7 Ekim 2025 Salı / 15 RebiülAhir 1447

Aliyev: Müttefikimiz Türkiye ile derin bir iş birliği mevcuttur

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 12. Zirvesi'nin açılış konuşmasında, 'Uluslararası hukukun norm ve ilkelerinin açık biçimde ihlal edildiği bir dönemde, ülkelerimiz arasında askeri ve askeri-teknik alanda iş birliği en önemli faktörlerden biridir. Bu çerçevede müttefikimiz Türkiye ile derin bir iş birliği mevcuttur. Sadece son bir yılda, Türkiye ile birlikte 25'ten fazla ikili ve çok uluslu askeri tatbikat düzenlenmiştir' dedi.

IHA7 Ekim 2025 Salı 12:18 - Güncelleme:
Aliyev: Müttefikimiz Türkiye ile derin bir iş birliği mevcuttur

Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları Konseyi 12. Zirvesi, "Bölgesel Barış ve Güvenlik" temasıyla Azerbaycan'ın Gebele kentinde başladı. Gebele'deki Haydar Aliyev Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in başkanlık ettiği toplantıya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev katıldı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Türkmenistan Türkmenistan Halk Maslahatı Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise teşkilatın gözlemci üyesi olarak zirvede yer aldı.

"ORTAK MİLLİ MANEVİ DEĞERLERİMİZ BİZİ BİR AİLE GİBİ BİRLEŞTİRİYOR"

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, zirvenin açılış konuşmasında, TDT'nin sadece iş birliği platformu değil, ciddi jeopolitik merkezlerden birisi olma yolunda olduğunu belirterek, "Teşkilatımızın uluslararası seviyede nüfusunun artması memnunluk oluşturuyor. Ortak tarihimiz ve etnik köklerimiz, ortak milli manevi değerlerimiz bizi bir aile gibi birleştiriyor. Ülkemiz, teşkilatın çalışmalarına destek amacıyla sekreterliğin hesabına 2 milyon ABD doları tutarında bağış aktarmıştır. Dahili siyasi ve ekonomik istikrar, önemli jeostratejik konum, olumlu demografi ve genç nüfus, ulaşım-lojistik alanındaki büyük imkanlar, doğal kaynaklar, ayrıca askeri ve askeri-teknik sahada artan potansiyel, TDT'yi küresel arenada önemli bir aktöre dönüştürmektedir. Sevindirici olan, TDT'nin resmi zirvelerinin yanı sıra gayriresmi zirvelerinin düzenlenmesinin de artık bir geleneğe dönüşmesidir. Geçen yıl ilk kez Şuşa'da yapılan gayriresmi zirve ve bu yıl Budapeşte'de gerçekleşen toplantımız, önemli kararlarla hatırlanmıştır" dedi.

"TÜRKİYE İLE BİRLİKTE 25'TEN FAZLA İKİLİ VE ÇOK ULUSLU ASKERİ TATBİKAT DÜZENLENMİŞTİR"

Bugün barışın ve güvenliğin, her ülkenin gelişimi için temel bir faktör olduğunu belirten Aliyev, "Teşkilatımızın temel belgesi olan Nahçıvan Anlaşması'nda barışın korunması ve güvenlik, ana hedef ve görevler arasında yer almaktadır. Dünyanın karşı karşıya olduğu mevcut jeopolitik ve güvenlik tehditleri bağlamında, geçen yıl Şuşa'daki gayriresmi zirvede kabul edilen Karabağ Bildirisi'ne ve bugünkü zirvenin bölgesel barış ve güvenlik konusuna uygun olarak, Türk devletlerinin tek bir güç merkezi olarak hareket etmesi son derece önemlidir. Güvenlik sağlanmadan kalkınma mümkün olamaz" ifadelerini kullandı.

"2026 YILINDA TDT'YE ÜYE ÜLKELERİN ORTAK ASKERİ TATBİKATLARININ AZERBAYCAN'DA YAPILMASINI ÖNERİYORUM"

Uluslararası hukukun norm ve ilkelerinin açık biçimde ihlal edildiği bir dönemde, ülkeler arasında askeri ve askeri-teknik alanda iş birliği en önemli faktörlerden biri olduğuna vurgu yapan Aliyev, "Bu çerçevede müttefikimiz Türkiye ile derin bir iş birliği mevcuttur. Sadece son bir yılda, Türkiye ile birlikte 25'ten fazla ikili ve çok uluslu askeri tatbikat düzenlenmiştir. Ülkelerimiz arasında askeri, savunma ve güvenlik alanlarındaki geniş iş birliğini dikkate alarak, 2026 yılında TDT'ye üye ülkelerin ortak askeri tatbikatlarının Azerbaycan'da yapılmasını öneriyorum. Günümüz dünyasında askeri güç, her ülkenin bağımsızlığının ve toprak bütünlüğünün temel unsurudur. 2020'deki 44 günlük Vatan Savaşı'ndaki tarihi zaferimiz ve 2023'teki kararlı terörle mücadele operasyonları sonucunda Azerbaycan topraklarının 30 yıllık işgaline son verilmiştir. Böylece ülkemizin toprak bütünlüğü ve kadim topraklarımız üzerindeki egemenliği yeniden tesis edilmiştir. Bu tarihi başarı yalnızca Azerbaycan'ın milli iradesinin ve azimli mücadelesinin zaferi değil, aynı zamanda bölgede adaletin, barışın ve istikrarın tesisine önemli bir katkıdır" diye konuştu.

"ERMENİSTAN İŞGALİNİ ASLA UNUTMAYACAĞIZ, ŞEHİTLERİMİZİN AZİZ HATIRASINI DAİMA KALBİMİZDE TAŞIYACAĞIZ"

ABD'nin başkenti Washington'da, Azerbaycan ile Ermenistan arasında barış anlaşmasının paraflanmasının, Güney Kafkasya'yı bir barış bölgesine dönüştüreceğini kaydeden İlham Aliyev, "Washington Zirvesi çerçevesinde ayrıca, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu'nun ve ilgili yapıların kapatılması yönündeki ortak başvuruya uygun olarak, 1 Eylül'de AGİT tarafından alınan kararla geçmiş çatışmanın bu kalıntıları da ortadan kaldırılmıştır. Böylelikle attığımız adımlar, Azerbaycan'ın öne sürdüğü barış gündemini bir kez daha teyit etmiştir. Biz, Ermenistan işgalini asla unutmayacağız, şehitlerimizin aziz hatırasını daima kalbimizde taşıyacağız. Onların kanını savaş meydanında aldık, işgalciyi kadim topraklarımızdan kovduk, zafer kazandık ve aynı zamanda adil bir barışa ulaştık" dedi.

Ulaşım ve iletişim bağlantılarının, TDT çerçevesinde stratejik öneme sahip olduğunu kaydeden Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, "Türk dünyasının ulaşım, iletişim, transit ve diğer alanlardaki potansiyelinden yararlanmak amacıyla yapılan çalışmalar, küresel öneme sahip projelerin hayata geçirilmesine yol açmıştır. Azerbaycan, Doğu-Batı ve Kuzey-Güney ulaştırma koridorlarının aktif katılımcısıdır. Ülkemiz, Türkiye ile Orta Asya arasında coğrafi, ekonomik, ulaşım ve diğer alanlarda bir köprü rolünü oynamaktadır" şeklinde konuştu.

"2030 YILINA KADAR ENERJİ ÜRETİMİMİZİN YAKLAŞIK YÜZDE 40'I YENİLENEBİLİR KAYNAKLARDAN SAĞLANACAKTIR"

Orta Koridor üzerinden 2022'den bu yana yapılan taşımaların yaklaşık yüzde 90 artmış olduğunu belirten Aliyev, "Koridor boyunca transit süreleri önemli ölçüde azalmıştır. Hazar'ın en büyük ticaret filosu, yıllık kapasitesi 25 milyon tona ulaşacak Alat Uluslararası Deniz Ticaret Limanı, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu, 9 uluslararası havalimanı, bölgenin en büyük taşımacılık şirketi ve diğer unsurlar, Azerbaycan'ı uluslararası ulaşım merkezlerinden biri haline getirmiştir. Bu çerçevede, Washington Zirvesi'nin en önemli sonuçlarından biri de Zengezur Koridoru'nun açılmasıdır. Zengezur Koridoru, hem Orta Koridor hem de Kuzey-Güney Koridoru kapsamında yeni bir ulaşım yolu ve ikinci bir güzergah olarak büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı.

"HAZAR BÖLGESİNİ ULUSLARARASI PAZARLARA BAĞLAYARAK STRATEJİK BİR ROL OYNAMAKTAYIZ"

Barış, bölgesel bağlantılar ve ekonomik kalkınmayla ilgili diğer önemli yönün enerji güvenliği olduğunu söyleyen İlham Aliyev, "Ülkemiz bu hedeflerin küresel düzeyde sağlanmasında aktif bir rol oynamaktadır. Azerbaycan, birçok ülkenin enerji güvenliğinin sağlanmasında güvenilir ve vazgeçilmez bir ortak olduğunu kanıtlamıştır. Çeşitlendirilmiş petrol ve gaz boru hatları aracılığıyla Hazar bölgesini uluslararası pazarlara bağlayarak stratejik bir rol oynamaktayız" diye konuştu.

Şu anda 14 ülkeye doğal gaz ihraç ettiklerini belirten Aliyev, "Coğrafi kapsama bakımından boru hatlarıyla doğal gaz ihraç eden ülkeler arasında Azerbaycan birinci sıradadır. Azerbaycan aynı zamanda güneş, rüzgar ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük yatırımlar çekmektedir. 2030 yılına kadar enerji üretimimizin yaklaşık yüzde 40'ı yenilenebilir kaynaklardan sağlanacaktır. Halihazırda Orta Asya-Azerbaycan-Türkiye-Avrupa yeşil enerji koridoru üzerinde çalışıyoruz" dedi.

"KARDEŞ ÜLKELERİN EKONOMİLERİNE 20 MİLYAR ABD DOLARINDAN FAZLA YATIRIM YAPILDI"

Azerbaycan'ın TDT üyesi ülkelerle birlikte birçok önemli yatırım projesini hayata geçirmiş olduğunu belirten hatırlatan Aliyev," Bugüne kadar kardeş ülkelerin ekonomilerine 20 milyar ABD dolarından fazla yatırım yapıldı. Bunun büyük kısmı Türkiye ekonomisine yapılan yatırımdır. Ayrıca Azerbaycan, Özbekistan ve Kazakistan'la, Kırgızistan'la ortak yatırım fonları oluşturmuştur. Bu fonlar aracılığıyla çok sayıda proje hayata geçirilecektir. Genel olarak atılan adımlar, Türk dünyası içinde ekonomik entegrasyonun, enerji ve ulaştırma alanlarında dost ve kardeş ülkelerimiz arasındaki iş birliğinin derinleşmesine ve bölgemizin sürdürülebilir kalkınmasına hizmet etmektedir. Belirttiğim gibi, ortak tarihi ve etnik köklerimiz, dillerimiz bizi bir aile gibi birleştiriyor. Bu vesileyle, 1926 yılında Bakü'de düzenlenen 1. Türkoloji Kurultayı'nın tarihi önemini belirtmek isterim. Gelecek yıl bu kurultayın 100. yıldönümünün, TDT çerçevesinde görkemli bir şekilde kutlanmasını öneriyorum. Eminim ki, zirve toplantımızda alınacak kararlar TDT'nin konumunu daha da güçlendirecek, halklarımızın refahına ve güvenliğine ek katkılar sağlayacaktır" şeklinde konuştu.