Biden'ın haksız 'Türkiye' kararıyla ilgili şaşırtan gerçek! Dayanakları bakın neymiş?

ABD Başkan'ı Joe Biden'ın 24 Nisan'da yaptığı açıklamada 1915 olayları için 'soykırım' ifadesini kullanması üzerine, Akşam Gazetesi, Beyaz Saray'a Başkan'ın bu ifadeye gerekçe olarak aldığı kaynak olup olmadığını sordu.

Gazete, şu soruların cevaplarını istedi: "Başkan Biden soykırım olduğuna nasıl kanaat getirdi? Bununla ilgili olarak hangi arşivler kullanıldı? 1915 Olayları ile ilgili olarak bir komisyon kuruldu mu? Kurulduysa, bu komisyonun üyeleri kimlerdi? Türk-Osmanlı arşivlerine başvuruldu mu?"

Bu sorulara cevap, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi'nden geldi.

SORULAR CEVAPSIZ

Konsey sözcülüğünden verilen cevapta, "Başkan'ın 'soykırım' terimini kullanması, 1915'te Osmanlı döneminde gerçekleşen olaylara ilişkin tarihsel kayıtlara dayanmaktadır. ABD Hükümeti, öncelikli olarak, Osmanlı döneminde görev yapan ve zulümlere ilişkin güvenilir raporlar hazırlayan ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin raporlarını esas almaktadır. Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ermenilere yönelik zulümler konusunda yapılmış çok sayıda çağdaş araştırma var ve bu araştırmalar ABD Dışişleri Bakanlığı raporları ile uyuşuyor" denilmekle yetinildi.

Açıklamada Türk-Osmanlı arşivlerine başvurulup başvurulmadığı, hangi arşivlerden yararlanıldığı, uzman bir komisyon tarafından değerlendirilip değerlendirilmediği yönündeki sorular ise cevapsız bırakıldı.

KOMİSYON TEKLİF EDİLDİ

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan olduğu 2005 yılında bütün ülkelerin arşivlerini açmasını ve tarihçilerden oluşacak tarafsız bir komisyonun 1915 olaylarını incelemesini teklif etmişti. Ancak Türkiye arşivlerini açmasına karşın, Ermenistan açmamış, ortak komisyon teklifine de cevap vermemişti.

Öte yandan, Başkan Biden, seçim kampanyasında bu ifadeyi kullanacağı yönünde siyasi söz vermişti. Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in de California Senatörü olduğu dönemde ana bağışçıları arasında Ermeni lobisinin olduğu biliniyor.

İFTİRA, YALAN VE ÇARPITMA

Beyaz Saray'ın 'kendi raporlarımız' diye atıfta bulunduğu belgeler 1913-1916'da Osmanlı Büyükelçisi olan Henry Morgenthau tarafından hazırlandı.

Belgelerin çoğu kendisine tercümanlık yapan Ermeni Arshag Schmavonian ve Hagop Andonian'ın yorumlarından derlenme. Morgenthau Anadolu'ya dahi ayak basmamıştı.

Amerikalı tarihçi Heath Lowry, "Morgenthau'nun Hikayesi" kitabında bu tercümanların raporları nasıl tahrif ettiğini delilleriyle ortaya koymuştur.

16 Temmuz 1915 tarihli tehcir raporunda 'imha'dan bahsediyor, ama pek çok ilde tehcir daha birkaç gün önce başlamış, ya da hiç başlamamıştı.

Raporlarda çelişki de vardır. Örneğin Halep'te J. Jackson'ın raporlarında "Halep'e 500 bin Ermeni'nin ulaştığı, evlere ve kamplara yerleştiği, yiyecek yardımı yapıldığı" yazmaktadır.

Morgenthou'nun tehcirdeki Ermenilere yardım için kuruluşuna öncülük ettiği 'Yakın Doğu Fonu' Osmanlı Hükümeti'nin destek ve teşvikiyle kurulmuştu.

ABD Dışişleri Bakanı Lansing, Başkan Wilson'a 21 Kasım 1916'da "Tehcirin Ermenilerin ihanetinden dolayı yapıldığını" rapor etmişti.

Türkiye'de görev yapan ABD'li Amiral Mark Bristol, 1926'da, "Bölgede Amerikalılardan aldığım raporlara göre Hıristiyanlar Müslüman nüfusu tamamen imha etmişlerdir" yazmıştı.

Bristol raporlarında ABD Büyükelçisi Morgenthau taraf olmak ve katliam haberlerini abartılı olarak Washington'a bildirmekle suçlanmıştı.