20 Nisan 2024 Cumartesi / 12 Sevval 1445

Aslı Şahin: Muska varken Fatih’te vampir gezdiremezdik

İddialı Türk korku filmlerinden Muska’nın genç yıldızı Aslı Şahin, dünya sinemasındaki vampir gibi unsurlar yerine yerli yapımlarda büyü, muska gibi öğelerin kullanılması gerektiği görüşünde.

Serdar Akbıyık27 Temmuz 2014 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Aslı Şahin: Muska varken Fatih’te vampir gezdiremezdik

Türk sinemasında korku filmleri aldı başını gidiyor. Ölü sezon diyebileceğimiz yaz aylarında da neredeyse her hafta bir Türk korku filmi vizyona    giriyor. Bu haftanın filmlerinden biri de Muska ve biz de onun genç oyuncusu Aslı Şahin ile konuştuk. Elektronik mühendisliği okurken üniversite tiyatrosunda UNESCO ödüllü bir oyun ile ‘yeni’ kariyerine geçiş yaptığını anlatıyor Aslı Şahin. Polis, Dinle Neyden ve Romantik Komedi filmleriyle sinema; Hatırla Sevgili ve Zengin Kız Fakiroğlan gibi diziler ve sayısız reklamla da televizyonda da boy gösteren genç yıldız Şahin ile çok özel... 

-Bu film projesine nasıl dahil oldunuz? Senaryoda sizi etkileyen şey ne oldu?

Ben hiç korku veya gerilim filmi seyretmiyorum. Bana göre hayat yeterince zor, günümü neden bir de gereksiz gerilimle, stresle doldurayım! Fakat Özkan Çelik ve Serhan Nasırlı bana geldiğinde, biraz da merak duygusuyla senaryoyu okudum. İyi bir hikaye olduğunu düşündüm.

-İzlemeseniz korku filmlerinden korkar, etkilenir misiniz?

Ben korku filmlerinden bazen çok sıkılıyorum çünkü o kadar belli ki matematiği; ‘Kesin şimdi ses efekti gelecek’ diyorum ve geliyor. Gerçekten her şeyi biliyorsun ve bildiğin şeyi seyretmek keyifli olmuyor.

-Türk sinemasında korku filmleri son on yılda adeta ayaklandı: cinler v muskalarla dolu olan, dini referanslı bir korku sineması söz konusu Türkiye’de. Ve bu dünya sinemasını da oldukça etkiliyor. Peki siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Normal buluyorum bunu çünkü bildiğimiz kültür üzerinden bir şeyler yapıyoruz. Kalkıp vampir filmi yapsanız kimse yemez. Başkaları da muska filmleri yapmıyor, neden? Gerçekten muskanın ne olduğunu hepimiz biliyoruz, değil mi? “Hımm olabilir mi ya...” gibi düşünce uyandırıyor içimizde. Vampir uyandırmaz mesela. Fatih sokaklarında gezerken bir vampir göremezsiniz sonuçta. 

GİŞE FİLMİ AYRIMI YAPMAM

-Muska, üçüncü filminiz. Dizilerle televizyonda ve oyunlarla tiyatroda da boy gösteriyorsunuz. Ama sizin ilk tercihiniz nedir?

Sinema ve tiyatroyu tercih ederim. Şu anda sadece birkaç dizide çalışma şartları iyi. Çok acımasız bir sektör olduğu için tercih etmiyorum. Diğer taraftan sinema her zaman bir eser olarak kalan ve yıllar sonra da izleyeceğim bir şey fakat dizi öyle bir şey değil. Tiyatro zaten benim için bambaşka bir yerde duruyor. Her sene zaten ikişer üçer oyunda oynuyorum.

-Normalde bir oyuncu için sanatsal tatmin, kişisel tatmin söz konusuysa sanat filminde oynamak bir anlam ifade eder. Fakat sinemanın kurtulması ve ileriye gidebilmesi için kaliteli gişe filmlerine de ihtiyaç duyuluyor. Siz sanat ve gişe filmleri arasında nasıl bir denge gözetiyorsunuz? 

Açıkçası ben oyunculuğu çok sevdiğim için gişe, sanat, şu, bu filmi gibi bakmıyorum. Tabii ki gönül ister ki hep doğru mesajlar verebildiğimiz şeyler yapabilelim ama dediğimiz gibi dengeyi kurabilmek ve biraz para kazanabilmek için gişe filmi de yapmak lazım. Önemli olan kaliteli gişe filmleri olması. Dolayısıyla projeler yağıyor, biz de seçiyoruz gibi bir durum yok. Bazen ‘Hadi bir şey yapalım, bu projenin bazı eksikleri var ama olsun’ dediğimiz noktalar da çok oluyor.

Lütfen filmi izledikten sonra yorum yapın

-İzlemediğiniz halde bir korku filminde başrol oynadınız. Bunun nedenlerinden biri, Türkiye’de en çok çekilen tür filmleri arasında korku filmlerinin yer alması mı?

Evet, ben de bu işin içine girince bunu farkettim. Gerçekten, bu konuda ciddi bir sektör oluşmaya başlamış durumda. Bizim ülkemizde de korku filmlerine yönelen bir seyirci kitlesi var anlamına geliyor; Bu tabii iyi mi kötü mü açıkçası emin değilim çünkü ciddi bir şiddet eğilimi de doğurabilir. Benim hiç tercih etmeyeceğim bir tür çünkü.

-İzleyiciye bir mesajınız var mı?

Şunu söylemek istiyorum: Ne olur filmi izledikten sonra yorum yapın. Sadece fragmanı izleyip paragraf paragraf yorum yapmayın lütfen. Yani lütfen hepimiz fikir sahibi olabilmek için önce bilgi sahibi olalım.