Biraz Ege Bölgesi’nden biraz İç Anadolu’dan alan Afyonkarahisar, içinde onlarca kültürü ve tarihi barındırıyor. Afyonkarahisar ya da bizim deyimimizle Afyon, 2005 yılında almış adının yanına ‘karahisar’ı. Halk arasında pek kabul görmese de bu isim onun güzelliklerinden bir şey götürmemiş elbette. Türk tarihine yön veren birçok ismin türbesinin bulunduğu Afyon, termal turizminde ilk akla gelen yerlerden biri.
Selçuklularda Akroenos ismi ile anılan bu bölgeyi feth edince, sarp kayalar üzerinde yükselen kaleye izafeten Karahisar demişler. Böylece kalenin etrafındaki şehrin ismi Karahisar olmuş. Türkler, Anadolu’da pek çok yere Karahisar ismi verdiğinden, buranın isminin diğerlerinden ayırtedilmesi için Selçuklu beylerinden Sahib Ataoğlu’na izafeten Karahisar-ı Sahib (Sahip Karahisarı) demiştir. Cumhuriyet devrinde bölgede yetişen haşhaştan elde edilen afyondan dolayı ismi Afyonkarahisar olmuştur.
Akdeniz yörelerine giderken mola verilen, merkezine pek girilmeyen Afyon hakkında aslında çok şey bilmez insanlar. Fazla göç almayan, içine kapalı bir şehirdir. Son dönemlerde üniversite ve kaplıca turizmi ile adını daha çok duyurmaya başlamıştır. Zengin ve kaliteli mermer yatakları mevcuttur. Ömer-Gecek, Hüdai, Heybeli ve Gazlıgöl termal alanları Kültür ve Turizm Bakanlığınca Termal Turizm Alanı olarak ilan edilmiştir. Bu kapsamda son yıllarda termal turizme yönelik olarak özel sektör tarafından birçok otel ve konaklama yerleri yapılarak hizmete girmiştir.
Gıda alanında da ön planda olan şehir, özellikle patates ve yumurta üretimi denilince ilk akla gelen isimdir. Sucuğu, kaymağı, lokumu, eti, haşhaşı derken gıda alanında da gelişmiş olan Afyon, aslında her şeyin cennetidir. Nüfusu pek yoğun değildir. Hele ki İstanbul’la karşılaştırınca… Kalabalık bir şehirde yaşıyor ce şehrin kaosundan kaçmaksa niyetiniz bir fırsat bulup Afyon’a gelin.
ULAŞIM
Afyon elverişli coğrafyası ve gelişen karayolu ağı ile farklı ulaşım seçenekleri sunuyor. Çevresinde Eskişehir, Konya, Isparta, Denizli, Uşak ve Kütahya illerinin bulunması karayollarının kullanımını kolaylaştırmıştır. Karayolu, havayolu imkânları ile diğer illere bağlı olan Afyon’a gelmek için siz de farklı seçeneklerden yararlanabilirsiniz.
NEREYE GİDİLİR
ARKEOLOJİ MÜZESİ: Müzede bölgedeki 40 kadar höyük, 20 kadar antik şehirden derlenen eserler ile kalkolitik, Eski Tunç, Hitit, Frig, Helenistik, Roma ve Bizans devrine ait kazı çalışmaları sonucu bulunan eserler sergileniyor. Müzenin bahçesinde: Herakles, İmparator Hadrian tipi büyük heykeller, İon-Korint tipi sütun başlıkları, üzerleri yazıtlı veya kabartmalı ve bölgenin tipik eserleri arasında olan Kapı Tipi Mezar Stelleri, pişmiş toprak lahitleri ve çeşitli mimari eserler sergileniyor. Türkiye’de eser bakımından, beşinci sırada bulunana müzede Hitit dönemine ait, dünyada benzeri bulunmayan bir eser de sergileniyor.
KOCATEPE ANITI: Şehir merkezinde, Örnekevler Mahallesinde bulunan park içinde, basamaklarla çıkılan, yüksek bir teras ortasında, kaide üzerinde Atatürk’ün Kocatepe’ye çıkış anını gösteren heykel anıtı.
ULUCAMİ: Selçuklu Veziri Sahip Ata Fahrettin Ali’nin oğlu Sancak Beyi Nasredüddin Hasan tarafından, 1273 yılında yaptırılmıştır. Mihberi Emirhaç Bey, süslemeleriyse Nakkaş Mahmut Oğlu Hacı Murat tarafından yapılan cami, 40 ahşap sütun ve başlık üzerine oturtulmuştur. 1341 yılında ise onarı yapılmıştır.
AFYON KALESİ: Her ne kadar bu kaleye çıkmasanız da, uzaktan geçerken, ana yol üzerinde ilerlerken bu kalenin bulunduğu kaya bloğunun uzaktan muhteşem görüntüsün mutlaka göreceksiniz. Volkanik özellikle, doğal bir kaya kütlesinin üzerinde kurulan kalenin Arzava ülkesine sefer düzenleyen Hitit İmparatoru II.Murşil tarafından, MÖ.1350 yılında, askerlerinin kışı geçirmeleri amacıyla yapıldığı sanılmaktadır.
TERMAL TESİSLER: Birçok bölgeden özellikle kış aylarında Afyon’a sıcak suyu için gidilir. Suyunun sıcaklığı 45-68 derece olan sıcak su, hiperterm, hipotenik, alketihir karbonatlı ve hafif radyoaktif bileşiminden oluşmaktadır. İçme ve banyo tedavisinde kullanılmaktadır. İçme suyu olarak ağrılı ve spazmalı böbrek hastalıklarına, mide rahatsızlıklarına, karaciğer ve safra yolları ve bağırsağın spastik ağrılarına iyi geldiği söyleniyor. Banyo tedavisi ise romatizmal, nevralji, nevrit, artroz, kadın hastalıkları ve saboreik deri hastalıklarına tavsiye edilmektedir.
NE YENİR
HAŞHAŞ: Haşhaş bitkisinin üretimi, çok eski zamanlardan bu yana yapılıyor. MÖ. 5 bin yıllarında, Sümerler’in yazıtlarında, haşhaş’ın mevcudiyeti görülüyor. Türkiye’de devlet kontrolünde yapılan haşhaş üretiminde yıllık 12.000 ton hasat edilir. Bunun büyük bölümü ise, Afyon sınırları içindedir.
AFYON LOKUMU: Afyon yöresinde bulunduğunuzda mutlaka gözünüze çarpacaktır, birçok çeşidi bulunan lokumlar burada üretiliyor. Mutlaka tadına bakmalısınız.
KAYMAK: Eskimeyen lezzetlerden olan kaymağın manda sütünden yapılanı makbuldür.
EKMEK KADAYIFI: Bu bölgede yapılan ekmek kadayıfı, hamurun arasına, fıstık veya ceviz konularak hazırlanır. Şerbetli tatlının üzerine kaymak konulduğunda tadına doyum olmaz.
SUCUK: Afyonkarahisar’dan geçip de sucuk almamak olmaz. Üretimi bu bölgede uzun yıllardan beri yapılıyor. Üretiminde kaliteli et kullanıldığından buranın sucukları özellikle tercih ediliyor.
AĞZIAÇIK: Bu bölgeye özel olan hamur işini deneyimlemeden dönmeyin. Ağzıaçığın normal börekten farkı; ağzı tam olarak kapatılmaz kenarları büzüştürülerek kapatıldığı için ağzıaçık denmiştir.