26 Nisan 2024 Cuma / 18 Sevval 1445

Başkanlık da olabilir yeter ki balansı olsun

Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin çözüm süreci ve yeni anayasa ile çok önemli bir fırsat yakaladığını belirterek, “Bunlara sahip çıkalım. Her şeyin bu kadar açık seçik yapıldığı ortamı olağanüstü takdir etmeleri lazım” dedi. Gül, yeni Anayasa ile ilgili olarak da 'Birçok gelişmiş ülkenin anayasasında vatandaşlık tanımı yok. Bu, olmazsa olmaz şart değil' dedi.

Yusuf Ziya Cömert3 Nisan 2013 Çarşamba 07:00 - Güncelleme:
Başkanlık da olabilir yeter ki balansı olsun

Cumhurbaşkanı Gül, çözüm süreci ve yeni anayasa çalışmalarını değerlendirdi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Litvanya ve Letonya’yı kapsayan ziyaretinin ilk ayağı olan Riga’da beraberindeki gazetecilere konuştu. Yeni anayasa fırsatının heba edilmemesi gerektiğini söyleyen Gül, “Hangi sistem olursa olusa olsun, o sistemin kendi sistematiğini muhafaza etmek kaydıyla, hepsi tercih edilebilir. Önemli olan içindeki check balanslardır” dedi. Gül’ün açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Süreç çok aleni yürüyor

İlk defa bu kadar aleni, bu kadar açık seçik herkesin içine girdiği bir durum var. Olağanüstülüğü buradan geliyor. Tenkit edilir, edilmez, mahsurları vs... Bunlar ayrı mevzu. İlk defa kiminle mücadele ediyorsan muhatap almışsın. Siyasi temsilciler işin içine girmiş. Mektuplar gelmiş gitmiş. Bu kadar aleni. Aklı selimle, bilgiyle hareket etmek gerekir. Burada işte, hiçbir pazarlık yapılmadan, onun bunun, içeriden dışarıdan kimsenin birşey demesine gerek kalmadan, Türkiye’nin siyasetçilerinin olgunluğuyla Türkiye’nin yapması gerekenleri büyük bir özgüvenle yapabiliriz. 

Bu ortamı takdir etmeleri lazım

Herşeyin bu kadar aleni yapıldığı herşeyin bu kadar açık seçik yapıldığı ortamı olağanüstü takdir etmeleri lazım. Hükümetin cesareti takdir edilmeli. Öyle çeşitli şartlar sunmak filan... Bunlar küçük şeyler. Hiç kimse, nihai niyeti çözüm olmadan bu işlere girmez.

Muhalefet de işin içine sokulmalı

(Çözüm Süreci) Herşey kritik bir döneme geldi rastladı. Her dakika önemli, her söz özlü olmalı. Siyasi partiler işin içine sokulursa, ne kadar çok sorulursa o kadar da kolay olur. İnsanlar ‘katkım yoksa karşı dururum der’ siyasetin doğası bu.

Kürde zorla Türksün dedirttik

‘Ben Türk değil, Kürdüm, bu toprağın insanıyım’ diyen insanlara zorla ‘yok ya sen illede Türksün’ dedirtmişiz. Bunlar bizim yanlışlarımız. Bunu yaptığımız için güç verdik, enerji verdik. Bugün özgüven içinde bunları bizim halletmemiz lazım. Bu, anayasa çalışmaları bir fırsat. Ülkenin geleceği açısından çok önemli. Bugünkü Anayasa’da bile hiçbir değişiklik yapmayın, Türkiye’deki tüm kültürleri korumamızı emrediyor. Bizans’ın kalıntılarını korurken ben niye nüfusumun bir kültürünü korumayayım. 

Kayseri’de de işkence vardı

Bir memlekette yanlışlıkta ısrar ediliyorsa karşı tarafa güç veriyorsunuz demektir. Şöyle bir geçmişe baktığınızda, yeri gelmiş yasak olmuş, yeri gelmiş OHAL olmuş. Şunu da hatırlatmak isterim, sadece Diyarbakır hapishanelerinde olmadı, Kayseri hapishanesinde de oldu. Benim kardeşim kaç ay yattı. Çektiği işkenceleri biliyorum. Kayınpederi neler çekti. Hepimiz o şeylerden geçtik. Türkiye’de sadece bir değil, yanlışlık her yerde olmuştur.

İmparatorluk özgüveni ile hareket etmeliyiz

Osmanlı İmparatorluğu da Selçuklu İmparatorluğu da tarihte Türk devletleri olarak bilinir. Ama imparatorluklarda, ‘Osmanlı vatandaşlarının hepsi Türktür’ diye bir şey yok. ‘Selçuklu’nun hepsi Türktür’ diye bir şey yok. Benim söyleyeceğim şu; biz bugün imparatorluk değiliz. Üniter bir devletiz. Ama biz imparatorluk refleksi ve özgüveni ile hareket edebiliriz. Buna inanıyorum başından bu yana da söylüyorum. Böyle hareket edersek bir çok sorunu aşarız, kendi kedimize dar elbiseler giydiriyoruz. Başka ülkenin toprağında gözüm yok. Ama biz imparatorluk bakiyesiyiz. Kendimizi dar elbiselere sokmayalım.

Belediyelere daha çok yetki verilmeli

Yerel yönetimler konusunda da biraz daha ademi merkeziyetçiliğe önem veriyoruz. Düne kadar köy yolunu Ankara’dan yaptırıyorduk. Onun için bir çok iş olmadı. Bütün bunları dağıttık ettik. Burada da gayet açık AB yerel yönetimler şartı var.

Biz ona bazı şerhler koymuşuz, onları kaldırmak lazım. Aslında fiilen kaldırmışız. Belediyelerin hepsinin kardeş şehri var. ‘Belediyeler yüksek mahkemeye gidebilir’ diyor biz yapıyoruz işte. Bütün bunlar üniter yapı içerisinde olan şeyler. Belediyelere daha çok yetki vermeniz lazım. Korkularımız bizi hep bu hale getirdi. Şimdi 2004 yılında Kamu Reformu Yasası’nı çıkardık. Yerel yönetimlerle bütün bunları yapıyorduk. Ama ‘Türkiye’nin üniter yapısına aykırı’ diye geri çevrildi ve kadük hale geldi.

Hasan Cemal’e büyük ayıp edildi

Doğrusu bu konularda kendi düşüncelerini rahatlıkla yazan insanları her zaman takdir etmişimdir. Ona karşı yapılan çok büyük ayıptır. Fikirlerini tutarsınız tutmazsınız ayrı... Gazetesinin tutumunu kastediyorum. Varsa bir empoze, gazetesi direnecek kardeşim. Başbakan da ‘bizden bir şey yok’ dedi.

Vatandaşlık Anayasa’da olmazsa olmaz değil

Benim de elimde çalışma var. 49 gelişmiş ülkenin anayasasını inceledim. Baktığınızda, büyük bir kısmında vatandaşlık tarifi yok. Olmazsa olmaz şart değil. Vatandaşlık tanımını, bu 49 ülkeden bazıları kanuna bırakmış, bazıları da farklı şekilde tarif etmiş. ‘Şu çok iyi’ dersiniz teorik olarak ama nihayetinde bu anayasa halkın çoğunluğuyla, tam yeni bir anayasa olursa, referandum belki olacak. Halkın önüne bir tercih sunulacak. Elbette halka da dayatamazsınız.

Önemli olan balanslardır

FORMÜL bir şekilde bulunabilir kanaatindeyim. Başkanlık sistemi tartışmaları var. Gördüğüm kadarıyla olmazsa olmaz da demiyor teklifi verenler. Hangi sistem olursa olsun, o sistem, gelişmiş demokrasilerin prensiplerini kendi içinde muhafaza eder. Onların o sistematiği, parlamenter ya da başkanlık sisteminin içindeki, kendi sistematiğini muhafaza etmek kaydıyla, hepsi de tercih edilebilir.  Önemli olan sistem içindeki check balanslardır.

Türkiye Hava Polisliği’ne teşekkür

Cumhurbaşkanı Gül, resmi ziyaret için bulunduğu Letonya’nın başkenti Riga’da Cumhurbaşkanı Andris Berzins ile baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi. Berzins, “Çok mükemmel, dinamik ilişkilerimiz var. NATO’da birlikte çalışıyoruz. Ayrıca Türkiye’nin Baltık Bölgesi Hava Polisliği’ne müteşekkiriz. Gelecekte de iyi bir işbirliği olacağını öngörüyoruz’’ dedi. Toplantı öncesinde iki ülke arasında ulaşım ve lojistik alanlarında anlaşma imzalandı.