25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Burcu Vurkaç. Korkan biriyim ama korkak değilim!

Uzun yıllar plazalarda kurumsal bir hayat yaşadıktan sonra meditasyon yapmaya başlayan Burcu Vurkaç yeni işinde kendini bulmuş! Onun tek amacı var: Kurduğu stüdyo BodyFit ile dünyayı daha güzel bir yer haline getirebilmek. pilates&yoga eğitmeni ve astrolog Vurkaç’ın anlattıkları iç dünyanızın zenginliğini keşfedebileceğiniz bir rehber...

BÜŞRA UĞRAŞ19 Mart 2017 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Burcu Vurkaç. Korkan biriyim ama korkak değilim!

Burcu Vurkaç, 32 yaşında bir kadın, kariyeri başarılarla dolu olanlardan. Uzun süre kurumsal hayatın oksijensiz havasını soluduktan sonra temiz hava alma ihtiyacı duymuş ve farklı bir hayata atılmış. Durumu “Bütünün hayrı için aldığım en doğru karar” olarak özetliyor. Çünkü kurumsal hayatı çok sevse de hayallerini gerçekleştirme arzusu ve varoluş nedenini sorgulama isteği daha ağır basmış üstelik başka insanlara yardım ediyor: Herkesin içinde keşfetmesi gereken bir cevheri var diye düşünmüş ve yeni kariyerini çizmiş. O’nu yaklaşık 10 yıldır pilates&yoga eğitmeni ve astrolog olarak anıyoruz. Mesleğinden bahsederken “İnsanları hissetmek, ihtiyaçları anlamak benim için adeta nefes almak gibi. Bu durum bazen iç dünyamı yorsa da ben her daim dünyanın daha güzel bir yer olması için bir şeyler yapmak istedim ve yaptığıma inanıyorum” ifadelerini kullanıyor. Dilerseniz Vurkaç ile içsel bir yolculuğa çıkalım…

Sizi meditasyonla tanıştıran ne oldu?

Günlük rutin içerisinde beni en yoran şeyin zihnimdeki gürültü olduğunu fark ettim ve yogaya başlamaya karar verdim. Meditasyon ile de öyle tanıştım. Zihinsel kaos, gürültü insanın kendi gerçeğini görmesini ve sağlıklı karar vermesini engelleyen bir şey. Bulanık çamurlu bir su gibi düşünün bu zihni. Suyun dibini göremiyorsunuz, derinliğini anlayamıyorsunuz. Meditasyon ile zihnimdeki bu çamurun çöktüğünü, suyun berraklaştığını ve olanı olduğu gibi görebilmeye başladığımı keşfettikten sonra meditasyon benim için bir rutin haline geldi.

İçe yolculuk neden iyidir?

Herkesin, kendi içinde arayıp bulması gereken müthiş cevherler var. Gözlerimiz dışarıyı görmeye odaklı çalıştığından kendimizi dışarıda bulacağımızı sanıyoruz. Ama aslında tek ihtiyacımız kendimizi hatırlamak...  Çünkü insan kendini hatırlayıp, kendi ışığını buldukça nerede parlayacağını biliyor ve sadece parlıyor! İnsanlar kendi ışığını buldukça dünya harika bir yer olacak. Düşünsenize, her gün, etrafınızda herkes mutlu ve ışık saçıyor! Güzel olmaz mıydı?

Kurumsal hayatı bu nedenle mi bıraktınız? 

Evet, BodyFit’i açmadan önce sektörde son yedi yıldır dersler veriyordum. Bana devamlı olarak kendi yerimi açmam gerektiğini tavsiye eden öğrencilerim oldu. Memur vizyonu ile yetişmiş birisi olarak ilk etapta girişimcilik, kendi yerimi açma fikri beni çok korkuttu. Ancak bu süreçte bir şey keşfettim: Ben korkan bir insanım. Ama korkak bir insan değilim. Korkularım ayaklarımın yere basmasına neden oldu. Şimdi insanlara kendini gerçekleştirme yolunda; zihin, ruh, beden bütünlüğünü ve dengesini kurabilmek için ihtiyaç duyduğu yoga, pilates, meditasyon ve benzeri hizmetleri sunan bir stüdyom var. Sağlıklı nesiller yetiştirmek için yardımcı olmak hedefimiz. İnsanların hayat kalitesini yükseltmek için varız. Bedensel değişim ve formda kalmalarına yardımcı olarak, sağlıklı, bedenleri ile barışık, tatminkar ve konforlu bir hayat sürmelerine destek olmak için…

Ruh-beden-zihin bütünlüğü… Nedir tam olarak bu?

Maslov’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde en üst basamak, insanın kendini gerçekleştirme ihtiyacıdır. Kendinizi gerçekleştirmek istiyorsanız zihin, beden, ruh bütünlüğünü ve dengesini kurmanız gerekiyor. Ezbere yaşanan, hızlı, dengesi bozuk hayatlarla insanın kendini gerçekleştirmesi, tatmin olması mümkün değil. İnsanın kendine doğru yaptığı yolculukta çok kolay değildir evet, ama inanın yaşamı anlamak için önce kendine bakması ve kendi bütünlük ve dengesi için çabada olması gerekiyor.

Peki bu bütünlüğü nasılsağlayacağız?

Denge huzurun anahtarıdır. Bu dengeyi kurabilmek için öncelikle kişinin kararlı olması gerekiyor. Düzenli olarak kendine vakit ayırmalı, yorulduğunda dinlenmeli, hızlandığında yavaşlamalı, kendini besleyen şeyleri bulmalı ve uygulamalı…

HERKES KENDİ EVİNİ SÜPÜRSE…

Dünyanın geçmekte olduğu zor dönemde ayakta kalmak için neler yapılmalı?

Çok hızlı hayatlar yaşıyoruz. Bu hız içinde kendinden kopuyor insan ve stres seviyesi yükseliyor. Giderek mutsuz hale geliyor. Mutsuz insan da mutsuz ediyor. Bu nedenle biz gönüllü bir girişim başlattık: Ben ve gönüllü üç eğitmenimiz, herkese açık, ücretsiz meditasyon dersleri vermeye başladık. Her geçen gün artan katılım bizi mutlu ediyor. Dünyanın geçmekte olduğu zor dönemde bence herkes kendi imkanlarını, yeteneklerini, yapabilirliklerini kullanmalı ve dünyanın daha iyi bir yer olması için çabada olmalı, insanlara, dünyaya hizmet etmeli. Herkes kapısının önünü süpürse her yer tertemiz olur misali, herkes çaba gösterirse insanoğlu bambaşka bir dünya yaratabilir.

PLAZADA NELER OLUYOR

Bir de kitabınız var, ‘Kurumsal Aşk’…

Kurgu plaza hayatının göbeğinde geçiyor. Plaza ortamının ‘Dışı seni, içi beni yakar!’ dinamiklerini, aşklarını, çarpıklıklarını komik ve gerçekçi bir dille anlattım. Uzun yıllar benim de bir parçası olduğum bu dünyaya dair tüm gözlemlerimi romanıma taşımaya çalıştım. Yoga, pilates, astroloji üçlüsüyle güçlenmeye çalışan kent insanları, New Age felsefesine tutkun genç kadınlar, ofis partileri, sosyal medya hesaplarının aşk hayatımızdaki önemi, gibi günümüz kültüründen ve hatta kendinizden pek çok şey bulacağınız, heyecan dozu yüksek bir roman oldu…