28 ŞUBAT sürecinde açtığı davalar, hazırladığı iddianameler ve yürüttüğü soruşturmalarla damga vuran eski Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma 28 Şubat-27 Nisan Alt Komisyonu’nda o dönemde yaptığı herşeyin arkasında olduğunu söyledi. Merve Kavakçı’nın evini gece yarısı bastırması, Genelkurmay başkanı Gülen’i suçladıktan sonra Gülen’e dava açmasını da savunan Yüksel, Genelkurmay brifingine de askeri sevdiği için katıldığını savundu.
Soruşturmalarım örnek birer hareket
Yüksel, komisyon üyelerinin; ‘’Merve Kavakçı’nın evine geç saat yaptığı baskın, Fethullah Gülen’e açtığı dava, ifadeye çağrılan Galatasaray’ın futbolcusu Hakan Şükür’ün ifade öncesi kendisine psikolojik baskı yapıldığı iddiaları’’ ile ilgili sorularını yanıtlarken; konuyla ilgili olarak hiç bir askeri savcı ya da hakimden işine müdahale görmediğini iddia etti. Yüksel ‘’Benim yaptığım işte hiç bir usulsüzlük ve yasaya aykırılık yoktur. Hatta belki benim yaptığım hareket başkalarının yapmaktan kaçındığı, cesaret edemediği bir harekettir ve yasaya aykırı bir yönü kesinlikle yoktur. Belki de örnek bir hareketti’’ dedi.
Ordumuz çağırdı ben de gittim
Yargı mensuplarına verilen brifingler hatırlatılan Yüksel, ‘’Genelkurmay’ın brifing vereceğini duyduktan sonra gitmeyi uygun gördüm. Çünkü nihayetinde bu Genelkurmay, bizim Genelkurmayımız, bu ordu bizim ordumuz. Bu brifinge arkadaşlarımla birlikte katıldım. Ha Başbakan brifing verseydi ona da katılırdım, bugün de hala katılırım” dedi. Yüksel, brifingin kendisine etki edip etmediği sorusuna ise “Bugüne kadar yaptığım hiç bir soruşturmada herhangi bir makamın ya da kişinin telkini, baskısı altında kalmadım. Altında imzam bulunan bütün iddianameleri ve takipsizlik kararlarını kendi irademle yazdım. Bu konuda bir baskı görmedim, baskı görsem bile kabul etmem” dedi.
Özür dilemeyi düşünmüyorum
Yüksel, ‘’30 Ağustos resepsiyonunda dönemin Genelkurmay başkanı ‘Fethullah Gülen, tehlikelidir’ dedi. Hemen arkasından dava açtınız. İlgisi var mıydı?’’ soru üzerine, bu açıklamadan haberi olmadığını, uzun bir süredir soruşturma yaptığını o davayı zaten açacağını savundu. Yüksel, ‘’Yaptığım soruşturmalardan dolayı ki bunların bazıları neticesiz kalmış olabilir, başarılı olmadığım soruşturmalarda olabilir ama kesinlikle verdiğim hiçbir karardan, açtığım davadan, yazdığım iddianameden veya verdiğimi kararlardan pişmanlık duymuş değilim. Bu nedenle de kişilerden yüzleşmek, özür dilemek gibi kesin kes bir düşüncem yoktur, vicdanım da rahatsız değildir’’ dedi.