25 Nisan 2024 Perşembe / 17 Sevval 1445

Bakan Çavuşoğlu'ndan sert tepki: Libya böyle bir tehdide boyun eğmez

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: '(Libya ile) İmzalanan mutabakat zaptı için büyükelçiyi sınır dışı etme kararını kınıyoruz. Libya bağımsız, egemen bir devlettir. Bu, Yunanistan'ın gerçek yüzünü göstermiştir' dedi.

AA6 Aralık 2019 Cuma 07:00 - Güncelleme:
Bakan Çavuşoğlu'ndan sert tepki: Libya böyle bir tehdide boyun eğmez

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu İtalya'nın başkenti Roma'da basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

ABD'nin terör örgütü YPG/PYD/PKK'nın da tehdit olarak yer aldığı NATO'nun Türkiye ile ilgili güvenlik planının yayımlanmasına itiraz etmesi üzerine, Türkiye'nin de NATO'nun Baltık ülkeleri hakkındaki güvenlik planının yayımlanmasına karşı çıkmasına ilişkin soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, NATO'da yapılan görüşmelerin hem Türkiye hem de NATO için son derece faydalı olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinin yanı sıra Fransa, Almanya ve İngiltere ile yaptığı dörtlü toplantının samimi bir ortamda çok faydalı olduğunu, bunun devam etmesi konusunda liderlerin mutabık kaldığını hatırlatan Çavuşoğlu, ikinci toplantının da İstanbul'da şubatta yapılacağını ifade etti.

Çavuşoğlu, Erdoğan'ın NATO'da verdiği mesajların gayet net olduğunu vurgulayarak bölgenin güvenliği bakımından birlikte çalışma konusunda ülkelerin hemfikir olduğuna işaret etti.

Türkiye'nin taviz verdiği yorumlarının doğru olmadığını dile getiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "NATO'nun şu anda 2 tane savunma planı var. Bir tanesi Türkiye için, bir tanesi Polonya ve 3 Baltık ülkesi için. Bizim planımız -bir planın NATO'dan geçmesi için prosedür var. Tüm planlar için geçerlidir- raporlar önce askeri komiteye gidiyor, oradan NATO Konseyine geliyor, Konseyin içinde büyükelçiler de var, askeri kanat da var, genel sekreter de var. Oradan geçiyor, daha sonra iyileştirimi için askeri komiteye giderek ondan sonra yayımlanıyor. O zaman yürürlüğe giriyor.

Bizim planımız daha önce askeri komiteden geçti, Konseyden de geçti. Tam yayımlama aşamasında bazı ülkelerin itirazı olduğu için bugüne kadar yayımlanmadı. Biz de bu nedenle diğer savunma planını -biz hiçbir zaman Baltık ülkeleri ve Polonya'ya karşı olmadık- Konseyden geçme aşamasında bloke ettik, yani ikinci aşamada. Bizimki o aşamayı geçmişti. Şimdi burada bir jest yaparak, o ülkelerin de ricasıyla, Konseyden geçmesine izin verdik ama askeri komiteye giderek orada revize edilecek, iyileştirilecek ancak bizimkiyle eş zamanlı yayımlanacak. Yani bizim plan yayımlanmadan o plan da yayımlanmayacak. Neden? Biz elbette onlara karşı değiliz ama NATO'nun görevi tüm müttefikleri korumaktır. Bir taraftan bizimki konusunda engel çıkarırken bazı ülkeler, diğer tarafın planını onaylamak hakkaniyet ölçüsüyle bağdaşmaz."

Bu durumu Baltık ülkeleri ve Polonya'ya da gayet güzel bir şekilde anlattıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, "Sonuçta şu anda iki plan aynı seviyede, aynı odada bekliyor. Yayımlanırsa birlikte yayımlanacak, problem çıkarsa da ikisi de engellenecek." şeklinde konuştu.

- "Bazı ülkeler Doğu Akdeniz'de tek taraflı adımları tercih ettiler"

Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri de değerlendiren Çavuşoğlu, Türkiye'nin Libya ile 2 anlaşma imzaladığını, bunlardan birinin güvenlik ve iş birliğine ilişkin daha önce imzalanan mutabakat zaptının güncellenmiş hali, diğerinin ise deniz yetki alanlarının belirlenmesine yönelik olduğunu hatırlattı.

Böylelikle, bölgede birçok ülkenin tek taraflı adımlar atmasının da önüne geçmiş olduklarını söyleyen Çavuşoğlu, "Doğu Akdeniz'de biz başından beri hep şunu söylüyoruz; Güney Kıbrıs Rum Kesimi hariç, tüm ülkelerle bu konuda ikili ya da çok taraflı anlaşmaya hazırız ama bölgede bazı ülkeler tek taraflı adımları ve Türkiye'yi eleştirmeyi tercih ettiler." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Libya'nın Atina Büyükelçisi'ni sınır dışı etme kararına da değinerek, ''İmzalanan mutabakat zaptı için büyükelçiyi sınır dışı etme kararını kınıyoruz. Libya bağımsız, egemen bir devlettir. Bu, Yunanistan'ın gerçek yüzünü göstermiştir.'' ifadelerini kullandı.

NATO toplantısının ardından AGİT toplantısına katıldıklarını ve dün akşamdan itibaren Roma'da bulunduklarını anlatan Çavuşoğlu, "Kardeş ülke Arnavutluk, dönem başkanlığını bugün Slovakya'dan devralacak. Dün orada birçok ikili görüşmeler gerçekleştirdik. AB'nin yeni Yüksek Temsilcisi Joseph Borell ile geniş kapsamlı görüşme gerçekleştirdik. Bundan sonraki süreçte eski İspanya Dışişleri Bakanı Borell ile beraber, AB-Türkiye ilişkilerini normalleştirme konusunda mutabık kaldık." ifadelerini kullandı.

Çavuşoğlu, Roma'daki temaslarında İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ile dün ikili ilişkiler ve bölgesel gelişmeleri ele aldıklarını anımsatarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün de Pedersen ile bir araya geldik. Özellikle de Suriye Anayasa Komisyonu çalışmalarını değerlendirme fırsatı bulduk ki ilk toplantı beklediğimizden daha iyi geçmişti. İkinci toplantıda, rejimin öne sürdüğü ön şartlar, muhalifler için, sivil toplum örgütleri için, yine BM için de kabul edilebilir ön şartlar değil. Anayasa çalışmasıyla da ilgisi olmayan şartlar. Bizzat muhalefetin kendisini terör listesine ekleme teklifinde bulundu. Dolayısıyla bir tıkanma oldu. Bunu aşmak için Rusya ve diğer ülkelerle de çalışıyoruz. BM yine çalışmalarını sürdürecek."

- "Salame'yi endişeli gördük"

BM Libya Özel Temsilcisi Ghassan Salame ile Roma'daki forum vesilesiyle görüşerek, Libya'daki son gelişmeleri değerlendirdiklerini vurgulayan Çavuşoğlu, şu ifadeleri kullandı: "Sahadaki gelişmelerden dolayı kendisini endişeli gördük. Son zamanlarda sahadaki çatışmalar gerçekten artıyor ve bunun sokak çatışmalarına dönüşme riski olduğunu söyledi, bir an önce Berlin'de liderler zirvesini gerçekleştirme konusunda hemfikiriz. Sayın Cumhurbaşkanımız, NATO toplantıları marjında Londra'da özellikle Merkel, Johnson ve yine Macron ile birlikte ele aldılar. Ocak ayının ortasına doğru bu zirvenin gerçekleşeceğini bekliyoruz.

Biz hem Suriye'de hem Libya'da askeri çözümün olmayacağına inanıyoruz ve bu konuda tek çözümün siyasi çözüm olduğunu biliyoruz. Bu noktada hem BM çalışmalarını hem uluslararası toplumun çalışmalarını desteklerken, üzerimize düşeni yapacağız."

Çavuşoğlu, Roma'da Nijer ve Lübnan Dışişleri Bakanları ile bir araya geldiğini belirterek, "Lübnan'daki son gelişmeler hakkında Gebran Bassil'den bilgi aldım. Bizim için hem Nijer hem Libya önemli ülkelerdir. Lübnan, Akdeniz'in diğer tarafında. Bölgenin istikrarı bakımından Lübnan'ın istikrarı, barışı önemli. Umarım en kısa zamanda yeni bir hükümeti kurma konusunda gerekli adımları atarlar. Biz de bunu destekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Adam gibi isteselerdi Libya da biz de verirdik"

Türkiye'nin Libya ile imzaladığı iki mutabakata Yunanistan'ın gösterdiği tepkiye ilişkin Çavuşoğlu, "Yunanlara bunu sorduk. Gerçekten yaptıkları çok yanlış, diplomatik nezakete de sığmaz. Bir ülkeyi tehdit etmek doğru. Cumhurbaşkanımız, Miçotakis'e de dedi. 'Sorsaydınız verirdik' diye. Eğer ülkemin güvenliği bakımından gizli belge değilse rahatlıkla paylaşırım. Libya'ya telefon açıp da 'o belgeyi derhal göndermezsen, büyükelçini göndeririz' diye tehdit edersen, Libya belki şu anda kendi içinde ve dışında çok sorun yaşıyor olabilir ama gururlu ve onurlu bir millet böyle bir tehdide boyun eğmez. Adam gibi isteselerdi Libya da biz de verirdik." diye konuştu.

- "(İtalya'ya) Tutumlarının yanlış olduğunu söyledik"

Bir gazetecinin, İtalya'nın, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusunda terör örgütleri YPG/PKK'ya yönelik Barış Pınarı Harekatı'na ilişkin sert tutumunu hatırlatması ve bu konunun İtalyan mevkidaşı Di Maio ile gündeme nasıl geldiğini sorması üzerine Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Bunların çok net şekilde yanlış olduğunu söyledik. Tutumlarının yanlış olduğunu. Bu konuda en sert tutumu takınan Fransa'nın bile Londra'da bizimle çalışmaya hazır olduğunu, İtalya'nın bu atmosferden etkilenerek, yanlış yorumlarda bulunduğunu söyledik. Kendisi de çok açık şekilde tüm konuları konuştuğumuzu basına da söylemiş. Samimi bir ortamda iki dost gibi konuştuk. Bazı ziyaretleri ertelemişti. Bu ziyaretlerin gerçekleşeceğini Türkiye-İtalya Forumu'nun düzenleneceğini kendi söyledi. Normal şartlarda kasımda yapılacaktı. Bundan sonra birlikte atabileceğimiz adımları, toplantıları görüştük, iyi geçti."

Di Maio'nun "Esed rejimiyle doğrudan diyalog kurulmasının zamanının geldiğine" ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tabii Esed'le ilgili görüşlerine ben, bağımsız egemen bir ülkenin dışişleri bakanının görüşlerini sorgulamak için bir şey söylemek istemiyorum. Bizim açımızdan şöyle görüyoruz, bu rejim, bugüne kadar bizzat 500 binden fazla insanı öldürmüştür. Toplam bir milyon insan öldü. Bu rejimin bu ülkeyi birleştirebileceğine de inanmıyoruz. Bir geçiş süreci var şu anda.

Siyasi süreç neticesinde ülke seçime gidebilirse, bırakın o zaman Suriye halkı karar versin, kim yönetecek, kimi seçecek. Anayasa ile ülkede nasıl bir sistem olacak, bunları Suriyeliler kendi kendilerine karar versinler diye biz Anayasa Komisyonu'nu çok destekledik. Şimdiden bir ülkeyi ya da bir rejimi, bir kişiyi güçlendirmek için adımlar atılırsa bu Suriye'nin yararına olmaz diye düşünüyoruz Türkiye olarak."

- "Türkiye ekonomisi çok daha iyiye gidecek"

Roma'daki MED Forum kapsamında, Avrupa Kalkınma Bankası Başkan Yardımcısı Pierre Heilbronn ile de görüştüklerini aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "Gerçekten Türkiye'de yatırım yapmaktan çok memnunlar. Bundan sonraki yatırımlarla ilgili bilgi verdiler. Türkiye ekonomisinin şu anda gittiği istikamet, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Hazine ve Maliye Bakanımızın çalışmalarıyla, gerçekten aldığımız tedbirlerle istikrarı tekrar sağladık, ekonomimiz büyüyor. Enflasyon ve faiz oranları keskin şekilde düşüyor. Rakamlar gösteriyor ki Türkiye ekonomisi çok daha iyiye gidecek."