Bakan Ersoy'dan 24 TV'ye özel açıklamalar... ''İş üretemeyenlerin görevi algı üretmek''

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, 24 TV'de yayınlanan Murat Çiçek ile Yüz Yüze programında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Ersoy, 24 TV'de canlı yayımlanan "Murat Çiçek ile Yüz Yüze" programında turizm sektöründeki gelişmeleri, Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının faaliyetlerini, Türkiye Kültür Yolu Festivalleri'ni, Rami Kışlası projesini ve tarihi eser kaçakçılığı konusunu ele aldı.

Türkiye'de turizm sektörünün her geçen yıl daha da geliştiğini belirten Ersoy, ürün ve pazar çeşitliliğinin de bu anlamda arttığını söyledi.

"50 MİLYON TURİST HEDEFLİYORUZ"

Bakan Ersoy, bu yıl sezon başında 42 milyon turist hedeflediklerini, Rusya- Ukrayna arasındaki savaşa rağmen hedefi 47 milyon turiste çıkardıklarını, ekim ayı itibarıyla bu rakamları revize ederek, yıl sonuna kadar 50 milyon turist hedeflediklerini belirtti.

Konuşmasında Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının (TGA) faaliyetlerinden bahseden Ersoy, 200 ülkede Türkiye'nin yoğun tanıtımını yaptıklarını, bu anlamda bugüne kadar yüzlerce tanıtım filmi çektiklerini aktardı.

"1 MİLYON 897 BİN YATAK KAPASİTESİNE ÇIKTIK"

Sektöre dair projeler geliştirirken sahadaki tecrübesini kullanmaya çalıştığını dile getiren Ersoy, şöyle devam etti:

"1985'ten beri bu işi yapıyorum. En iyi bildiğim iş bu. Sektöre rehberlikten başladım, basamakları teker teker çıkarak geldim. Pazar ve ürün çeşitliliğinin ne olduğunu çok çok iyi biliyorum. Bizim işimizden dolayı reklam ve tanıtımın önemini de çok iyi biliyorum. Erişimin, markalaşmanın ne kadar zor olduğunu, markalaşırsanız fiyatınızı nasıl koruyacağınızı, kendim de uzun yıllar yaşadığım için bu konulara hakimim ama siz ne kadar hakim olursanız olun, bu işin profesyonelleriyle çalışmanız lazım ve o sinerjiden de çok güzel şeyler ortaya çıkabiliyor."

Türkiye'de geçen yıla göre gelen konukların artmasıyla şu anda 21 bin 500 otelin, 1 milyon 897 bin yatak kapasitesine çıktığını aktaran Ersoy, tanıtım konusunda sosyal medyayı da aktif kullandıkları bilgisini verdi.

"GOTURKİYE.COM" EN ÇOK ZİYARET EDİLEN PLATFORM OLDU"

Bakan Ersoy, dünyada "goturkiye.com"un en çok ziyaret edilen platformlardan biri haline geldiğine dikkati çekerek, Türkiye Kültür Yolu Festivalleri ile de şehirlerin yurt dışında tanınmasına çalıştıklarını belirtti.

Bu yıl Bakanlık tarafından birçok şehirde düzenlenen Kültür Yolu Festivalleri'ne toplam 20 binden fazla sanatçının konuk olduğunu, yaklaşık 33 milyon sanatseverin de festival etkinliklerine katıldığını vurgulayan Ersoy, 2023'te aralarında Trabzon, Gaziantep, Adana ve İzmir'in bulunduğu toplam 10 Kültür Yolu Festivali gerçekleştireceklerini söyledi.

"RAMİ KIŞLASI, İÇERİK OLARAK ÇOK FARKLI TASARLANDI"

Bakan Ersoy, Rami Kışlası projesini yıl sonuna kadar tamamlamayı planladıklarını dile getirerek, "Rami, sadece büyük bir kütüphane değil. 1829'da yapılmış bir kışla. 36 bin metrekarelik kapalı alanı var. CSO binası, Atatürk Kültür Merkezi, Rami Kışlası olsun bunların hepsini bir binanın dışında bir yaşam konseptinde tasarlıyoruz. Yani o beden içine ruh verme operasyonunu burada da yapıyoruz." diye konuştu.

Kışla içine New York'taki Central Park gibi bir alan hazırladıklarını belirten Ersoy, şunları kaydetti:

"İnsanlar kışlaya parkı gezmek için de gelecekler. Parkta gezmişken kitap okuyacaklar, kitap okurken parka çıkacaklar gibi özellikleri olan bir yer. İçerik olarak da çok farklı tasarlandı. Mesela içerisinde Türkiye'nin en önemli en büyük Atatürk ihtisas kütüphanesini kuruyoruz. Yine Yazma Eserler bölümünü, şifahanesiyle birlikte getiriyoruz. Kitapları restore ederken siz onları görebileceksiniz. Bu yazma eserlerin sergilendiği alanlar da olacak. Bu eserlerden de faydalanabileceksiniz. Her yaş grubuna hitap eden kütüphaneler de var içerisinde. Aynı anda 5 binden fazla kişinin oturabileceği alanlar da var ve 7-24 açık olacak bir kütüphane. Kütüphaneler Genel Müdürlüğümüz şu anda yurt dışı dahil olmak üzere Atatürk ihtisas kütüphanesine kitap alımlarına da başladı. Türkiye'dekileri yeterli bulmuyoruz. Yurt dışında yabancı dildeki kitapları da şu anda satın almaya başladık."

"ANADOLU KÖKENLİ BİR ESERİN ALICISI KOLAY KOLAY OLMAMAYA BAŞLADI"

Konuşmasının sonunda tarihi eser kaçakçılığı konusuna da değinen Bakan Ersoy, şu bilgileri paylaştı:

"Bir radikal strateji değişikliğine gittik. Kaçakçılık Şubesi'ni, Kaçakçılık Daire Başkanlığı haline getirip, uzman personel ve kadro sayısını 3 katına çıkardık. İkincisi de sizden kaçırılan malı itibarsız hale getirmeniz gerekiyor. Kaçış yolu üzerindeki ülkeler ve alıcı ülkelerle görüşmelere başladık. Birçoğuyla anlaşmalar yaptık. Şu anda 12 ülkeyi bulmak üzereyiz. İran ile Bulgaristan ile Romanya ile ABD ile Brezilya ile Çin ile Özbekistan, Türkmenistan ve Peru ile protokol yaptık. Önümüzdeki hafta da İsviçre ile yapacağız. Artık Anadolu kökenli bir malın alıcısı kolay kolay olmamaya başladı."

Bu anlamda tarihi eser kaçakçılığında iyi bir yol katettiklerinin altını çizen Ersoy, kendi döneminde 4 binden fazla tarihi eserin Türkiye'ye getirildiğini sözlerine ekledi.

"İŞ ÜRETEMEYENLERİN GÖREVİ ALGI ÜRETMEK"

Murat Çiçek'in "Bu kadar işler yapılırken tüm kesimlerin siz alkışlamasını beklemiyorsunuzdur. Zaman zaman şuna kapılıyor musunuz? Bu kadar da haksız eleştiri olmaz değdiniz noktalar oluyor mu, ya da bu sizin motivasyonunuzu kötü yönde etkiliyor mu?" sorusuna Bakan Ersoy şöyle cevap verdi:

Göreve geldikten 6 ay sonra ben artık siyasiler hakkında konuşmam dedim bu birinci konu. İkinci konu vatandaşın ön yargılı olma hakkı var, bu vatandaşlık hakkı, bizde yöneticiysek, yetki bize verildiyse bizim anlatma sorumluluğumuz var. Yılmadan yorulmadan bazen 10 kere bazen 15 kere anlatacağız. En son Kız Kulesi'ni çaldılar bile dendi. Dezenformasyon olaylarıyla karşılaşıyorsunuz ama bu bizim idarecilik yönümüz yani biz buradan motivasyonumuzu bozmamamız lazım. Daha fazla çalışıp arada da daha fazla fırsat yaratıp vatandaşlarla sizler vasıtasıyla buluşup, bunu anlatmamız gerekiyor.

Yeni çağın bunu gerektirdiğini dile getiren Ersoy, "Biz sonuçta işi yürütüyoruz. Doğru işler üretiyoruz. Mutlaka iş üretemeyenler algı üretmekte çok başarılı olmuş. İş üretmeyenlerin görevi algı üretmek. Onlarla savaşmakta bizim işimiz, o algıları düzeltmekte bizim işimiz ve görevimiz o yüzden işimizin bir parçası olarak yılmadan üzülmeden demotife olmadan bu işleri yürüteceğiz." ifadelerini kullandı.