25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

'Atatürk milletin en önemli değerlerindendir, istismarcılara terk etmeyiz'

Başkan Erdoğan yıllarca en büyük ticaretin Atatürk ve Cumhuriyet üzerinden yapıldığına dikkat çekti, “Her iki kavramı da istismarcı zihniyetin insafına terk etmedik, etmeyeceğiz” dedi.

11 Kasım 2019 Pazartesi 07:00 - Güncelleme:
'Atatürk milletin en önemli değerlerindendir, istismarcılara terk etmeyiz'

Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Atatürk’ü Anma Töreni”ne iştirak ederek, katılımcılara hitap etti. Türk tarihini binlerce yıllık devamlılığı içinde kavramak yerine hala bir asra sıkıştırmaya çalışan ideolojik bir zihniyetle karşı karşıya olunduğunu belirten Erdoğan şunları söyledi: 

“Üstelik bunların arasında siyasetçilerin de bulunuyor olması gerçekten üzüntü vericidir. Cumhuriyeti yüceltmek için tüm tarihimizi yok saymaya kalkanlar bize göre kendi geçmişlerinden utananlardır. Gazi Mustafa Kemal’in hizmetlerini anlatmak için ondan önceki tarihimize kin kusanlar da aynı şekilde Atatürk maskesi takarak bu millete olan husumetlerini gizlemeye çalışıyorlar. Ne Atatürk’ü ne de Cumhuriyeti bu istismarcı zihniyetin insafına terk etmedik, etmeyeceğiz.”      

ATATÜRK TİCARETİ

Erdoğan Atatürk’ün milletin en önemli değerlerinden biri olduğunu vurgulayarak “Sürekli Atatürk denilerek onun mirasına sahip çıkılamaz, sürekli cumhuriyet denilerek cumhuriyet güçlendirilemez. Cumhuriyetimize en büyük katkıyı şahsımın başında bulunduğu hükümetler yapmıştır” dedi. Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanların 10 katına kadar hayata geçirilen hizmetlerle bu icraatları uygulamaya koyduklarını belirterek “Hayatları boyunca Türkiye’nin büyümesi için tek bir çivi dahi çakmamış kişilerin ağızlarından çıkan cumhuriyet ve Atatürk sözü koskoca bir yalandan ibarettir. Ülkemizde yıllardır en büyük ticaret Atatürk ve cumhuriyet ticaretidir. Bu kavramlar önde perde gibi kullanılarak arkada ülkemizin yıllarca demokratik ve ekonomik olarak nasıl sömürüldüğünü en iyi milletimiz biliyor” diye konuştu. Kendilerine olan düşmanlığın en önemli sebeplerinin, bu kirli ticareti ifşa etmeleri ve bunun önüne geçmeleri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Buna rağmen hala aynı kafayla kendi tarihine küfretmeyi marifet sananların ortada dolaşıyor olması henüz işimizin bitmediğini gösteriyor. Tıpkı son teröristi imha etmeden terörle mücadelemizin sona ermeyeceği gibi tarihimize ve kültürümüze husumet besleyen son müstevli kafalıyı da aydınlatmadan bu mücadelemiz bitmeyecektir” dedi.      

Erdoğan Türkiye’nin asıl gücünün ne topudur, ne tüfeği, ne de süngüsü olduğunu belirterek Türkiye’nin asıl gücü birliği, beraberliği, kardeşliği ve bundan kaynaklanan cesareti olduğunu söyledi. 

Tek yumruk olarak düşmanların tepesine inildiğinde kimsenin Türkiye’nin karşısında dayanabilmesinin mümkün olmadığını belirten Erdoğan, son birkaç yılda bu gerçeğin görüldüğünü söyledi. Ana muhalefetin “Ne işiniz var sizin Suriye’de” dediğini anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu: “Suriye’de benim işim yok da Suriye’nin benim topraklarımda ne işi var. Bize taciz atışlarını yapmıyorlar mı? Vatandaşlarım şehit olmuyor mu? Askerim şehit olmuyor mu? O taciz atışlarını yapacak biz de ‘Hoşgeldin’ mi diyeceğiz? Gereğini yapacağız. Şimdi biz de gereğini yapıyoruz, yaptığımız bu.” 

Erdoğan, “Bulduğu her fırsatta ülkesini dışarıya şikayet eden, kendi tarihine husumet besleyen, kendi medeniyetine nefretle bakan hastalıklı bir anlayışla böylesi çetin bir mücadele yürütülemez. Öyle ki bu zihniyet sahiplerinin, özellikle mücadelemize destek vermesinden vazgeçtik, ‘Sadece gölge etmeyin, başka ihsan istemeyiz.’ noktasına geldik” diye konuştu. 

TANK PALET SATILMADI

Sakarya’daki Tank Palet Fabrikasına ilişkin de açıklamalarda bulanan Erdoğan, “Sakarya’daki Tank Palet Fabrikasında yapılan işletme hakkı devri sözleşmesini diline dolayanlar daha bu konunun dahi ne anlama geldiğinden habersiz ve sürekli olarak ortalığı karıştırmaya gayret ediyorlar. ‘Satış nedir, işletme devri nedir, daha önce bu fabrika nasıl ve hangi şartlarda çalışıyordu, şimdi ne yapacak?’ gibi soruların hiçbiriyle ilgilenmiyor” diye konuştu. “Tıpkı Atatürk istismarı, tıpkı Cumhuriyet istismarı gibi bu konuda da kendilerine bir istismar yolu bulmuşlar, gözleri kapalı bir şekilde oradan devam ediyorlar” diyen Erdoğan şunları söyledi: “Fabrikanın satımı diye birşey söz konusu değil, buranın işletmesi alınmak suretiyle bu süreç devam ediyor. Dürüst olun, samimi olun milleti aldatma yoluna gitmeyin. Şöyle bir etraflarına baksalar, hakikatleri görecekler. Tabii şayet göz kamaştırıcı ise hakikatle yüzleşmek bazılarının işine gelmiyor. Onlar deve kuşu misali kafalarını kuma gömüp her yeri karanlık sanıyor diye Türkiye öyle olmuyor. Biz Cumhuriyet’e sahip çıkmak ve Cumhuriyet’i bize emanet edenlere layık olmak için her alanda gece gündüz çalışıyoruz. İnşallah ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırarak dünyanın en üst ligine çıkarmakta kararlıyız. Hep söylediğim gibi Atatürk’ü anlamak da anmak da böyle olur, lafla değil.”    

OSMANLI VE SELÇUKLU'YA HAKSIZLIK EDİLMEMELİDİR

Cumhuriyete sahip çıkarken Osmanlı ve Selçuklu’ya haksızlık edilmemesi gerektiğine işaret eden Erdoğan şunları söyledi: “Cumhuriyetimizi, Osmanlı’dan kurtarabildiğimiz miras üzerinde kurduk. Gazi Mustafa Kemal, Samsun’a, bir Osmanlı subayı olarak çıkmış, Ankara’daki Meclis’i yine Osmanlı adına faaliyete geçirmiştir. Cumhuriyetin inşası da Osmanlı’dan devralınan mevcut idari sistem üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu hakikatler, apaçık ortadayken sürekli olarak Osmanlı’ya hakareti ve aşağılamayı bir siyaset tarzı haline getirmek ya cehalettir ya gaflettir ya da art niyettir. Türk milletini, kendi tarihi yörüngesinden çıkarmak için geçmişiyle bağını koparmaya çalışanların amacı da budur.”  Birlerinin Osmanlı’da okuma-yazma oranın çok düşük olduğunu, Osmanlı’nın kendi silah sanayisinin olmadığını, Osmanlı yönetimi altındaki halklara zulmedildiğini söylendiğini hatırlatan Erdoğan, “Hepsi de yalandır, iftiradır” dedi.  Türkiye düşmanlığı için malzeme üretenlerin geçmişlerinin soykırım, sömürü, zulüm ve haksızlıkla bezeli olmasına karşın kendilerini tam tersi ifadelerle pazarlamaya çalıştığına dikkati çeken Erdoğan, “Bizim ise varolan hakikatleri söylememize, anlatmamıza, nesilden nesile aktarmamıza tahammül edemiyorlar” ifadesini kullandı.  Tarihçilerin, geçen asrın başında Osmanlı’da okuma yazma oranının nüfusun yarısından fazla olduğunu dile getirdiğini söyleyen Erdoğan, bunun o dönem Rusya, İspanya, İtalya başta olmak üzere pek çok ülke ile karşılaştırıldığında çok yüksek bir oran olduğunu vurguladı.     Osmanlı’nın, Balkan Savaşları ile başlayan, 1. Dünya Savaşı ve İstiklal Harbi ile devam eden süreçte okur yazar nüfusunun büyük kısmını kaybettiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:     “Bir de buna Cumhuriyet’le birlikte gerçekleştirilen Harf Devrimi ile adeta her şeyin sıfırlandığını eklediğimizde elbette ülkemiz okuma yazma oranın çok düşük olduğu bir dönem yaşadı. Bunu Osmanlı’ya yüklemek tam anlamıyla bir bühtandır. Osmanlı’nın silah sanayisi olmadığı da koskoca bir yalandır.”