9 Temmuz 2025 Çarşamba / 14 Muharrem 1447

Zamanda yolculuğun kilometre taşları

Yoldur bizi yakınlaştıran, yoldur uzaklaştıran. Üzerindeki her bir konak, han, kervansaray, geçmişimizi bugüne bağlayan bir kilometre taşıdır. Faruk Nafiz Çamlıbel’in Han Duvarları’na ilham kaynağı olan Büyükçekmece Kanuni Kervansarayı, anıları ve eşsiz mimarisiyle onlardan sadece biridir.

Belkıs Kamut Aktürk4 Ekim 2015 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Zamanda yolculuğun kilometre taşları

Ulaşımın günümüzdeki gibi sayısız alternatiflerinin olmadığı zamanlara uzansak, bizi bekleyen öncelikle kara yolu olur. Kara yolundan ulaşımın hayvanlarla ve arabayla sağlandığı dönemler ve bu dönemlere damgasını vuran hanlar/kervansaraylar.

Seyahat edenlerin korunması ve konaklaması için inşa edilen, Türk Sanatı ve mimarisinin en abidevi öğelerindendir kervansaraylar ya da hanlar. Kitabelerde ve kaynaklarda han olarak geçer ki günümüzde han kelimesi ağırlıklı olarak şehir içinde konaklama ve ticaret yapıları için kullanılmakta.

Şebnem Akalın, İslam Ansiklopedisi’nde han ile kervansarayların farkını bu hususla açıklar. Hanlar mal yapımı ve ticaret işlerinin birlikte görüldüğü yerlerdi ve isimlerini de burada üretilen mallardan alıyorlardı. İstanbul’da ticaretin kalbi sayılan Tahtakale’de bu duruma uyan hanlar halen işlevini sürdürmekte. Firdevsi’nin anısına Gazneli Mahmud’un emriyle yapılan -günümüze ulaşan- en erken Türk kervansarayıdır. Ribat-ı Mahi, kuleleri, taç kapısı, revaklı avlusu ve dört eyvanı ve eyvanda kubbe uygulamasıyla muhteşem bir eserdir.

İlk sigorta uygulaması

Sefer zamanı, depolanan erzak ve mühimmat sayesinde ikmal görevi de yapan ribatların Selçuklu devrinden önce sayısının 10 bin olduğu bilinir. İsmet İlter, Tarihi Türk Hanları isimli yayınında Selçuklu hanlarının belli bir ulaşım programı ve güçlü bir yol politikasıyla ele alındığını, şehir içlerinde yapıldığı kadar, menziller boyunca da muntazam aralıklarla sıralandığını yazar. İlter, önemli bir hususun da altını çiziyor: Yol güvenliğinin devletin garantisi altında oluşu, dünyanın en eski sigorta fikrinin uygulanmasına sahne olur. Güvenlik nedeniyle zarara uğrayan tüccarın kaybını devlet ödüyordu.

Osmanlı’da ise iç güvenliğin sağlanması ve deniz yolu gibi farklı ulaşımların oluşu ile şartlar değişir. Selçuklu için kıtalararası ticaret, Osmanlı için imparatorluk ticareti önemlidir. Osmanlı hem Selçuklular’dan kalan hanları kullanır hem de yerleşme politikaları doğrultusunda (menzilleri iskan etmek ve ıssız bölgeleri geliştimek) hac yolları üzerinde kervansaray yapar.

Şairlere ilham kaynağı

Hem tarihin hem de ticaretin vazgeçilmez simgesi olan bu yapılar arasında en aklımda kalanlar Merzifon Taşhan ve Büyükçekmece Kanuni Kervansarayı’dır. Klasik dönem eserlerinden, Mimar Sinan imzalı Kanuni Sultan Süleyman Kervansarayı, ilk yapıldığında çatısı kurşun olduğu için Kurşunlu Han olarak da bilinir. Bazen savaşa gidenlerin ilk menzili olur bazen de batıya giden veya İstanbul’a gelenlerin konaklama yeri. 48 metre uzunluğundaki kervansaray Faruk Nafiz Çamlıbel’in Han Duvarları  şiirine de ilham kaynağı olur. Pek çok farklı hayatın kesitlerine tanık olur yapı.

Taşhan: Kara Mustafa Paşa tarafından vakfedilen eserlerden Mimar Hüseyin imzalı Taşhan, bedestenin karşısında olup dikdörtgen planlıdır. İç kısmı tamamen kesme taştandır. Revakların gerisinde kubbeli odalar yer alıyor. Üç adet kuşevi ve mescidinin yanı sıra develerin bakımının yapıldığı ‘Develik’ denen bölümü nedeniyle alışılagelmiş Osmanlı taş hanlarından farklı olarak iki değil 2 buçuk katlıdır. Her sabah kapı ağasının “Yitiği olan var mı?” sorusunun ardından açılan kapısı günümüzde de son derece güzel.

ÖNERİLEN VİDEO

Kepçenin temas ettiği binanın çökme anı kamerada

Kapat
Video yükleniyor...