13 Mayıs 2025 Salı / 16 Zilkade 1446

Burak Ağdemir: Ustaları fazlasıyla yaşatmayı istiyorum

Her gün televizyondan “Keşke bir Türk filmi olsa da izlesek” dediğimiz sanatçılar illüstrasyon sanatçısı Burak Ağdemir’in Instagram’daki ‘Yeşilçam University’ projesiyle yeniden hayat buluyor.

GİZEM TÜMBAY KOÇAK 25 Aralık 2016 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Burak Ağdemir: Ustaları fazlasıyla yaşatmayı istiyorum

Şimdilerde Kafa ve Fitbol dergilerinde İllüstratörlük yapan Burak Ağdemir, son zamanlarda Instagram hesabından paylaştığı çizim ve illüstrasyonları ile bir hayli dikkat çekti. Pek çok alanda çizimleri olan sanatçının ‘Yeşilçam University’ projesi bir başka güzel. Kemal Sunal’dan Adile Naşit’e, Şener Şen’den İlyas Salman’a Gülşen Bubikoğlu’ndan Türkan Şoray’a kadar Yeşilçam’ın en iyi isimlerini en iyi karakterleriyle çizen Ağdemir ile projenin oluşum hikayesini ve ilham kaynağını konuştuk.

Türk sinemasını yeniden canlandırma fikri nereden ortaya çıktı?

Aslında uzun zamandır aklımdaydı. Yaptığım şeyler ile sadece farkındalık oluşturmaya çalışıyorum. Batılılaşma sürecinde günümüz Türkiye’sini oynamanın lüzumu yok Yetkin Gülmen’in dediği gibi. Orta dünya faktörleri, LOTR, silmarillion, Game Of Thrones, Marvel, DC evrenlerini ben de seviyorum fakat bizi biz yapan şeyler bunlar değil. Batının yaptığına değil kendi yaptıklarımıza odaklansak eminim daha yaratıcı şeyler çıkacaktır.

Kimler var yaptığınız çalışmalar arasında?           

Sanırım en çok Kemal Sunal’ı çizdim çünkü yeri ayrıdır. Aslında kimleri çizmedim sorusunu sormak daha kolay olur. Her bir ustayı fazlasıyla yaşatmayı istiyorum.

Oyuncuların rollerindeki kıyafetlerin yanında modern tarzlara da yer verdiğiniz isimler var. Kimi neye göre çizdiniz?

Dokuyu bozmamak için her birinin özelliğini belli eden rollerdeki sahnelere gönderme yaptım. Örneğin ‘Yeşilçam Üniversitesi’ serisinde Halit Akçatepe’nin üzerindeki tişörte bir soba bulunur. Bu ‘Hababam Sınıfı’ filmindeki sobadaki kopya sahnesine bir göndermedir. Ama günümüze göre haliyle seriyi tamamlamam gerekti. Bunun için yabancı marka modellerinin trendlerini görüp öyle tasarımlarıma yansıttım.

Birisini çizmeye başlamadan önce nasıl bir çalışma izliyorsunuz?

Öncelikle birçok filmin hafızamda yer edinmiş olduğu replikleri gözden geçiriyorum, ardından oyuncunun diğer filmlerindeki bakış ve mimiklerini göz önünde bulunduruyorum. En sevdiğim filmin bir sahnesinde oyuncunun en iyi performansındaki halini aklıma getiriyorum ve sahneyi bir köşede tutup, sahne üzerinde yüz hatlarını taklit ederek çizimi gerçekleştiriyorum. Fakat Kemal Sunal’ı o kadar çok çizdim ki, bakmadan karikatürize edip, karakterini verebiliyorum.

Geçirdiğimiz zor günlerde insanların yüzünde bir nebze de olsun gülücük görmek nasıl bir duydu? Nasıl tepkiler alıyorsunuz?

Hain bir saldırı oluyor ve şehit haberleri alıyoruz maalesef. Huzur kalbi terk edip gidiyor, bir ortamda fazla kahkaha atan bir insan bile o neşeli mutluluğunu gizlemek zorunda kalıyor. Çünkü yadırgayan bakışlar peşini bırakmıyor... İşte bu huzursuzluk tablosu insanların geçmişe olan özlemini daha çok yansıtıyor ve bende geçmişten beslenerek, günümüzle harmanlandırdığım için mutlu ve güzel yorumlar alıyorum genel olarak.

Bundan sonraki projeleriniz neler?

‘Hababam Sınıfı’ karakterlerini Tim Burton tarzıyla yeniden yorumlamak istiyorum. Ve sürprizler de olmaya devam edecek. Amaçlarım arasında da online olarak bir sergi ortamı oluşturmak var.

Kemal Sunal’ı o kadar çok çizdim ki, bakmadan karikatürize edip, karakterini verebiliyorum.