Ala, NSosyal hesabından yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun, ateşkese rağmen Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine düzenlediği saldırılara tepki gösterdi.
"İsrail'in, ilan edilmiş ateşkes koşullarına rağmen Nusayrat Mülteci Kampı'na yönelik saldırısı uluslararası hukukun ağır bir ihlali ve bölgesel barış çabalarını sabote etmeye dönük bir provokasyondur." değerlendirmesinde bulunan Ala, sivil nüfusa yönelik bu saldırının, uluslararası toplumun tüm çağrılarını ve diplomatik çabalarını alenen hiçe sayan bir tutumun göstergesi olduğunu belirtti.
Efkan Ala, şunları kaydetti:
"Mısır'da düzenlenen Barış için Şarm El-Şeyh Zirvesi kapsamında imzalanan Niyet Beyanı, Gazze'de kalıcı ateşkesin tesisi adına önemli bir irade beyanıdır. Ancak İsrail'in bu saldırısı, bu iradeyi baltalama girişimidir. Bölgesel barışın ve küresel güvenliğin temellerine yönelmiş açık bir komplodur. Artık uluslararası toplum, kınama açıklamalarıyla sınırlı tepkilerden vazgeçmeli, hukuki, diplomatik ve ekonomik yaptırımlar dahil olmak üzere somut mekanizmaları devreye sokmalıdır. Zira cezalandırılmayan her saldırı, yeni bir suçu teşvik etmektedir."
Ala, "Filistin halkına yönelik bu alçak eylemlerin" devamının, uluslararası hukukun etkisini de hedef aldığına işaret ederek, "Dolayısıyla, barışın korunması iddiasında bulunan hiçbir devlet, bu tür eylemler karşısında tarafsız kalma lüksüne sahip değildir. İsrail'in saldırgan politikalarına karşı kararlı, tutarlı ve yaptırım gücü yüksek bir ortak tepki verilmedikçe, ne bölgesel barıştan ne de küresel adaletten söz etmek mümkündür." ifadelerini kullandı.