O zamanlar soyadını kullanmadığı için Ahmet Akkaya dendiğinde belki anlamayabilirsiniz ama aslında hayatının bir dönemi 90’lı yıllara denk gelen herkes bilir onu. ‘Ah canım’ Ahmet! Tanıdınız değil mi? Dönemin en hareketli ve sevilen parçalarından biri Ah Canım Vah Canım’dı ama daha sonra Akkaya ekranlardan uzaklaştı ve sessizliğe büründü... Yıl oldu 2015 ve yaklaşık 10 yıllık bir aradan sonra ekranda dönen BLA BLA BLA adlı şarkının klibini gören hemen herkes aynı tepkiyi verdi: ‘Ah canım Ahmet geri dönmüş!’ Hem de iddialı, rengarenk ve hiperaktif bir şekilde... İddialı dediysek öyle laf olsun diye de değil. Moda tasarımcısı olarak tanıdığımız Aslı Jackson’la düet yapıyor şarkıda. Anlayacağınız stil ve müzik bir arada. ‘Akkaya bunca yıldır neredeydi, neler yaptı, Jackson’ın bu bilinmeyen yönünün hikayesi nedir?’ diye merak ettik ve onlara sorduk..
Görsel ve işitsel ortaklık
Aslı Jackson ve Ahmet Akkaya’nın bir araya gelmesişarkıcının, modacının tasarımlarına duyduğu hayranlıkla başlamış. Akkaya, “Aslı’nın atölyesine ziyarete gittim. İşlerine baktık, üzerinde uzun uzun konuştuk ve onun şarkılarını dinledikten sonra müzikal anlamda da güçlerimizi birleştirmeye karar verdik. Ekip ruhu ile çıkan enerjiden mutluluk duyuyoruz. Görsel ve işitsel tasarımın bütünlüğü içinde yenilikçi bir iş koyduk ortaya. Aslı çok yetenekli birisi ve onunla çalışmak çok keyifli” diye anlatıyor.
Aslı Jackson
Aslı ne kadar yeteneklisin!
Pop-art tasarımlarıyla tanıdığımız modacı Aslı Jackson’ın müzik yönüyle ilk kez karşılaşıyoruz. Eminiz birçok insan ilk gördüğünde ‘Nasıl yani, bu bildiğimiz Aslı Jackson mı?’ diye düşünmüştür. E haliyle merak uyandırıyor zihinlerimizde ve kendisine müzikle olan münasebetini soruyoruz, o da anlatıyor: “İlkokulda öğretmenim ‘Aslı bize bir şarkı söyle’ dedi. İşte o gün bu gündür şarkı yazıyorum ve söylüyorum. Küçükken teyzemin dikiş makinesinin ritmi ile şarkı söyler bir yandan da heyecanla dikilen elbiselerin bitmesini beklerdim. 1996 yılında İstanbul’da ilk müzik eğitimimi Timur Selçuk’tan aldım. 2000 yılından itibaren Londra’da caz ve dans eğitimine devam ettim. Heliocentrics (cinematic orkestra) olarak tanıdığınız deneysel jazz orekstrasının solistliğini yaptım ve müzikle üretmeye devam ettim. Etiyopyalı caz akadesmiyeni Mulatu Astatke ile konser turuna katıldım. Björk’ün davulcusu ve prodüktör Tansay Omar ile 2007 yılında ilk Türkçe sözlü Contemporary müzik albümümü hazırladım. Jazz üstadı Davide Salvietti ile adını MUM koyduğum ilk Jazz Single bestemi hazırladım. 2010 yılında İstanbul’a dönüşümle Ahmet’le birlikte yeni şeyler üretmeye başladım ve son olarak maxi single’ımız çıktı. Fikirlerin hayat bulduğu pozitif bir dans şarkısı ve iki yıl hazırlık sürecinden sonra dinleyici ile paylaştık. Yeni müzikler yapmaya devam ediyoruz...”
Sanatın farklı disiplinleri
Ahmet Akkaya ile yaptığı çalışmasıda “imaj ve ses” bir arada diyerek özetleyen Jackson, sürdürülebilir müzik ve kavramsal tasarım anlayışının bir araya gelmesiyle oluşan fikirlerden, hikayenin işleyişinden ve Kenan Doğulu ile birlikte çalışmaktan çok mutlu olduğunu da ekliyor. Jackson’ın bir de müjdesi var, “Londra’da harika müzisyenlerle hazırladığım güzel melodiler arasından süzülen solo albümümü yakında dinleyici ile buluşturmaya hazırlanıyorum.
Bir de Ahmet’in düzenlemesini yaptığı üç ayrı şarkı var. Ayrıca Soundcloud/aslijackson hesabımdan şarkılarımı paylaşıyorum” diyor. Müzik çalışmalarının çevresindeki insanlar tarafından da çok olumlu tepkiler aldığından bahseden Jackson şunları anlatıyor: “İstanbul Fashion Week’te Nasreddin Hoca defilemde selamlamaya şarkı söyleyerek çıkmıştım. Bu konsept herkesi çok şaşırtmıştı. Sanatın farklı disiplinlerini harmanlamak, yeni keşifler yapmak ve yeni çıkış noktaları bulmak izleyiciyi de benimle ilgili farklı bir yolculuğa çıkartıyor. ‘Vaov’, ‘Sıcacık bir ses’, ‘İnsanın içine işliyor adeta’. ‘Aslı ne kadar yeteneklisin!’ gibi yorumlar aldım” diye anlatıyor.
Ahmet Akkaya
‘Ah Canım’ geri döndü!
Ahmet Akkaya, nam-ı diğer Ah Canım Ahmet’e 90’lı yılları hatırlattığımızda ‘Hey gidi günler hey!’ diye iç geçiriyor. Ama ‘Neden ara verdin’ diye sorduğumuzda itiraz ediyor: “Nerelerdeydim ben? Bu açıklamam gereken bir durum. Aslında ara vermedim, sadece Türkiye vitrininde değildim ancak üretmeye hep devam ettim” diyor. Sonra öğreniyoruz ki ekranlardan uzak olduğu dönemde Türkiye ile yurtdışı arasında mekik dokumuş, Mr Voice & La Voix, New World gibi farklı müzik projelerinde yer almış, sahne çalışmaları yapmış, film müzikleri hazırlamış ve Oban Budak, Candan Erçetin, Nuket Duru, Yeşim Salkım, Hande Yener, Mete Özgencil gibi birçok sanatçıya söz ve beste vermiş, aranje yapmış...
Şarkının mesajı ciddi
Şimdiyse yepyeni bir albümle ekran karşısına yeniden çıkmaya karar vermiş yanında bir de moda tasarımcısı Aslı Jackson var... İki ismin imzasını taşıyan BLA BLA BLA isimli maxi single’ın yapımcılığı ve süpervizörlüğünü de Kenan Doğulu üstleniyor. Beş farklı versiyonla dinlediğimiz şarkı pop müzik ve pop-art tasarımların senteziyle oluşturulmuş. Yani aslında sözleri birlikte yazan Akkaya ve Jackson, Türkçe sözlü dans müziği için güçlerini birleştirmişler! Akkaya albümden bahsederken “Kadın-erkek ilişkisinde konuşmanın anlamsızlaştığını, her şeyin artık kulağa ‘bla bla bla’ olarak geldiğini anlatıyoruz. Türkçe sözlü dans müziğine farklı bir yorum getirmeye çalıştık. Aslı Jackson müthiş bir tasarımcı olduğu kadar müzikte de çok yetenekli. Moda ve müzik bağına birlikte farklı bir yorum getirdik. BLA BLA BLA’nın güçlü bir mesajı olduğunu düşünüyorum” diyor. Jackson ve Akkaya’nın iş birliği sadece bu şarkıdan ibaret değil. Moda tasarımcısı Akkaya’nın sahne kıyafetlerini de tasarlıyor. Şarkının klibinin senaryosu ve yönetmenliğini de şarkıcı kendisi yapmış. Jackson ise styling’i ve sanat direktörlüğünü üstlenmiş. Anlayacağınız her konuda ekip çalışması söz konusu.
Beşinci albüm yolda
Şarkıcıya yine ortadan kaybolmak gibi bir planınız var mı diye de sorduk, “Sesimi ve müziğimi dinlemekten keyif alan müzik severlere sesleniyorum. Çok acayip şarkılar geliyor, beklediğinize değecek!” diye anlattı. Ayrıca yakın zamanda beşinci albümünü çıkaracağının haberini de veren Akkaya’nın hedefi alışılmışın dışına çıkmakmış. “Sürdürülebilir, ezber bozan ve iyi müzik yapmak niyetim.”