1 Temmuz 2025 Salı / 6 Muharrem 1447

Başkan Erdoğan: Teröristler duruyor, gerekeni yapacağız

Başkan Erdoğan, ABD ve Rusya’ya güvenli bölge mutabakatını hatırlattı ve uyardı: Rusya ile devriye yürütürken maalesef ABD de terör örgütü YPG/PYD ile devriye atıyor. Bunlar mutabakatta yok. Durumdan vazife çıkarıyor, öyle şey olamaz.

6 Kasım 2019 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Başkan Erdoğan: Teröristler duruyor, gerekeni yapacağız

Türkiye Başkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin dünyada terörle mücadele konusunda en büyük mücadeleyi veren, en büyük kayıpları yaşayan ve aynı zamanda en büyük başarıları elde etmiş bir ülke olduğunu söyledi. Erdoğan, “Diyarbakır’daki il teşkilatını niye terk ettiniz? Ey Batı, orada il teşkilatının önündeki anneleri niye görmediniz, niye görmüyorsunuz? İşinize gelmiyor. Siz ikircikli de değilsiniz, siz çok yüzlüsünüz” dedi. Erdoğan,teröristlerin, yaptıklarını fazlasıyla ödediklerini, ödemeye de devam edeceklerini belirterek, “En son terörist inşallah bitinceye kadar bu mücadele devam edecek. Kimse bizden bunu durdurmamızı beklemesin” açıklamasını yaptı. Erdoğan Türkiye’nin uzun ve ağır bedelli terörle mücadele süreci takdir edilmek yerine ülkenin üzerinde besapları olanlar tarafından kullanışlı bir malzeme olarak görüldüğünü belirtti. 

TERBİYESİZLEŞTİLER

PKK ve DEAŞ’ın saldırılarına hep seyirci kalındığını, Gezi ve çukur olaylarında Türkiye’nin değil vandalların ve teröristlerin yanında saf tutulduğuna işaret eden Erdoğan, “15 Temmuz darbe girişimi gecesi, hepsinin de heyecanla gecenin sonunda darbecilerin galebe çalmasını beklediklerini çok iyi biliyoruz. Hatta Amerika’da, Avrupa’da ve kimi Arap ülkelerinde bazıları, sabahı beklemeden darbecilere olan desteklerini ifşa etmekten de çekinmediler. Hüsrana uğradılar. Bu hayalkırıklığının etkisiyle giderek hırçınlaştılar, terbiyesizleştiler, pervasızlaştılar” değerlendirmesinde bulundu.      

FETÖ elebaşı Feto’nun ABD’de tutulduğunu anımsatan Erdoğan “Bu, bulunmayan bir hint kumaşı değil. Demek ki burada başka projeler var. Şu anda bu terörist başı Feto, bir projedir. Ama öbür taraftan biz de bir şey olduğu zaman, ‘Bunu bize gönderin.’ Kusura bakmayın” dedi.      

DEAŞ İLE BERABERLER

“DEAŞ’ın başı Bağdadi sizin için ne kadar önemli ise Feto denilen bu terörist başı da bizim için o kadar önemlidir” diyen Erdoğan “Ha Apo ha Feto, hiçbir farkı yok” diye konuştu. Suriye’nin kuzeyinde terör koridorunu önlemek için harekat başlatıldığını belirten Erdoğan “müttefik” denilen ülkelerin terörün yanında yer aldığını kaydetti. ‘askerlerimiz çekiyoruz’ diyen ABD’nin askerlerini çekmediğini vurgulayan Erdoğan “Oyalıyorlar. Hep oyalama taktikleri. Bu terör örgütlerini terör örgütü olarak adeta kabul etmediklerini son 2018 terör raporunda yaptıkları açıklamayla da ortaya koydular. Dün bizler de kabine toplantımızdan sonra açıklamamızı çok açık net yaptık. Bundan sonra böyle” dedi. Erdoğan Türkiye’nin DEAŞ’la mücadelede muazzam başarısının yanında bile yer alan kimsenin olmadığını belirterek “Çünkü bunlar kendileri zaten DEAŞ’la beraber hareket ediyorlar” ifadesini kullandı. Türkiye’yi uluslararası alanda köşeye sıkıştırma çabalarının sürdüğünü ifade eden Erdoğan “Amaçları, Türkiye’yi takatsiz bırakıp, güney sınırlarımız boyunca kurmaya çalıştıkları terör koridoruna razı etmekti. Buna fırsat vermedik” dedi. 

Erdoğan, Türkiye’ye silah ambargosu uyguladıklarını, F-35 uçaklarını teslim etmek istemediklerini hatırlattı.Erdoğan “Bunun üzerine biz de öncelikle kendi milli muharip savaş uçağımızın geliştirilmesi sürecini hızlandırdık. Aynı zamanda alternatif tedarik yollarını araştırıyoruz” diye konuştu.  Bu konuda da Türkiye’yi teslim alamayınca, asırlık hesapları gündeme getirip, kinlerini kusmaya başladıklarının altını çizen Erdoğan, tehditler savurduklarını ancak bir şey yapamadıklarını söyledi. Erdoğan şunları belirtti: “Bunlar mertçe mücadele etmeyi bilmezler. Bunların her işi sinsilik, ikiyüzlülük, tuzak kurma, oyuna getirme üzerine kuruludur. Şimdi yine benzer çabalar içindeler. Her gün birileri çıkıyor ülkemizi tehdit ediyor. Arada bir de mektuplar yazıyorlar. Böyle yapınca Türkiye korkup geri mi çekiliyor? Siz YPG/PKK’yı terör örgütü olarak raporlarınıza yazmayınca, bu eli kanlı katiller ibra mı oluyor? Elbette hayır.”      

Erdoğan Türkiye’nin tehditlere, baskılara eyvallah etmeyeceğini belirterek  “Bu bayrak inmez. Bu ezan susmaz. Bu ülke bölünmez. Bu millet diz çökmez. Bu devlet, inşallah, ilelebet payidar kalır” dedi.Erdoğan’ın bu sözleri partililerce ayakta alkışlandı.      

BİZİ ALDATAMAZSINIZ 

Erdoğan, Türkiye’nin, Suriye ve Irak topraklarında tek bir terörist kalmayana kadar mücadelesini sürdüreceğini vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti: “Amerika ve Rusya ile vardığımız mutabakatlara bağlıyız. Bir şartla, muhataplarımızın da sözlerini yerine getirmeleri halinde bu geçerlidir. Her iki tarafta da belirlediğimiz güvenli bölge sınırları içinde halen teröristlerin bulunduğunu biliyoruz. Bizi aldatamazlar. Buralar teröristlerden arındırılmış değil. Bir taraftan zaten ‘Petrolü ben çok severim.’ dediği zaman ne var orada? Petrolün yanında petrolü beraber üreteceği teröristler var. Güvenli bölge sınırları ötesindeki teröristler de güvenlik güçlerimize yönelik saldırılar düzenliyor. Bu duruma seyirci kalmayacağız. Bugüne kadar olduğu gibi bundansonra da ne yapmamız gerekiyorsa onu yapacağız.”      

REDDEDİYORUZ

Rusya’dan alınan S-400’lerin, F-35 meselesi ve yaptırımlar başta olmak üzere diğer konularla ilişkilendirilmesinin akıl ve mantık işi olmadığını bildiren Erdoğan, “Bu konudaki ısrarları, ülkemize yönelik husumet dalgasının yeni bir aracı olarak görüyoruz. Türkiye ile eşit şartlarda konuşmaya, anlaşmaya hazır olan herkese ülkemizin kapıları da gönül kapılarımız da sonuna kadar açıktır. Ülkemizin ve milletimizin istiklaline, istikbaline, onuruna halel getirecek her türlü davranışı, her türlü teklifi, her türlü ifadeyi peşinen reddediyor, sahibine iade ediyoruz.” ifadelerini kullandı. 

GÖZ KAMAŞTIRICI BİR TABLO İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Başkan Erdoğan AK Parti’nin 3 Kasım 2002’de tek başına iktidara geldiğini anımsattı. “Aradan geçen 17 yılda Türkiye’yi nereden nereye getirdiğimize baktığımızda, göz kamaştırıcı bir tablo ile karşılaşıyoruz” diyen Erdoğan, üstelik bu 17 yıllık dönemde, Türkiye’nin, vesayetle mücadeleden envaiçeşit terör saldırısına ve ekonomik sabotajlara kadar pek çok sıkıntıyla da yüzleşmek zorunda kaldığını söyledi. Vesayet odaklarının AK Parti’nin hem bizatihi varlığını hem de iktidarını uzun süre kabullenemediklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: “Hatta bugün dahi ellerine imkan geçse AK Parti’yi yerle yeksan etmek isteyeceklerinden hiç şüpheniz olmasın. Nitekim en küçük bir fırsatta bu tür heveslerin nasıl hortladığını, son mahalli seçimlerin ardından yaşanan kimi hadiselerde hep birlikte gördük.” 

EN BÜYÜK REFORM 

Cumhuriyet tarihinin en büyük reformunu gerçekleştirerek Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildiğini hatırlatan Erdoğan “Türkiye’nin başarılarının iyice belirginleştiği 2013’ten itibaren giderek tırmanan kesintisiz bir saldırı dönemini hep birlikte yaşadık. Gezi olayları dönemini hatırlayın. Vesayete nasıl teslim olmadıysak bu vandallara da eyvallah etmedik ve sokakları onlardan temizledik” dedi. Ardından FETÖ’nün 17-25 Aralık darbe girişimi, çukur eylemleri geldiğini anımsatan Erdoğan girdikleri her seçimi de kazandıklarını söyledi. Erdoğan bunun üzerine 15 Temmuz darbe girişimine kalkışıldığını belirterek “Türkiye’yi terör örgütleri vasıtasıyla kuşatmayı planlayanlara cevabımızı, teröristleri tepeleyerek verdik. diye konuştu. 

KESİNTİSİZ İŞLEYEN SİSTEM

Erdoğan, muhtarlıklardan cumhurbaşkanına kadar kesintisiz işleyen bir kamu yönetimi sistemiyle millete sunulan hizmetin kalitesini her alanda sürekli yükseltmenin gayreti içerisinde olduklarını belirterek, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bu bakımdan ülkemizin geleceğine bıraktığımız en büyük miras, en büyük armağan olacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden rahatsız olanlar var, bunu biliyorum. Diyorlar ki ‘Bu geleneğimize ters bir yapı’, yeri geliyor, diyorlar ki ‘Biz Atatürk’ün partisiyiz.’ Acaba Gazi, parlamenter demokrasiyle mi idare etmişti ülkeyi?” değerlendirmesini ya ptı. Erdoğan, şöyle dedi: “Dert  ba şka. Dert, kiminle geldi? AK Parti iktidarıyla. Bu, Cumhur İttifakı’nın ortaklaşa getirmiş olduğu bir sistem. Bu rahatsız ediyor. Etse de etmese de sonunda nereye gidildi? Sonunda millete gidildi. Millet, Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne ‘evet’ dedi. Hani egemenlik kayıtsız şartsız milletindi? Bunlarda dürüstlük diye bir şey yok. Milletimiz buna yaklaşık yüzde 52 ile ‘Evet’ dedi mi? Dedi. Bundan sonra sizin konuşmanız lafügüzaftır.”  

FETÖ İLE MÜCADELEDEN ASLA TAVİZ VERİLMEYECEK

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı’na ilişkin yazılı açıklama yaptı.  Altun “15 Temmuz hain darbe girişiminin faili FETÖ’ye karşı yürütülen kararlı mücadeleden asla taviz verilmeyeceğinin üzerinde hassasiyetle durulmuş, şehit ve gazilerimiz minnetle anılmış, bu alçak terör örgütüyle mücadeleyi zafiyete uğratma potansiyeli taşıyan tutum ve davranışlara asla izin verilmeyeceği güçlü bir biçimde vurgulanmıştır” ifadelerini kullandı.

ABD ZİYARETİNİ TRUMP İLE GÖRÜŞÜP ÖYLE KARAR VERECEĞİM

Başkan Erdoğan, ABD Başkanı Trump ile görüştükten sonra Washington’a yapacağı ziyareti gerçekleştirip gerçekleşmeyeceğine karar vereceğini söyledi. 

Başkan Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı’ndan çıkışında, gündeme ilişkin soruları cevapladı. ABD’ye ziyaret konusunda bir karar verip vermediği sorulan Erdoğan, “Geçen söyledim, bakalım gitmeden önce bir kendileri ile telefon görüşmesi yapacağız, o telefon görüşmesine göre nihai kararımı vereceğim” dedi. Telefon görüşmesinin zamanının sorulması üzerine Erdoğan, “Arkadaşlar irtibat kurmaya çalışıyorlar” ifadesini kullandı.      

ARINÇ’I ESEFLE KARŞILADIM

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’ın “KHK faciadır” ifadelerinin sorulmasına karşılık Erdoğan, “Arkadaşlar kendisi de bir hukukçu olduğuna göre, KHK ile ilgili ‘facia’ ifadesini kullanmasını esefle karşıladım. Bunu da kendi aramızda değerlendireceğiz. Tabii şık bir açıklama değil, kabullenmek de bunu doğru değil” dedi. 

BAĞDADİ’NİN KIZ KARDEŞİ

Terör örgütü DEAŞ’ın öldürülen lideri Ebubekir el-Bağdadi’nin kız kardeşi Resmiye Avad’ın yakalanmasıyla ilgili hukuki sürecin nasıl işleyeceğine yönelik soru üzerine de Erdoğan, “Bizim hukukumuzda neyse o şekilde ilerleyecek” dedi. Yargılanmasının burada olup olmayacağına ilişkin soruya karşılık Erdoğan, “Arkadaşlar ben o kadar ileri derecede hukukçu değilim ama şu anda arkadaşlarımız bunları yakaladılar ve geri gönderme merkezlerinde şu anda bunları tutacaklar. Gelecek zamanla söylüyorum” ifadesini kullandı.      

Kamuoyunda infaz düzenlemesine ilişkin AK Parti ve MHP’nin bir çalışması bulunduğu ifade edilerek bunda gelinen noktanın sorulması üzerine Erdoğan, “Henüz yok.” karşılığını verdi.      

ABD İLE MUTABAKATIMIZDA YOK

Erdoğan, “Barış Pınarı Harekatı’nın bulunduğu bölgelerde ve diğer bölgelerde teröristlerin çekilmediğini ifade ettiniz. Harekatın bundan sonraki aşamasında acaba operasyon kaldığı yerden devam eder mi?” sorusunu cevaplarken şunları kaydetti:      

“Ne demek? Şu anda biliyorsunuz bugün devriye çalışmaları yine devam ediyor. Ama biz Rusya ile mutabakatımız çerçevesinde bu devriye çalışmalarını yürütürken maalesef Amerika da bu terörist örgüt YPG/PYD ile ayrıca bir devriye görevini yapıyorlar kendilerine göre. Halbuki bunlar çekileceklerdi. Çekilme kararını verdiler, çekilme kararını verdikleri halde şu anda bölgede böyle bir devriye çalışmasını Amerika’nın bu terör örgütleriyle yapılmasını neyle izah edeceğiz? Bunlar bizim mutabakatımızda yok. Durumdan vazife çıkarıyor, öyle şey olamaz.”   

F-35 ÇÖZÜLMEZSE GEREKLİ ADIMI ATARIZ

Erdoğan, “ABD F-35’leri vermediği takdirde Rusya’dan savaş uçağı alımı olacak mı?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Bu kadar böyle çok hassas, ince niye çalışıyorsunuz? S-400’ü alırken bir yerlere sorduk mu? Sormadık, değil mi? Aldık mı, aldık. Böyle bir şey yaparken de eğer alma kararını verirsek alırız. Bütün mesele anlıktır. Çünkü burada bizim hakkımız var ve burada biz bir pazar değiliz. Patriotlar konusunda defaatle kendileriyle görüşmüşüzdür, hep bizim önümüze kongreyi getirmişlerdir. Kongreye sunmuşlardır, kongreden olumsuz cevap aldıkları için bize patriot satamamışlardır. 

EGEMENLİĞİMİZE MÜDAHALE

Bu Obama döneminde de böyle olmuştur, Sayın Trump döneminde de ne yazık ki böyle olmuştur. Hem sen savunma sistemleri noktasında benim şu an ihtiyacım olan sistemi bana vermeyeceksin hem de kalkıp bir başka yerden ben bunu tedarik ettiğim zaman, ‘Alamazsın, benim müsaade etmem gerekir’ diyeceksin. Bu bir defa bir ülkenin egemenlik haklarına müdahaledir. Türkiye egemenlik haklarına müdahaleyi asla kabul edebilecek bir tıynette değildir. Biz bu konuda nasıl S-400’de kararımızı verip alımlarımız yaptıysak aynı şekilde F-35 sorunu çözülmezse bu noktada da gereken adımları atarız.”