kıblemiz Kudüs hepimiz için kanayan bir yara. İsrail polisinin Filistinli Müslüman kardeşlerimize yaptığı zulüm ise yürek parçalıyor. Yaşananlara seyirci kalmak İslam aleminin üzerindeki sorumluluğu her geçen gün daha da artırıyor. Siyasetin ve sivil toplumun Kudüs’ün ve Filistin’in özgürleşmesi için geçmişe göre artık daha fazla çaba harcamaya başlaması ise umut verici. ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etme skandalına karşı İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) bağlı İstanbul merkezli uluslararası kuruluş olan İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu’nun (İKGF-Dİ) eylem planı büyük beğeni topladı. İKGF-Dİ, İsrail şiddeti ve hukuksuzluğuna karşı Filistin halkı ile dayanışmanın göstergesi olarak Kudüs’ü 2018 İslam Dünyası Gençlik Başkenti ilan etti. 1 Ağustos 2017’de İstanbul’da gerçekleştirilen İİT Dışişleri Bakanları Olağanüstü Kudüs toplantısının Sonuç Bildirgesiyle de onanan Kudüs’ün 2018 Yılı Gençlik Başkenti Açılış Programı 6 Şubat’ta Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın ev sahipliğinde, 30’u aşkın İİT ülkesinin katılımıyla Ramallah’da yapılacak. İKGF-Dİ Başkanı Büyükelçisi Elşad İskandarov, projeyi ve Kudüs için neler yapabileceğimizi anlattı.

- 2018 yılı için Kudüs’ün Gençlik Başkenti ilanı süreci nasıl gerçekleşti? Bu kapsamda hangi projeleri hayata geçireceksiniz?

Müslüman ülkelerde büyük ilgi uyandıran Gençlik Başkenti Projemizin 2018 yılı başvuru sürecini yaklaşık bir sene önce başlattık. İİT ülkelerinden gelen teklifler içerisinde Filistin’in Kudüs için yapmış olduğu başvuru dikkat çekiciydi. Lakin Temmuz ayında İsrail’in Mescid-i Aksa’yı ablukaya alması üzerine “İslam Dünyası Gençlik Başkenti” programı seçim komitesi, İKGF-Dİ’nin çağrısı ile olağanüstü bir toplantı gerçekleştirerek Kudüs’ün 2018 Yılı Gençlik Başkenti seçilmesine oy birliği ile karar verdi. Böylece önümüzdeki bir yıl içerisinde İKGF-Dİ ile Filistin Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinasyonunda Müslüman ülkelerden ve dünyanın dört bir tarafından gelecek gençlerin katılımıyla Kudüs’te akademik, kültürel, gönüllü yardımlaşma gibi alanlarda birçok gençlik programı gerçekleştireceğiz.

- Kudüs’ü 2018 İslam Dünyası Gençlik başkenti olarak ilan ettiğinizde ve projeleriniz gündeme geldiğinde ne tür engellerle karşılaştınız? 

Tabii programın gerçekleştirilmesi için Filistin ile İsrail arasında varılmış olan Oslo anlaşmasının kurallarına uygun şekilde davetlerimizi yapıyoruz ve bir çok bürokratik engeli aşmak durumunda kaldık. Ama asıl bizim canımızı acıtan durum kendi içimizden gelen engellemelerdir. Hatta aldığımız duyumlara göre üst düzey katılım bildirmeyen bazı ülkelerin, dolaylı yollarla programı engelleme girişimlerinde bulunmaları çok üzücü bir durumdur. “Bu faaliyetleri durdurun yoksa bedelini ödersiniz, İİT Genel Sekreterliği nezdinde, hatta ev sahibi ülkeniz Türkiye nezdinde şikayetler olur, sorunlar yaşarsınız” gibi “dostça nasihat kılıfında” tehditler geliyor. Lakin biz büyük bir kararlılıkla bu karalama kampanyalarını göğüslüyoruz ve bunların arkasındaki kişileri zamanı geldiğinde Müslüman ülkelerin kamuoyu ile de paylaşacağız.

- İsrail’in işgal politikasına karşılık Müslüman ülkeler neler yapabilir? 

Filistin halkının maruz kaldığı zulmün tek bir hedefi var. O da; Filistinlilerin ümidini kırarak ya topraklarından dışarı sürmek veya ulussuz, devletsiz bir çözüme ikna etmektir. Bu sebeple Filistin halkının sivil toplumunun güçlendirilmesine yönelik stratejik faaliyetleri hayata geçirmek çok önemlidir. Dünya kamuoyunun üzerinde mutabık kaldığı iki devletli çözüm ancak Filistinliler ayakta kalabilirse gerçekleşir. Bu sebeple program kapsamında hayata geçireceğimiz Filistin sivil toplumunun güçlendirilmesine yönelik projelerin İİT ülkeleri kuruluşlarınca desteklenmesi de büyük önem arz etmektedir. 

- Program doğrultusunda hangi faaliyetler gerçekleştirilecektir?

Müslüman ülkelerden ve dünyanın dört bir tarafından gelecek gençlerin katılımıyla Kudüs’te ve dünyanın birçok yerinde; akademik, kültürel, gönüllü yardımlaşma gibi alanlarda 20’ye yakın uluslararası gençlik programı düzenlenmesi planlanmaktadır. Programın ana amacı Müslümanların ilk kıblesi olan Kudüs’ün İslami karakterinin korunması ve ayrıca BM’nin iki devletli çözüm kararları doğrultusunda Filistin sorununun adil bir çözüme ulaşması için uluslararası farkındalığın arttırılmasına katkı vermektir. 

- Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemleri nasıl bir etki oluşturdu?

İslam dünyası, Kudüs mevzusunda en etkin destek veren lider olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tanımaktadır. Türkiye’nin çağrısıyla toplanan olağanüstü İİT zirvesinde Erdoğan’ın Kudüs’e sözle değil icraatla destek çağrısı, uluslararası kamuoyunda büyük etki uyandırdı. Geçen hafta Türkiye basınında yer alan Filistin Lideri Abbas’ın, Sayın Erdoğan’ı programımızın Onursal Başkanı olmaya davet etme mektubu Erdoğan’ın Filistin toplumunda nasıl bir yere sahip olduğunun örneklerinden sadece biridir.

Filistin halkının maruz kaldığı zulmün tek bir hedefi var. O da; Filistinlilerin ümidini kırarak ya topraklarından dışarı sürmek veya devletsiz bir çözüme ikna etmektir. Bu sebeple Filistin sivil toplumunun güçlendirilmesine yönelik projelerin İİT ülkelerince desteklenmesi büyük önem arz ediyor.

İslam dünyası, Kudüs mevzusunda en etkin destek veren lider olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tanıyor. Türkiye’nin çağrısıyla toplanan olağanüstü İİT zirvesinde Erdoğan’ın Kudüs’e sözle değil icraatla destek çağrısı, uluslararası kamuoyunda büyük etki uyandırdı. 

Programla “Dünya Trump’tan büyüktür” diyeceğiz

- ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak görmesinin ardından siz de  Kudüs’ü İslam Dünyası Gençlik Başkenti ilan ettiniz. 6 Şubat’taki programda dünyaya ne mesaj vermek istiyorsunuz?

Tabii ki Trump yönetiminin malum kararından sonra İslam Dünyası Gençlik Başkenti programının önemi çok daha artmakla birlikte, bir hedef haline de geldi. İzleyen süreçte ilan ettiğimiz programdan vazgeçmemizi amaçlayan bir çok müdahalelerle yüzleştik. Ama tarih karşısında sorumluluğumuz olan bu programı layıkıyla gerçekleştirmekte kararlıyız. Programın fiilen gerçekleştirilmesi dünya kamuoyuna “Dünya Trump’tan büyüktür” demektir. Bu anlamda bazı ülkelerin anlam veremediğimiz durgunlukları bizleri üzüyor. Yani işin icraat konusunda Kudüs Gençlik Başkenti Programı bir testtir.

Uluslararası yardımda Türkiye birinci sırada

- Öteden beri Filistin’in özgürleşmesi konusunda İslam aleminin yeterince sorumluluk almadığından yakınılır. Bu süreçte İslam ülkelerinden beklentiler nelerdir?

Bu alanda İslam Dünyası olarak bakış açımızı köklü bir şekilde değiştirmemiz gerekiyor. Trump’ın finansal desteği çekme kararından sonra doğan finansal boşluğun üçte biri Belçika tarafından kapatılacak. Bu nasıl bir paradokstur? Müslüman dünyanın zengin ülkelerince gösterilmeyen hassasiyet Belçika tarafından gösterildi. Öte yandan uluslararası yardımlara baktığımızda, Türkiye’nin kişi başına düşen yardım miktarı dünya genelinde birinci durumdadır. Böyle önemli ve ortak değerimiz olan konularda zengin Müslüman ülkelerin geri durmalarını anlamlandırmak mümkün değildir.