14 Aralık 2024 Cumartesi / 13 CemaziyelAhir 1446

Açlık grevi şantajıyla Öcalan’ı İmralı’dan evine göndermeyiz

900 kişiyle başlayan açlık grevlerinin 600’lere düştüğünü belirten Erdoğan, “Açlık grevini bize şantaja dönüştürmeyin. Çünkü biz sizin söylemenizle terörist başını oradan çıkartıp evine göndermeyiz” dedi.

Yakup Bulut4 Kasım 2012 Pazar 07:00 - Güncelleme:
Açlık grevi şantajıyla Öcalan’ı İmralı’dan evine göndermeyiz

BAŞBAKAN ERDOĞAN AÇLIK GREVİ YAPANLARA ÇAĞRIDA BULUNDU

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti 19. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın açılışında konuştu. “Anadolu coğrafyası, bizim bin yıllık vatanımız, bura üzerinde hiç kimseye operasyon fırsatı inşallah bırakmayacağız” diyen Başbakan Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

Cumhuriyet bizim namusumuzdur

Bu bedeli biz son 30 yıldır da bölücü terör örgütüyle mücadele sürecinde ödemeye devam ediyoruz. Böylesine büyük bedeller karşılığında vatan yaptığımız bu ülke, bu topraklar üzerinde kurduğumuz son devlet Türkiye Cumhuriyeti bizim namusumuzdur, onurumuzdur, haysiyetimizdir. Ay yıldızlı bayrağın rengi, mürekkep kırmızısı değil, kan kırmızısıdır. Demokrasiyi ve özgürlükleri herkes için tüm vatandaşlar için istedik.

Dağ ile birlikte hareket ediyorlar

Bütün bu adımları atarken terör örgütü dağa çıkardıklarını, ölüme gönderdikleri yetmiyormuş gibi şimdi de cezaevlerinde olanları ölüme zorluyorlar. Bir taraftan sizler açlık grevini göndereceksiniz, zorlayacaksınız öbür taraftan kuzu kebap maşallah onu da götürceksiniz. Şu anda ölüm orucu tutan yok ama bugün hala bazı köşe yazarları bakıyorsunuz, ‘2 tane ölüm orucu tutan var’ diyor.

Sağlık ekipleri hazır bekliyor

Cezaevlerinde açlık grevi 900 küsur kişiyle başladı, şu an bu sayı 600’lere kadar düştü. Eylem kontrol altında. Bütün cezaevlerinde sağlık mensupları gerekli müdahaleyi yapıyor ve hazır bekliyor. Açlık grevini körükleyenlere ve yapanlara çağrıda bulunuyorum. Gerçekten samimi olarak böyle bir şeyin içerisinde bulunanlar varsa, siz açlık grevini bize şantaja dönüştürmeyin. Çünkü biz, sizin söylemenizle, bu tür eylemi yapmanızla terörist başını oradan çıkartıp evine göndermeyiz. Bu ülkede onbinlerce insanın ölümüne vesile olan bir terörist başına idam verildi.

Kamuoyu idamı geri istiyor

İlginç olan şey şu; bakın şu anda birçok insanımız kamuoyu araştırmalarında ‘idam yeniden gelsin’ diyor. Bunu biliyor musunuz? Birçok insan şu anda bunu istiyor. Niye? Çünkü öldürülenin yakınlarıdır canı yanan, diğerinin canı yanmıyor. Diğeri gidip kebap partilerinde gününü gün ediyor. Devletin bu tür öldürülen insanları, onların yakınlarını, aslında tasarruf hakkını biz kullanamayız.

Ailesi Öcalan’ı ziyaret edebilir

Terörist başının yasal hakları neyse o çerçevede işlemler yapılabilir. Ailesi ve yakınları görüşmek istediği sürece görüşmeye devam edebilirler. Yakınlarını sürekli olarak gönderebiliriz, hiçbir mani yok. Bunu da istismar ediyor, bizden kaynaklanan bir şey yok. Kendisi istemiyor. Cezaevindeki her mahkum gibi açlık grevine gidenlerin de canı devlete emanet. Hiç kimsenin durup dururken ölümüne seyirci kalmadık, kalmayız.

Cumhuriyetin bekçiye milletin dadıya ihtiyacı yok

-“Türkiye çok partili hayata geçtikten sonra da CHP, eski alışkanlıklarından, eski özlemlerinden hiçbir zaman vazgeçmedi” diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “CHP yöneticileri 1950’li yıllar boyunca da Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına katılmamıştı. Bunların o ilk meclis diye bir meclis derdi olamaz. O farklı bir meclis. Bunlar sadece kendilerine ait olmayan, bütün milletin sahiplendiği bir Cumhuriyet Bayramı kutlamasına tahammül edemiyorlar. Hatta bu tahammülsüzlük 1957 yılında Gaziantep’te Belediye binasının önündeki Türk bayrağını indirip yerine CHP bayrağı çekmeye kadar varmıştır. Çünkü bunların asla Cumhuriyet diye bir derdi olmadı.”

Cumhuriyet zeminine oturdu

Siyaseti de yönetimi de milletin şekillendireceğini belirten Erdoğan, “Ne devletin ne cumhuriyetin bekçiye ihtiyacı yoktur ne de milletin mürebbiyeye, dadıya ihtiyacı yoktur. Bu millet cumhuriyetini, devletini koruyabilecek iradeye, güce evelallah sahiptir” dedi. Erdoğan, ‘’Biz geçtiğimiz 10 yılda demokratik yönünü güçlendirerek, cumhurla, milletle bütünleştirerek, cumhuriyeti gerçek zeminine yerleştirdik” diye konuştu.

Eşlerimize Taksim  için çağrıda bulunanlar oldu

-Taksim’de bir dernek kurulduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Nedir, Taksim Meydanı’ndaki şu anda yayalaştırma çalışması yapıyoruz ya trafiği alta alıyoruz ya ‘istemezük’ diyorlar. Cumhurbaşkanımızın eşine, eşime ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımızın eşine çağrı yapıyorlarmış. ‘Kadınlar bu konularda çok daha hassastır, lütfen bu işe müdahale edin’ diye. Biz de tam aksine bu ülkede çocuğuyla kadınıyla herkesin çok daha huzurlu Taksim Meydanı’na çıkabilmesinin adımını atıyoruz. Be hey gafiller, biraz kendinize gelin. Ben doğma büyüme Kasımpaşalıyım, o Taksim’in çilesini bilirim. Düzeltmenin gayreti içindeyiz. Dünyada gelişmiş ülkeler büyük meydanlarıyla övünürler” dedi.

Kazlıçeşme’de kaybolurlar

“Biz şimdi ne dedik. Kazlıçeşme” deyin Başbakan Erdoğan şöyle devam ett: “Orası çok büyük işler gördü. Pınarhisar’a giderken veda toplantımızı orada yaptık. Ama ondan sonra AK Parti’nin de bütün mitinglerini biz Kazlıçeşme’de yaptık ve 100 binleri orada toparladık. Diyoruz ki gelin Kazlıçeşme’de yapın, oraya gelmiyorlar, niye? Oraya gelecekleri anda kaybolacaklarını biliyorlar.”

-Erdoğan, “Mymanmar’daki Arakan Müslümanlarına yapılan zulmü dünyanın gündemine bizler getirdik. Arakan’a her türlü yardımı yapıyoruz. Belki bizler de Arakan’a bir sürpriz her an yapabilir, bir ziyaret gerçekleştirebiliriz” dedi. Erdoğan, konuşmasının ardından 10. yıl pastasını kesti.

ÖĞRETMEN ATAMALARI BÜTÇEYLE DE ALAKALI

-İktidarda bulundukları 10 yılda 358 bin öğretmen atayarak, öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirerek, bu anlamdaki sorunları da büyük ölçüde çözdüklerini vurgulayan Erdoğan, “Herkes öğretmen olabilir, fakat bütün bunların atanabilmesi için de şüphesiz devletin gerek bütçe noktasına gerekse bunları atama noktasında diğer kamu kurumlarıyla ilgili planlamasına müsaade etmek lazım. Bizim şu andaki yaptığımız atama oranlamalarına baktığımız zaman geçmişle kıyaslanamayacak kadar fazla” dedi.

ANKARA STADYUMU AYNI YERE YAPILIYOR

-Erdoğan, bir süredir gündemde olan 40 bin kişilik Ankara 19 Mayıs Stadı’nın yapılacağı yerle ilgili son noktayı koydu. Yeni stat şimdiki stadın yerine yapılacak. Yeni stadın Zırhlı Birlikler bölgesine yapılmasının düşünüldüğü haberleri yayılırken, Başbakan Erdoğan buna karşı çıktı. “Ankara, 19 Mayıs ile anılıyor. Başkente yakışacak tek yer orası” diyen Erdoğan’ın, alternatif olarak öne sürülen hiçbir araziyi kabul etmediği öğrenildi. 3 Türk mimar ile 2 yabancı mimar stat projesiyle ilgili çalışmaya başladı.

YARGI DA KENDİSİNİ DEĞİŞİME TABİ TUTMALI

-Geçtiğimiz yıl ülke genelinde 124 bin kişinin yararlandığı evde sağlık hizmeti uygulamasını hayata geçirdiklerini belirten Erdoğan, şimdi de ‘dev şehir hastanelerini’ kurduklarını dile getirdi. Erdoğan, “Maalesef burada da önümüze yine yargı çıktı. Yargı da kendisini bir değişime tabi tutmalı, yürütme de yasama da kendini bir değişime zihni noktada tabi tutmalıdır. ‘Ben yaptım oldu.’ Hayır. Ben yaptım oldu ile bu iş olmaz. ‘Acaba biz yaptık oldu mu’ sorusunu kendimize soralım. Bunu sormaya mecburuz” dedi.

RUMLARI PASLI SU İÇMEKTEN KURTARIRIZ

-ERDOĞAN, Anamur’dan Kuzey Kıbrıs’a Akdeniz’in yüzeyinin 250 metre derinliğinden askıda geçecek borularla su götürdüklerini dile getirdi. Yeni bir çalışma başlattıklarını, elektriği de aynı şekilde Kuzey Kıbrıs’a vereceklerini bildiren Erdoğan, “Buradan Güney Kıbrıs’a çağrı yapıyoruz: Susuz kaldığınızda size de su verebiliriz. Elektriğiniz tükendiğinde elektrik de verebiliriz. Doğrusu üzülüyoruz. Tankerle su getiriyorlar. Paslı paslı su içiyorlar. Bu suları da içmemiş olurlar. Tertemiz, Anamur suyunu içerler” diye konuştu.

MARMARAY DÜNYADA SES GETİRECEK BİR PROJE

-Marmaray ve Avrasya tünellerinden oluşan iki ayrı projeyle Avrupa ve Asya’yı denizin altından birbirine bağlayacaklarını dile getiren Erdoğan, Marmaray’ı yaklaşık bir yıl sonra, Avrasya Tüneli’ni de 2015 yılında hizmete almayı planladıklarını bildirdi. Başbakan Erdoğan, “Bunlar hep yerin altında. Yerin altında olduğu için vatandaş bunların farkında olmuyor. Onun için de dikkat ederseniz herkes minare yapar, kuyu yapmazlar. Çünkü kuyuyu kimse görmüyor. Ama minare yaptığı zaman ‘filanca efendi bak minare yaptırmış, ne kadar güzel’ diyorlar. İnşallah Marmaray, tüm bunlara rağmen sadece Türkiye’de değil dünyada ses getirecek” diye konuştu. Rize’yi Erzurum’a bağlayacak, yaklaşık 15 kilometre uzunluğundaki Türkiye’nin en uzun tüneli Ovit’i 2015’te tamamlayacaklarını ifade eden Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye’de bugüne kadar olmayan hızlı tren hatlarını da kendilerinin inşa ettiğini vurguladı.