24 Nisan 2024 Çarşamba / 16 Sevval 1445

Başkan Erdoğan: Siz çıkarın yoksa biz Münbiç’e gireceğiz  

Başkan Erdoğan, ABD’yi Münbiç ve Fırat’ın doğusu için son kez uyararak “Çıkardınız çıkardınız, aksi takdirde biz Münbiç’e de gireceğiz. Türkiye, Fırat’ın doğusu için yeteri kadar zaman kaybetmiştir. Bundan sonrası için tek bir günlük gecikmeye dahi tahammülümüz yoktur” dedi.

15 Aralık 2018 Cumartesi 07:00 - Güncelleme:
Başkan Erdoğan: Siz çıkarın yoksa biz Münbiç’e gireceğiz  

Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) Üye/Gözlemci Devletlerin Anayasa ve Yüksek Mahkemeleri Birinci Yargı Konferansı’na ve Pullman İstanbul Airport Hotel And Convention Center’da gerçekleştirilen Parlamentolararası Kudüs Platformu İkinci Konferansı’na katıldı. Erdoğan, Türkiye’nin Fırat’ın doğusunu da huzur ve güvene kavuşturmakta kararlı olduğunu vurgulayarak terör örgütü PYD/PKK’nın, Amerika’nın ve kimi Avrupa ülkelerinin desteğiyle her türlü zulmü, ihaneti sergilediğini söyledi. Erdoğan şunları kaydetti: 

Biz bu terör örgütüyle, doğrudan ülkemizi de hedef aldığı için çok daha etkili bir şekilde mücadele ediyoruz. Ama aslında bu örgüte karşı tüm İslam dünyasının topyekün mücadele etmesi gerekir. Çünkü bu örgüt vasıtasıyla Suriye’nin bir bölümü, medeniyetimizin ve kültürümüzün dışına çıkartılmaya, adeta bağrımıza bir hançer saplanmaya çalışılıyor. 

HUZUR VE GÜVENE KAVUŞTURACAĞIZ 

Bizim böyle bir tehdide izin vermemiz düşünülemez. Bunun için daha önce Cerablus’ta, Afrin’de Rusya ile vardığımız anlaşmayla İdlib’de yaptığımız gibi, Fırat’ın doğusundaki bölgeleri de huzura ve güvene kavuşturmakta kararlıyız. 

Dün (Önceki) akşam itibarıyla Irak’ta operasyonlarımızı yaptık. Durduk mu? Yok, bunun gerisi gelecektir. 

Oradan gelen tehdidin cevabı da anında verilecektir. Bu terör örgütlerini ya yok edecekler, onlar etmiyorsa biz yok edeceğiz. Dün, Tel Rıfat’tan Afrin’deki askerlerimize yönelik kalleş saldırı, aldığımız kararın ne kadar isabetli olduğunu göstermiştir. Sınırlarımıza yığılan silahların ve teröristlerin bizi hedef alacağı gerçeğini bu olay bir kez daha ispatlamıştır.    

Bir insani istihbarat var, bir de teknik istihbarat var. Hem insani istihbaratı kullanıyoruz hem teknik istihbaratı kullanıyoruz. Bunlarla beraber nerede ne var, ne kadar araç geldi girdi, nereye neyi getirdi, bunları da öğreniyoruz.

Bunları ilgililere en üst noktada, Obama’ya da, Trump’a da bunların hepsini anlatmış bir insanım. Fakat hepsi de duyar gibi görünüyorlar ama duymuyorlar. 

GECİKMEYE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK

Bugüne kadar stratejik ortağız, NATO’da beraberiz, uluslararası birçok kuruluşta beraberiz. Bizimle beraber bu adımları atmayanlar veya atamayanların, bu tür kuruluşlarla hiçbir ilgisi, alakası olmayan ülkelere ne yapacaklarını düşünün.

(Cambaza bak cambaza) oyunu haline getirdikleri Münbiç hikayesiyle bizim dikkatimizi dağıtmaya, kararlılığımızı bozmaya çalışıyorlar. ‘Münbiç’i onlardan orayı boşaltacağız. Onları Fırat’ın doğusuna göndereceğiz’ dediler, göndermediler. 

Şimdi de diyoruz ki ‘Temizlediniz temizlediniz, çıkardınız çıkardınız, çıkarmadığınız takdirde biz Münbiç’e de gireceğiz.’ Türkiye, müdahale konusunda yeteri kadar zaman kaybetmiştir. Bundan sonrası için tek bir günlük gecikmeye dahi tahammülümüz yoktur. 

Afrin Operasyonu’nda sahada karşılaştığımız manzara, istihbarat birimlerimizden gelen raporlarla tescillidir. Bu veriler bize Fırat’ın doğusunda neler yapıldığını ve hemen harekete geçmezsek, ileride karşımıza neler çıkacağını göstermeye yeterlidir. 

TRUMP İLE SURİYE'DE KOORDİNASYON MUTABAKATI

Başkan Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile telefonda görüştü. Külliye kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında dün akşam bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Görüşmede, ikili meselelerin yanı sıra güvenlik ve terörle mücadele konuları başta olmak üzere Suriye’de yaşanan son gelişmeler değerlendirildi.  Erdoğan, Trump’a Türkiye’nin PKK/PYD/YPG terör örgütünün varlığı ve eylemlerinden kaynaklanan meşru güvenlik endişelerini aktardı. İki lider, Suriye bağlamında daha etkin bir koordinasyon sağlanması konusunda mutabakata vardı.  

Kudüs’ten İslamı silemeyeceksiniz    

Başkan Erdoğan Kudüs’ün ümmetin namusu olduğunu belirterek ABD ve işgalci İsrail’e seslendi: “Kudüs’ün şahsı manevisini yok edeceğinizi zannediyorsanız kendinizi aldatıyorsunuz. Bunu yok edemezsiniz.” 

Başkan Erdoğan, Kudüs davasının yalnızca Filistin’deki bir avuç Müslümanın davası olmadığını belirterek, “Kudüs, 1,7 milyarlık İslam aleminin onuru, namusu, harim-i ismetidir. Bu dava, hepimizin ortak davası, hepimizin ortak meselesidir” dedi. Kudüs’ün arzın üstünde bir sancak, görkemli bir çınar olduğunu kaydeden Erdoğan “Yüreğimizin yarısı Mekke, geri kalanı da Medine’dir. Bunların üstünde bir tül gibi Kudüs vardır. İşte bunun için biz, ‘Kudüs kırmızı çizgimizdir’ diyoruz” diye konuştu. 

KENDİNİZİ ALDATIYORSUNUZ

Erdoğan, Kudüs’ü savunmanın insanlığı savunmak, barışı, adaleti, bağımsızlığı savunmak olduğu inancıyla bu meseleye en güçlü şekilde sahip çıktıklarını anlatarak, “Bu süreçte sizlerin ülkemize verdiği destek, sadece bugünümüz adına değil geleceğimiz adına da hayati öneme sahiptir” dedi. İsrail son 50 yıldır Kudüs’teki İslam izlerini silmeye çalıştığını vurgulayan Erdoğan şunları söyledi: “Silemeyeceksiniz. Bu tarihi gerçeği yok edemeyeceksiniz. Ve tüm 1 milyar 700 milyonluk İslam dünyasını içinde gaflet içerisinde olan yöneticiler olabilir. Ama bu halkları yok edemeyeceksiniz. Müslümanlara ait toprakları, işyerlerini, evlerini hatta ibadethaneleri gasp ederek burada bir soykırım uyguluyor. Buralara bir kaç tane büyükelçilik getirmekle eğer Kudüs’ün şahsı manevisini yok edeceğinizi zannediyorsanız kendinizi aldatıyorsunuz. Bununla bunu yok edemezsiniz. BM’nin beş daimi üyesinin bir tanesinin iki dudağı arasında sıkışmış kalan bu dünya adil bir dünya olamaz. 

ANTİSEMİTİZM DEĞİLDİR

Holokost nasıl insanlık dışı suçsa, Gazze sahilinde top oynayan çocuklara bomba yağdırmak da aynı derecede ağır bir insanlık suçudur. Biz mazlumlar arasında ayrım yapmadığımız gibi zalimler arasında da ayrım yapmıyoruz. Birileri her eleştiriyi, vahşet ve katliama yönelik her haklı tepkiyi hemen antisemitizm yaftasıyla önemsiz hale getirmeye çalışıyor. İsrail’in politikalarına tepki göstermek asla antisemitizm değildir.  Bütün gayemiz Filistin’de kalıcı barış ve istikrarın tesis edilmesidir. Bunun yolu da her fırsatta ifade ettiğimiz gibi 1967 sınırlarında bağımsız Filistin devletinin kurulmasıdır. 

Müslümanın olduğu yerde adaletsizlik zulüm olamaz 

Başkan Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı’na (İİT) Üye/Gözlemci Devletlerin Anayasa ve Yüksek Mahkemeleri Birinci Yargı Konferansı’na katıldı. Erdoğan, şunları söyledi: 

İslam dünyasını DEAŞ, El-Kaide, Boko Haram, Eş-Şebab, FETÖ gibi terör örgütleriyle cendereye almaya çalışanların asıl hedefi, Müslümanların hayat damarlarını kurutmaktır.  

Müslümanın olduğu yerde sömürü olmaz, soykırım olmaz, husumet olmaz, adaletsizlik olmaz, gelir dağılımı çarpıklığı olmaz. 

Ama bugün bu kötülüklerin hepsi de İslam dünyasının üzerinde kara bulut gibi dolaşıyor. Bizlere düşen işte bu kara bulutları dağıtmak için neler yapmamız gerektiğini bulmak ve hayata geçirmektir. 

Adalet konusunda en büyük tehlikelerden biri, yargı kurumunun akıl ve muhakemeyi bir kenara bırakıp kendi ideolojik saplantılarının peşine düşenlerin kontrolü altına girmesidir. 

Türkiye, FETÖ meselesinde bu sıkıntıyı yaşamıştır. Darbe yapmaya kalkışan bu örgütün mensupları, şimdi hukuk önünde hesap veriyor. 

Yaşadığımız ihanet, ne kadar büyük olursa olsun biz bunlarla mücadelemizi hukuktan, adaletten, haktan ve vicdandan taviz vermeden yürütüyoruz. 

Rehavete kapılmıyor, kararlılığımızı hep canlı tutuyor ama hukuk devleti ilkesine de titizlikle bağlı kalmayı sürdürüyoruz. 

İslam toplumlarının çoğunun yönetimleri, henüz adaletten, hukuktan, özgürlüklerden uzak bir görüntü içindedir.  Kaşıkçı cinayeti sonrasında sergilenen tavırlar, bu gerçeği bir kez daha adeta yüzümüze çarpmıştır. 

Bu cinayetin takibini neredeyse şu anda tek başımıza yapıyoruz. Bu eksiklerimizi gidermeden, İslam toplumları olarak hak ettiğimiz yere gelebilmemiz, Rabbimizin ve Peygamber Efendimizin bize müjdelediği huzura ve saadete kavuşabilmemiz mümkün değildir. 

Konferansın tüm bu meselelerin konuşulduğu, tartışıldığı, çözüm yollarının ortaya konulduğu bir platforma dönüşmesini diliyorum.      

Kaşıkcı cinayetinin faili bellidir

Başkan Erdoğan, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’da, Suudi Arabistan  Başkonsolosluğu’nda öldürülmesinin aslında her yönüyle açık olduğunu vurguladı. Erdoğan,”Bunun failinin kim olduğu da bana göre belli. Zira İstanbulumuza gönderilen 15 kişinin içinde olduğu çok açık, net” dedi. Erdoğan, ses kayıtlarından bu 15 kişi içerisinde Veliaht Prens’in en yakınında olanların da aktif rol üstlendiğinin anlaşıldığını belirterek “Aldığı talimatı yerine getirenler orada” diye konuştu. Her şeyin şu anda gün yüzüne çıktığını ifade eden Erdoğan, ABD Senatosu’ndan çıkan cinayetle ilgili Suudi Veliahtı sorumlu tutan kararı hatırlattı. 

ADALET YERİNİ BULMALI

Türkiye’nin elindeki tüm delilleri isteyen herkese gösterdiğini anlatan Erdoğan sorumluların İstanbul’da yargılanmasını önerdiklerini kaydetti. Erdoğan, “Zerre kadar adalet anlayışı olsa, ‘Ne demek, tabii ki veririz, buyurun siz yargılayın’ diyebilirdi. Neden diyemiyorlar? Çünkü bu işin sıçrayacağı yer neresi olduğu ortaya çıkıyor” dedi. Erdoğan, ABD’nin BM Daimi Temsilcisi  Nikki Haley’in açıklama yaptığını ve açıkça isim verdiğini ifade ederek, “Bütün çıplaklığıyla artık iş ortaya çıkıyor. Bırakmak yok ki adalet yerini bulsun” şeklinde konuştu.      

BABA VE OĞULA HER ŞEYİ ANLATTIK

Riyad’dan aradıklarını belirten Erdoğan “Biz gerek babaya, gerek oğluna her şeyleri anlattık... Krala şunu sordum. ‘Bu 15 kişi İstanbul’a niye gönderildi? Katil bu 15 kişinin içinde’ dedim” ifadesini kullandı. Veliaht Prens’in “Kaşıkçı başkonsolosluktan çıktı” dediğini anlatan Erdoğan “Bunlar dünyayı enayi zannediyor. Bu millet enayi değil hesabı sormasını bilir.  Suudiler delilleri almak istedi. Dinletiriz, gösteririz ama vermeyiz. Verelim de  bunları yok mu edeceksiniz?” dedi. Erdoğan, ses kayıtlarında birinin açık açık ‘ben kesmesini iyi bilirim’ dediğini aktararak “Çünkü bir morg mensubu. Bu adam üst dützey asker” diye konuştu.