Osmanlı Devleti kuruluş aşamasında bir düzenli ordu oluşturma arayışındayken aynı yıllarda Avrupalılar ancak parayla toplayabildikleri ve hepsi farklı milletlerden mürekkep bir askeri güce sahipti. Yeniçeri adı verilen daimi askeri birlikleri erken tarihlerde kurmayı başarabilen Osmanlı bürokratları, devleti zamanın süper gücü haline getirdi. Batı dünyası böyle bir güce ancak 17’nci yüzyılda ulaşabildi.
Yaklaşık 250 yıl devlete üst düzeyde hizmet veren Yeniçeri Ocağı, sağlamlık ve ahenk bakımından çağının çok ötesindeydi. O dönemde rünyada kendi anayasasına sahip belki de tek orduydu. Yeniçeri Anayasası 11 maddeden oluşmaktaydı...
1- Kumandan ve zabitler esirlerden bile olsa büyüğe itaat etmek. Yeniçeriliğin ruhu sadakatti ve bu anlayış kaybolursa ordunun da bozulması kaçınılmazdı.
2- Tek bir vücut gibi bir arada kışla hayatı sürmek. Yeniçeri Ocağı’nı oluşturan ortalar (bölükler) arasında tam bir birlik bulunmaktaydı. 196 adet ortaya sahip yeniçerilerin karargahının da bir yerde olması kaidedendi.
3- Debdebe ve tantana gibi askerliğe ve mertliğe yakışmayan davranışlarda bulunmamak. İlk dönemlerde gayet sade üniformalara sahip olan yeniçeriler, Yavuz ve Kanuni döneminde gösterişli kıyafetler giymeye başlamıştı.
4- İyi Müslüman olmak. Anadolu’daki mutasavvıfların da etkisiyle samimi bir gaza ve cihat anlayışı doğrultusunda fetihlere katılan Yeniçeriler’in daha sonraki dönemlerde laubali davranışlarda bulunduğu bilinmekle beraber dindar askerlerin sayısı da azımsanmayacak kadar çoktu.
5- Devşirme suretiyle gelenlerden veya savaşlarda esir alınanlardan başka ocağa kimseyi kabul etmemek. Acemi Ocağı’nda belli bir müddet istihdam edilmedikçe Yeniçeri silkine geçirilmemek.
6- Kütükten kaydı silinmedikçe hiçbir yeniçeriyi idam etmemek. İdamı gerektiren bir suç işleyen yeniçerinin cezası adı kütükten silindikten ve ocakla münasebeti kesildikten sonra verilirdi. Amaç, ocağın itibarını muhafaza etmekti.
7- Ocakta rütbe ve terfii mutlaka kıdem sırasıyla yapmak.
8- Yaşı gelenleri emekliye ayırmak. Yeniçeri zabitleri güç kuvvetten düşmedikçe emekliye ayrılmazdı. Emekliye sevk edilenlere aldığı ulufeye göre bir maaş bağlanırdı. Emekli yeniçerilere ‘oturak’ adı verilirdi.
9- Sakal salıvermemek ve evlenmemek. İlk dönemlerde yeniçerilerin evlenmeleri yasaktı. Bir yeniçeri sefere çıkacağı zaman arkasında bırakıp düşüneceği kimse olmamalıydı.
10- Kendi zabitlerinden başkası tarafından cezalandırılmamak, tekdir edilmemek; Yeniçeriler’den biri suçu sabit olsa bile önce mutlaka ocağa getirilir, orada kabahatine göre kendi zabiti tarafından cezalandırılırdı. Cezalar ya hapis ya da meydan dayağı şeklinde veriliyordu.
11- Kışlalarından ayrılmamak, sanatla meşgul olmamak, talim ve terbiye ile vakit geçirmek. Yeniçeriler’in kışlalarında oturup talim ve terbiye ile vakit geçirmeleri ocağın baş kuralıydı. Askerler ilkbahar ve yaz aylarında Topkapı dışında Seğirdim Mahallesi ve Kağıthane’de talim yapmaktaydı. Yeniçeriler’in anayasası da diyebileceğimiz bu nizamname uzunca bir süre uygulanmış ve Osmanlı Devleti askeri anlamda rakiplerine fark atmıştı. Ancak ilerleyen dönemlerde devletin gelir gider dengesinin bozulması, maaşla çalışan yeniçerileri de olumsuz etkilemiş ve ne yazık ki bu kanunların bir geçerliliği kalmamıştı.