Bankamatik memuru değiliz, anlayın!.. 

İki farklı mekan, Türkiye için “vicdan” kavramının sınav yeri oldu. HDP’nin Diyarbakır İl Başkanlığı’nın önünde evladının hesabını soran ana-babalar ve İBB’nin önünde günlerdir ekmek kavgası, onur mücadelesi veren emekçiler. Eğer bu iki grubun çığlığına kulaklarınızı tıkıyor, yapılan eylemleri günlük siyasetin gölgesinde değerlendiriyorsanız, ciddi sorun var demektir. 

SAMİMİ DURUŞLARI

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin önünde buluştuğum o emekçilerin samimi duruşu aslında, her şeyi anlatıyor. “Kul hakkı” hassasiyeti olan herkesin dinlemesi gereken sözler söylüyorlar. 

Aralarında eski işçi ve memurlar var, yıllarca didinip güç bela girdikleri işlerinden beş-altı ay içinde olmuşlar da…  Sıradan bir tebligat ile bir anda yaşam ile yüz yüze kalmış olmak belli ki zor ama, en kötüsü “bankamatik memuru” veya “trol işçi” olarak nitelendirilmek. 

Eylem alanının hemen yanında gece nöbeti için battaniyeleri düzelten o işçi, yıllarca belediyede çalıştığını, sabah-akşam görevini hiç aksatmadığını söylerken, özellikle bu tür nitelemelerin ne kadar aşağılayıcı olduğunu vurguluyor. 

Umut Aydoğan, işlerinden çıkarın 1.410 emekçinin haklarının takipçisi Komite’nin başkanı… 2 ayı aşan bir süredir kararlılıkla yürütülen eylemi anlatırken de duygu yüklü…  “Biz yalnız, Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın İmamoğlu’nun seçim sürecinde verdikleri sözleri, yaptıkları konuşmaları hatırlayıp ona göre hareket etmelerini istiyoruz.  Bizler işinde gücünde, ailesinin ekmek derdinde olan insanlarız. Siyaset yüksek bir konudur, bizim mutfağımıza girecek, evlatlarımızın okul harçlıklarına kast edecek düzeyde olamaz. Biz bunu kimseye yakıştıramayız. Beklentimiz var, bu konuyla ilgili kurulmuş Araştırma Komisyonu’nun 11 Kasım’da (bugün) vereceği kararın olumlu olacağına inanıyoruz.” 

KARAR BEKLENİYOR

İBB’den atılan işçiler için bir Araştırma Komisyonu kurulması yönünde AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis Grup Başkanvekili Tevfik Göksu’nun yoğun emek harcadığını biliyoruz. 

Umut Aydoğan şu bilgileri veriyor: “Araştırma Komisyonu toplamda 8 meclis üyesinden oluşmakta.Bizlerin işe giriş sürecini araştırdılar. Ben dahil toplamda 15 arkadaşımız komisyona bizlerin de dinlenmesi için dilekçe ile başvuru yaptık.Kabul edildi ve komisyon ile teker teker görüştük.Kendilerine işe giriş süreci,işlerimizde nasıl çalıştığımızı,işten çıkarılış şeklini ve çıkarıldıktan sonra ki mağduriyetimizi anlattık. Bizzat kendim bir rapor hazırlayıp iş yerlerimizde çekildiğimiz daha önceki  fotoğrafları aldığımız belgeleri bizden istenen belgeleri sınava girdiğimize dair belgeleri ve SMS’ leri hazırlayıp kendilerine sundum.Kendileri de araştırmayı tamamlamış ve 11 Kasım Pazartesi (bugün) yapılacak  meclis toplantısında rapor sunulacak.Ve son sözü Sayın Ekrem İmamoğlu söyleyecek. Bu söz bizce adil olmalı…” Kararı, yalnız bin 410 emekçi değil, Türkiye bekliyor.