Bize ne başkasının ölümünden demeyiz çünkü başka insanların ölümü en gizli mesleğidir hepimizin.” (İsmet Özel, Üç Frenk Havası)
Sosyal medyada yazılanların içeriği kadar, sosyal medyanın bizzat kendisi de sosyolog, psikolog ve benim gibi ‘meraklı cahiller’ için eşsiz bir laboratuvar... Sözgelimi yıllar önce Enformatik Cehalet adında bir kitap yazan Nabi Avcı, şimdi Twitter’a bakıp kavramın ortama nasıl ‘cuk’ diye oturduğunu hayretle izliyordur kesin. Seri üretim nesnelerinin sıkça kullanıldığı sanat akımı pop art’ın öncüsü Andy Warhol, bugünleri görseydi sosyal medyanın baş döndüren hızına uygun kim bilir ne genellemeler yapardı.
Andy Warhol “Herkes 15 dakikalığına meşhur olacak” tezini ortaya attığında henüz Twitter, Facebook keşfedilmemişti bile. Şimdi Twitter’da gündemde olma ve gündemde kalma metodlarıyla ilgili türlü tezler öne sürülüyor. Ancak emin olun ki Twitter’da ‘trending topic’ olmanın, yani ‘en çok konuşulan konu’ olup gündeme gelmenin en kolay yolu ‘ölmek’. Yıllarca çalışıp sinema filmi çeken, tiyatro oyunları sahneye koyan, yıllarca uğraşıp didinen bir sanatçı; ülkesine hizmet etmeye hayatını adamış bir politikacı; onca başarı elde etmiş bir gazeteci, yönetmen, şarkıcı olmanız çoğu zaman gündemde üste çıkmanıza yetmez. Sosyal medyada gündeme gelmenin en kestirme yolu ölmek!
EN İLGİNÇ ÖRNEK MÜNİR ÖZKUL
Bu konuyla ilgili en ilginç örnek, hepimizin yıllardır televizyonlarda filmlerini zevkle izlediğimiz Münir Özkul. Hababam Sınıfı’nın Mahmut Hocası, Aile Şerefi filminin Yaşar Usta’sı ve sayısız film, tiyatro oyunun güzide sanatçısı Münir Özkul, uzun süredir gözlerden ırak bir yaşamı tercih etmiştir. Neredeyse her yıl, birkaç kez Münir Özkul’un vefat ettiğiyle ilgili bir yalan haber sosyal medya vasıtasıyla yayılır. Hangi psikoloji, hangi sosyolojik yaklaşım bu akıl almaz oyunu oynayanların ruh halini açıklar bilinmez, her seferinde sosyal medyanın en çok konuşulan meselesi olur bu sahte ölüm haberi. Yıllardır yaptıkları, ortaya koyduğu eserleri gündeme gelmeyen bir sanatçının sahte ölüm haberinin yayılıp gündem olması ne acı verici bir durumdur kim bilir! Sırf bu yalan ölüm oyunundan beslenen siteler bile kurulmuştur. (Örnek: munirozkuloldumu.com )
Twitter’ın, ölümleri sıradanlaştıran bu tavrına savaş hallerinde şahit olmak da mümkün. İsrail’in ablukasıyla yıllardır boğuşan Gazze halkı ancak üstüne bombalar yağdırılınca gündemine girer insanların. Ya da Güneydoğu’da terörle mücadele eden askerlerin ölümleri sadece belli bir eşiği aşınca gündeme gelir. İki kişi ölse gündem olmaz da 10 kişi ölür de tepesine çıkar gündemin. Rakamlar havada uçuşur. O kadar çok kişi “10 askerimize Allah’tan rahmet diliyorum” diye yazar ki “10 askerimize” kelimesi gündeme oturur. Soğuk. Buz gibi bir gündem. Sıradanlaşan ölümler. İstatistikler...
FİİLEN ÖLMEK DE GEREKMEZ!
Sosyal medyada gündeme gelmenin en kestirme yolu ölmektir dedik ama fiilen ölmek de gerekmez üstelik. Sözgelimi yıllardır inandığın bir davaya, yazdığın bir cümleyle ya da bir yazıyla sırt çevirirsen, seni takip edip yazdıklarını, yaptıklarını dikkatle takip eden kitlenin gözünde ölürsün. İşte o zaman da gündeme oturursun. Herkes senden bahseder. İlla fiilen bu dünyadan göçüp ebedi aleme göçmek gerekmez ölmek için. Zihinsel olarak intihar edip seni seven insanları yüzüstü bırakmak ya da onları aslında bambaşka bir şeye inandığın gerçeğiyle karşı karşıya bırakmak da yeter ölmek için.
Sosyal medyanın en güzel tarafı; insanların, içlerinden gelenleri, çoğu kez fazla üzerinde düşünmeden yazıvermesi. Böylece kim aslında kimdir, kimin aslında kafası nasıl çalışmaktadır, kimin zihninde ne tür duvarlar vardır şak diye anlayabiliyorsunuz. Her ne kadar yazılan tek bir cümleyle insanları değerlendirmek doğru olmasa da bir ortalama almak mümkün insanlar için. Dolayısıyla ister sosyal medyadaki kısacık cümlelerle isterse klasik medyadaki köşe yazılarında intihar etmemek gerekir. İnsanların gözünde ölerek gündeme gelmemek gerekir. İşin kolayına kaçmamak gerekir.