25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

İstanbul’un otelleri müze niyetine gezilir

İstanbul’da öyle iki otel var ki şu an hala otel olarak kullanılsalar da müze niyetine gezilebilir. Biri Pera Palas diğeri Büyük Londra Oteli. Bu iki yapı yazarlardan oyunculara pek çok ismi ağırladı, filmlere set oldu.

Belkıs Kamut Aktürk29 Aralık 2013 Pazar 07:00 - Güncelleme:
İstanbul’un otelleri müze niyetine gezilir

Dünyaca ünlü bir tren kalktı Paris’ten. Hedef ‘Gizemli’ ve ‘Doğu’nun incisi’ sıfatlarıyla anılan İstanbul’dur. Batı’nın Doğu ile birleştiği noktaya gelen ‘şehrin ilk turistleri’, medeniyetler buluşmasının da tanıklarıdır. Tren ve taşıdığı yolcular öylesine önemlidir ki özel oteller yapılır şehre. Kentsel gelişimin üst düzey günlük yaşama dahil olduğu oteller...

Mimar Alexandre Vallaury (1850-1921), Orient Express yolcuları için tasarlar Pera’daki oteli. Yolcuların adresi Beyoğlu, yani

Pera’dır. ‘Pera’nın Sarayı’nın mimarı önemli bir isimdir. Sanayi Nefise Mektebi, Arkeoloji Müzesi, Osmanlı Bankası, Emek Sineması-Cercle d’orient, Büyükada Rum Yetimhanesi, Haydarpaşa Mekteb-i Tıbbiye, Duyun-u Umumiye, Tokatlıyan Oteli gibi pek çok yapıda imzası bulunan Vallaury; bu eserini de yüksek standartlarda yapar. Osmanlı kültürü ile Batı’yı kaynaştırır.

İLK ASANSÖR VE SICAK AKAN SU

19’uncu yüzyıl İstanbul mimarisinin tipik örneği olan yapı, üslupların birleştiği eklektik bir eserdir. Yapı; girişteki Kubbeli Salon’a göre şekillenir. Saray dışında ilk elektriğin verildiği binadır Haliç manzaralı otel. Üstelik ilk elektrikli asansör ve ilk akan sıcak su da buradadır. 1895 yılındaki açılış balosuyla hizmete giren otelin yarı hissesi, Orient Express’in sahibi olan La Compagnie Internationale des Wagons şirketinin olur.

Kuruluş hikayesi, konumu, konukları ve tanıklık ettikleriyle efsanedir otel. Sayısız kez Mustafa Kemal Atatürk’ü ağırlar. Sürekli konakladığı 101 numaralı oda, Atatürk’ün 100’üncü doğum yılında müzeye çevrilir. Atatürk’ün kullandığı ve ayrılırken yaverine ‘At bunları’ dediği 37 özel eşyasının yanı sıra ünlü ‘9’u 5 geçe halısı’ da bu odada bulunuyor. Halının öyküsü ilginç. 30’larda Hindistan yöneticileri Atatürk’e bir hediye vermek ister. Bir seccade- halı dokunur Atatürk için. Secde yerindeki bir saatle birleşen bitkisel motifleri, fil figürleri çerçeveler.İlginç olan şudur ki Atatürk hayattayken dokunan halıdaki saat Atatürk’ün ölüm saatini göstermektedir!

BAZI MOBİLYALAR HALA KULLANILIYOR

Otelin konukları arasında İngiliz yazar Agatha Christie de var.

Eşinin kendisini aldattığını öğrendikten sonra kaybolduğu günlerde Pera Palas’ta kaldığı söylenir. Otelde ismini taşıyan odada kullandığı eşyalar yer alır. Hollywood’un efsanevi isimlerinden Greta Garbo’nun odası ise özel kokusu ve feminen tasarımıyla önde.

Ernest Hemingway, Falih Rıfkı Atay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi edebiyat dünyasının önemli isimlerinin yanı sıra kimleri ağırlamaz ki otel... İsmet İnönü, Kraliçe II. Elizabeth, Jacqueline Kennedy, Şah Rıza Pehlevi, Tito, Alfred Hitchcock, Mata Hari, Cicero, Pierre Loti gibi yaşadıkları döneme damga vuran pek çok isim vardır, otelde konaklayanlar arasında.

1926 tarihli ilk moda defilesinin yapıldığı oteldeki tüm resimler orijinal. Bazı resimler ve mobilyalar ise otelin kuruluşundan beri kullanılmakta. Asansörü çevreleyen zarif merdivenler görülmeye değer.

Pera Palas gibi Avrupa standartlarındaki ilk otellerden bir diğeri Tepebaşı’ndaki Büyük Londra Oteli. Tanıklık ettiği olaylar, ağırladığı konuklarıyla halen kent kültüründe önemli yer tutan otel, Glavany (Kallavi Sokağı’na adını veren) ailesinin konağının yerine yapılır.

Mimarı Semprini’dir ve tıpkı Vallaury gibi dönemin tüm imkanlarını kullanır. Klasik mobilyalara en pahalı kumaştan perde ve döşemeler eşlik eder. Yapı, dış cephe tasarımıyla ön planda. Örneğin, ön cephedeki iki kadın heykeli binanın simgesi olmuştur.


Otelin ilk sahipleri L.Adamopoulos ve N. Aperhis başlangıçta Büyük Londra Oteli  (Grand Hotel de Londres) adını koyar. Zira Batı’nın ilk gezginleri sayılan İngilizlerin gezdikleri ülkelerdeki lüks otellere İngiliz ismi verilmesi modadır. Otel manzarasından dolayı ‘Belle Vue’ olarak da tanınır.

Otelin ünlü konukları arasında işgal altındaki İstanbul’u anlatan ABD’li yazar Ernest Hemingway de bulunuyor. Pera Palas ve Tokatlıyan Oteli ile yarışan Londra Oteli, levantenlerin azalması, dünya savaşları gibi nedenlerle zaman içinde şaşaasını kaybeder. Beyoğlu’nun yeniden canlanmasıyla yeni sahipleri oteli elden geçirir. Otel, günümüzde de cazibesini korumaya devam ediyor.